Dizimizin elinizdeki kitabı oldukça güncel ve somut politik bir içerik taşıyor. Kitabımızın başlığı Sol Harekette Durum ve Perspektif konusunun değişik boyutlarıyla tartışıldığı yazılardan önce, Türkiye’nin gündemini sarsan 1 Mayıs kutlamaları üzerine bir değerlendirme yer alıyor. Serdar Aydın’ın yazısı, ölü ve yaralılarımızın acısını henüz taptaze taşıdığımız 89 1 Mayıs’ının özel önemi ve ayırt edici yanlarının altını...
Mehmet Dalcı’nın anısına saygıyla… Türkiye’de 1 Mayıs’ın yarım yüzyıl aradan sonra yeniden kutlandığı 70’lerin ikinci yarısının üzerinden de yaklaşık 10 yıl geçti. 1976, 77 ve 78 yıllarında İstanbul Taksim Meydanı’na “1 Mayıs Alanı” adını kazandıran yığınsal kutlamalar, özellikle 36 şehit verilen 77 katliamının anısına, bu alanı da gelenekselleştirdi. 12 Eylül sonrasında ise ilk organize girişim...
Ülkemizde sosyalist hareketin sorunlarına ciddiyetle eğilenler, bugün en azından bir noktada görüş birliği sağlamışa benziyorlar. En genel ifadesiyle bugünkü temel sorun, sosyalizmin ülkenin siyasal gündemine yerleştirilmesi sorunudur. Tek tek sosyalist odakların kendi etkinliklerinin ötesinde, aynı zamanda birleşik bir gücün sergilenmesi ve bu arada kitlesellik alanının zorlanıp genişletilmesiyle… Bu saptamanın, görüş birliğini bozmayacak şekilde biraz daha...
“Türkiye solu, kendi tarihinin en sorunlu ama, en çok gelecek vaat eden dönemini yaşıyor.” Çok beylik geliyor, değil mi? 12 Mart sonrasında, 80’in öngünlerinde ve son yıllarda benzer vurgulamalarla çok sık karşılaştık. Güçsüzdük, ama güçlü olacaktık. Eziliyorduk, ezecektik. Sorgulanıyorduk, sorgulayacaktık… Anlaşılmıyorduk, anlatacak, anlaşılacaktık. İlerici sınıf uzaktı, yakınlaşacaktı. Azdık, çoğalıyor ve çoğalacaktık… Böyle derdik ve sonra...
Türkiye solunun otuz yıla yaklaşan yakın tarihinde üç dönem ayrıştırmak mümkün. İki açılım-yükseliş dönemi, sırasıyla, 12 Mart ve 12 Eylül ile kesintiye uğradı. Üçüncü dönem ise, henüz bir yükseliş niteliği kazanabilmiş değil. Solda iki döneme darbelerin nihayet vermiş olmasını fazla abartmamak gerekiyor. Öncelikle, bir tarafın ileri adımını mümkün kılan etkenler arasında mutlaka karşı tarafın zaafları...
İşçi sınıfı hareketinde birlik sorunu, grevlerin artışı, kamuda toplu pazarlıkların kilitlenmesi ve 12 Eylül’ün attığı ölü toprağından silkinme çıkışlarıyla birlikte gündemin üst sıralarına tırmanmaktadır. Ülkemiz bir daha devletin ve sermayenin yaklaşık 10 yıldır bir topyekün saldırısının hem asıl hedefinin, hem de bu saldırıdan en az yılgınlıkla çıkan sınıfın işçi sınıfı olduğu gerçeğinin su üstüne çıktığı...
Önceleri üç-dört yılda bir seçim olurdu. 1983’ten bu yana halk yedi kez oy atmaya çağrıldı. Her şey bir yana yedi yılda yedi kez tercih kullanan bir halkın, kurduğu cumhuriyetin en geri “demokratik” dönemlerinden birini yaşıyor olması, demokrasi ve seçimler arasında burjuva ideolojisince kurulan paralelliğin ne denli sahte olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir. Kapsayıcı bir politik gelişme...
Dünya sosyalist hareketi Gorbaçov’un SBKP liderliğine gelmesinden sonra ilan edilen glasnost ve perestroyka açılımlarıyla bir sürpriz yaşadı. Başlangıçta bu açılımlar yalnızca Sovyetler Birliği’yle sınırlı gibi görünüyor, Sovyet teorisyenleri sınıf mücadelesi, devlet, devrim, ittifaklar vb. sorunlara ilişkin kavramlar ortaya atmıyorlardı. Derken 88 yılının ortalarında SBKP MK’ya bağlı Toplumsal Bilimler Akademisi “Günümüz Dünyasında Toplumsal İlerleme” başlıklı tezleri...
Parti’nin Niteliği ve 1968 Kongresi: “Türkiye İşçi Partisi, Türk işçi sınıfının ve onun tarihi, bilime dayanan demokratik öncülüğü etrafında toplanmış, onunla kader birliğinin bilinç ve mutluluğuna varmış toplumcu aydınlarla, ırgatların, topraksız ve az topraklı köylülerin, zanaatkarların, küçük esnafın, aylıklı ve ücretlilerin, dar gelirli serbest meslek sahiplerinin, kısacası, emeğiyle yaşayan bütün yurttaşların kanun yolundan iktidara yürüyen...
Kasım 1988’de yayın hayatına başlamıştı Siyaset. Bugüne kadar dört sayı, üç de özel sayı ile ulaştı okuyucularının karşısına. Çıkarken bir ayrım çizgisinin siyasal olarak yeniden üretileceği vurgulanıyordu. Çıkan dört sayıda bu amaca ne ölçüde ulaşıldı, bizim değerlendirmemiz çok güç. Ancak, bizler, Siyaset‘in varlık gerekçesinin üstesinden geleceğine inanıyor ve okurlarımıza bazı konularda bilgi vermek istiyoruz. Gazetemizin...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×