Bu ay “Gelenek Gündemi” ülkemizdeki siyasal yapılanmanın tarihsel boyutlarına kısaca göz attıktan sonra kimi genel teorik saptamaları somut siyasal pratik açısından ele alıyor ve Türkiye’deki siyasal partilerin konumlarına eğiliyor. “Siyasal Kuruluşlar Parti Olabilecekler mi?” başlığı, sanırız “Gündem” yazısının ana temasını da sergiliyor. Gelenek bu kitabında “birey” konusuna bir kez daha eğiliyor. Cemal Hekimoğlu’nun yazısı “Hangi...
Burjuvaziyi nasıl tanırsınız? Belki de ölüm sonrası, defin öncesi cemaate yöneltilen klasik soruyu getiriyor akla. Ancak bizimki, bu sınıfın doğuş ve ilk gelişim yıllarına ilişkin bir soruydu. Avrupa tarihinin bu yeni, diri ve girişimci sınıfı, yaklaşık 11-12. yüzyıllardan başlayarak, önce ağır- ağır, sonra da çağ yaratan altüst oluşlarla dünyanın gidişine damgasını vurdu. 18-19. yüzyılların Avrupa...
siyasal mücadeleyi hisseden seven ve yaşayanlara… Türkiye, hiç kuşkusuz değişme dinamiği olan bir ülke. Değişme dinamiği olan bir ülkenin aydınlarının “oturmuş” ülkelerinkine göre önemli ayrımları var. Aynı deyimi kullanacak olursak, az-çok durağanlaşmış toplumların aydınları da “oturmuş” oluyorlar. Türkiye’de “aydın” toplamının kimi bölümlerinin bu oturmuşluğa imrendikleri bir gerçek. Bunun nedeni de oldukça açık. Değişme dinamiği taşıyan...
Bu çalışma, geleneksel sol çizginin Türkiye’deki tarihsel biçimlenişine ve kimi güncel sorunlarına daha yakından bakmayı amaçlıyor. Gelenek dizisinde birkaç kitaptır yer alan, geleneksel sola ilişkin çözümlemelerin, bu çalışma ile daha bir belirginlik kazanması gerekiyor. Söylenenlerin Türkiye’deki tarihsel deneyime ilişkin oluşu, bir başka deyişle çıkış noktasını bize yakın bir somut zenginliğinin oluşturması, daha ileri düzeyde netlik...
12 Eylül sonrasının bilinen koşulları, tüm olumsuzluklarının yanı sıra mücadelelerini sürdüren sosyalistler için bir “avantajı” da beraberinde getirdi. Türkiye’de tarihin yavaşladığı günlerde geçmişin değerlendirmesine, geleceğe yönelik politikaların belirlenmesine ve yeni teorik açılımlara zemin hazırlayan bir dönem yaşandı. Bir yeni dönemin hemen başında şu sorular akla geliyor: Türkiye solu yaşanılan dönemin kötü koşullarında soluklanıp, mücadelesini geçmişin...
 “Bugün, devrimci hükümet, Robespierre, Saint-Just, vd. hakkında, bir zamanlar çok karamsar olmakla yanıldığımı açık yüreklilikle itiraf ediyorum… Robespierizm demokrasidir, ve bu iki sözcük bütünüyle özdeştir: Bu yüzden, Robespierizmi kaldırarak, kesinlikle demokrasiyi kaldırmış olursunuz Fransız Devrimi’nin yarattığı dalgalar sosyalizmin öncülerini de besledi. İlk önce ortaya atılanlar ve en tanınmışları, Roux, Leclerc, Varlet, Babeuf, Ruonarotti… Babeuf yukarıdaki...
Bugünlerde, günümüz ile 70’li yıllar ve daha öncesinin karşılaştırmaları daha sık olarak yapılmaya başlandı. Dört bir yandan geçmişe ilişkin sesler, anılar, belgeler, yorumlar, değerlendirmeler vb. yağıyor. 87 Türkiye’sinde gündemimiz, ağırlıklı olarak güncelden çok geçmişle yüklü. Geçmişe ilişkin bu tür yazılardan birinde, Gelenek kitap dizisinin Ocak ’87 sayısındaki “68 Kuşağı Üzerine” başlıklı yazıda şöyle diyor Metin...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×