Giriş

Merhaba,

Gelenek’in 120. sayısında anayasa konusunu ele alıyoruz. Neredeyse bütün yazılarımızı bu başlığa ayırdık. Teorik konuları ele alan ve iki ayda bir çıkan üstelik de yazıların hacmi göz önüne alındığında uzun bir hazırlık sürecine ihtiyaç duyan bir derginin günceli yakalayabilmesi zor iş. Her ne kadar sürekli gözetmeye çalışsak da… AKP’nin anayasa hamlesine odaklanmışken Reyhanlı’da patlayan bombalar bir anda ülke gündemine düştü. 100’e yakın insanımızı hükümetin Suriye’deki savaş kışkırtıcısı politikaları yüzünden kaybettik. Buradan bir kez daha yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Anlaşılan o ki AKP’nin ülkemizi Ortadoğu’da ısrarla içine sürüklediği savaş ortamı aynı zamanda giderek daha fazla kendi çıkmazı haline geliyor. Bu da önümüzdeki sayılarda da bu mesele ile daha yakından ve derinden ilgilenmeye devam edeceğimiz anlamına geliyor.

AKP’nin yeni anayasa tasarısı ile bağlantısız olmayan bir konu da son günlerde önemli gelişmelerin yaşandığı Kürt sorunu ve “barış” olarak adlandırılan süreç. İlk sayfalarımızı bu süreci sol açısından cesaretle analiz eden önemli bir yazıya ayırdık.

Son günlerde, Türkiye’nin AKP anayasasına sığmayacağının sinyallerine daha fazla tanık oluyoruz. Öte yandan, yeni bir rejim anlayışını hayata geçiren AKP bunu yeni bir anayasa ile taçlandırmak konusunda ısrarını sürdürüyor. Ne zaman, hangi şekilde, kimlerle anlaşarak bunu gerçekleştireceği belirsizliğini korumaya devam ediyor. Ancak AKP’nin kafasındaki anayasa’nın mantığı son derece açık. Biz de bu mantıktan yola çıkarak anayasa meselesinin burjuva devrimlerinden günümüze izlerini sürdük, anayasa konusuna Marksist yaklaşımın ne olması gerektiği üzerine düşündük, bizzat Marx’ın kendi döneminde bu konuyu nasıl ele aldığını inceledik. Sonra Türkiye’nin anayasa deneyimlerinin ekonomi politik temelinde nasıl değerlendirilebileceğini ele aldık. AKP’nin anayasa metninde neler öngörüldüğünün ipuçlarına ulaşmaya çalıştık. Anayasaların Marksist bir temelde nasıl ele alınabileceğine dair Prof. Dr. Bülent Tanör’ün kitaplarına göz attık. Küba Büyükelçisi Jorge Quesada Concepción’u da Küba Anayasası konusunda bir fikir edinmek için sayfalarımıza davet ettik.

Son olarak, işçi sınıfını tehdit eden başlıca kavramlardan biri olan “esneklik”i tarihsel kökenleriyle birlikte ele alan ve neo-liberalizmle doğrudan ilişkisi üzerinden AKP politikalarındaki yerini ortaya koyan bir yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.

İyi okumalar.

Marksist Leninist Araştırmalar Merkezi (MLAM) 

Not ekle
Yükleniyor...
İptal
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×