Merhaba… GELENEK, ağırlıklı olarak yine kriz dinamiklerinde sosyalist hareketin siyasi ve ideolojik görevleri üzerinde duran bir kitapla çıkıyor karşınıza. Ama başlarken kriz sürecine denk gelen ve bu anlamda öncesi ve sonrasında gerek düzen cephesi, gerekse devrimci güçler açısından özel bir önem taşıyan 27 Mart Yerel Seçimleri’ne değinmek gerekiyor. Bu GELENEK’te Sosyalist İktidar Partisi’nin “sol güçlerin...
27 Mart’ta Türkiye’de tüm meşruiyetini kaybetmiş bir yerel seçim yapılacak. Bu seçimlere artık tek bir parti giriyor: DÜZEN PARTİSİ. Devlet – düzen partileri – seçim partileri -medya ortak kampanyası ile DEP’i seçim platformunun dışına çıkmaya zorlamıştır. Bu kampanyada kullanılan araçlardan biri de cinayet ve sabotajlar olmuştur. Seçimler devletin kurumlarınca organize edilen bir terörün gölgesi altına...
Türkiye’de geçtiğimiz yıl artık burjuvazinin de pembe tablolar çizmeye gücü ve yüzü kalmadı. Bu ülkede siyasal-toplumsal yorum için her ağzını açan söze bir krize değinerek başlıyor. Kriz, çoğunlukla bileşenlerinden bir tanesine, Kürt sorununa indirgenerek açıklansa da varlığı genel kabul gören bir olgu haline gelmiştir. Bu yazı da sözü edilen genel kabulü paylaşıyor. Ancak burada mevcut...
Sosyalistlerin bu ülkede mevcut güç dengelerine bakarak siyaset yapmamaları gerektiğini yazdığımızdan beri sadece iki ay geçti . Sosyalist hareketin taşıdığı sıçrama potansiyeli üzerinden perspektif üretilmesinin hareketi devrimcileştireceğini söylemiştik. İki ay içerisinde kriz dinamikleri önemli bir ivme kazandı. Bu dinamiklere tersinden bakarsak, son derece önemli iki sonuçla karşılaşırız. Bu iki sonuç, somut durumun somut tahlilini verili...
Mevcut kriz dinamiklerinin yoğunlaşması ve kendilerini giderek daha açık şekillerde göstermesi, krizin varlığı konusundaki tartışmaların hızla aşınmasına yol açtı. Kriz saptamasının öznel yetersizlikleri kapatmanın bir aracı olarak kullanıldığını iddia edenler bile, sözlerine kriz nesnelliğine işaret ederek başlamak zorunda kalıyor. Elbette, sosyalist hareket açısından asıl önem taşıyan, krizin varlığı konusundaki uzlaşmanın çok ötesinde, somut kriz dinamiklerinin...
Türkiye ekonomisi, beklenmedik hiç bir boyutu bulunmayan krizine sonunda girdi. Şimdiden “yitirilmiş” olduğu kabul edilen 1994 yılında ekonomiyle ilgili tartışmalar yoğunluğunu kaçınılmaz olarak koruyacak. Kriz tartışmalarının dikkat çeken bir yönünü neredeyse tümüyle finansal kesimdeki hareketler üzerinde durulması oluşturuyor. Artık konuyla uzaktan-yakından ilgili herkesin bildiği gibi, Hazine dış borçlanmaya ağırlık vererek içeriden borçlanmadı; piyasada TL fazlalığı...
Şimdi, aslında bu soruya yanıt olarak kısaca ellerinden geleni ardına koymazlar demek mümkün. Daha ciddiye alırsak, bu temel sorunun altında marksizmin kavrayışından varolan ülkenin kavramsallaştırılmasına, ideolojiye, siyasete, altyapıya biçilen rol ve genel olarak sosyalizmden ne anlaşıldığına dair formasyonun toplamı yatar. Zaten, sosyalist hareketteki bütün temel ve meşru ayrımlar bu soruya verilen cevaplardan yola çıkmıştır. Gerçekten...
Bu çalışma iki ana bölümden oluşuyor. Öncelikle “ideoloji” kavramının Marksizm içindeki iç evrimine yönelik dönemsel bir değerlendirme hedefleniyor. Marx-Engels sonrasıyla başlayan bu dönem Lenin’le noktalanıyor. Yazının ikinci kısmı ise, “ideoloji”nin Lenin’le birlikte bir “savaş alanı” olarak ele alınmasının anlamına ilişkin olacak. Bu sürecin Marx ve Engels’i ele alan dönemi daha evvel “Önce İdeoloji Vardı” adlı...
Her tarihsel dönem anahatlarını, toplum yaşamında yol açtığı değişiklikleri, dilde, sözcüklerde gösteriyor. Sanayi Devrimi yıllarında türeyen endüstri, fabrika, sınıf vb. sözcükler buna en güzel örnek. E. Hobsbawn’ın Devrim Çağı yapıtında aktardığı bu sözcük dağarcığı toplumsal çözümlemeler için bir nevi alfabe özelliğini taşıyor. İçinde bulunduğumuz, 1980 sonrası dönemde ise, uzlaşma (konsensus), globallaşme, söylem .., kulak tiryakisi...
80’li ve 90’lı yıllarda üniversiteye başlıyan insanlar arasında ne gibi farklılıklar var? Belirli bazı farklılıkların olduğunu kabul edersek, bunlar iki kuşağın tanımlanmasını gerektirecek farklılıklar mıdır? Sosyalist mücadelede kuşak kavramı, belirli mücadele dönemlerine damgasını vuran belirli bir yaş grubunu anlatmak üzere kullanılır. Kuşak sınıflamasının yapılabilmesi için belirli bir yaş grubunun içinde yaşadığı atmosferin belirgin ve ayırdedici...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×