Giriş

Merhaba,

Gelenek’in 119. sayısının konusu “Cumhuriyet’in (yetersiz) bakiyesi”. Cumhuriyet’in bakiyesinden kastımız 1923 yılında kurulan siyasi yapının bugüne ne devrettiği. Bu soruyu bugün belki de yeniden sormamızın sebebi Birinci Cumhuriyet olarak da adlandırılabilecek bu siyasi yapının 10 yıllık AKP iktidarı tarafından sonlandırılmış olması. Ne devrettiğini sormamızın sebebi de Gelenek’in pek çok sayısında tarif etmeye çalıştığımız sosyalistlerin kendi yollarını çizebilmeleri için kendi tarih anlayışlarını ortaya koyma çabası. Bir yandan Cumhuriyet’in külleri üzerine İslam referanslı yeni bir model inşa edilmeye çalışılırken bir yandan da 1923’ün kuruluş günlerine nostaljik bir geri dönüş isteyenler ile Cumhuriyet dönemini toptan reddetmek isteyenler arasındaki tartışma sürüyor. Sosyalistlerin bu tartışmada kendi bağımsız projelerini daha güçlü gündeme getirme yollarını aramaları gerektiği açık. İşte bu yüzden Cumhuriyet’in bakiyesinden bahsederken “yetersiz” sıfatını eklemeyi gerekli gördük. Ancak sosyalistler kendi projelerini ortaya koyarken bazı kavramları tarihsel yüklerinden kurtarıp yeniden gündeme getirmeleri gerekiyor: laiklik, aydınlanmacılık, kamuculuk, kalkınmacılık, halkçılık vs.

Bu bağlamda, bu sayımızda, Metin Çulhaoğlu Cumhuriyet tartışmalarını AKP’nin son on yıllık iktidarının geldiği nokta üzerinden değerlendirdiği yazısında “Türkiye’nin siyasal geçmişi, bugün sahnede olan aktörlere bir model sunar mı?” sorusunu ortaya atıyor ve bu tartışmalar içerisinde sosyalist öznenin kendi apayrı çizgisine sahip olmasının öneminin altını çiziyor. Kurtuluş Kılçer Cumhuriyet’in bakiyesini laiklik tartışmaları üzerinden ele aldığı yazısında 1923’te kurulan Cumhuriyetin laiklik anlayışını ve buna yönelik eleştirileri değerlendiriyor ve burjuva düzeni içinde laikliğin sınırlarını ortaya koyuyor. Cumhuriyet döneminin tartışmalı diğer iki kavramı da Ali Somel’in yazısında irdeleniyor: halkçılık ve kalkınmacılık. Somel yazısında bu kavramların sosyalistler açısından işlevselliğine de ışık tutuyor. Kitaplardan bölümünde erken Cumhuriyet döneminin en tartışmalı konularından birini Cumhuriyet’in “her kötülüğün anası” ilan edildiği bu dönemde “cesurca” ele almış olan Zafer Toprak’ın son çalışması “Darwin’den Dersim’e Cumhuriyet ve Antropoloji” kitabını Volkan Karakoç eleştirel bir gözle değerlendirdi. Bu sayının güncel başlığı, son dönemde sayısı giderek artan işçi eylemleri; Alparslan Savaş yazısında işçi sınıfında son dönemde biriken hoşnutsuzluğu irdeliyor. Bu sayımızda bir de edebiyat yazısına yer veriyoruz: Kaya Tokmakçıoğlu dünya ve özellikle Latin Amerika romanında anti-emperyalist çizginin dönüşümünü tartışıyor.

İyi okumalar.

Marksist Leninist Araştırmalar Merkezi (MLAM)

 

Not ekle
Yükleniyor...
İptal
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×