Yayına başladığı 1986 Kasımı’ndan bugüne Gelenek’in önemli bir misyonu sırtladığını düşünüyoruz. Belki de bir çizgi üstünde döneme göre farklılaşan yenilenen birden fazla misyondan söz etmek daha yerinde olacak… 91. sayımızda ve 20. yaşımızda bu tarihe dönüp bakmak istedik. Kemal Okuyan’la röportaj ve Metin Çulhaoğlu’nun çalışması buna dönük. *  *  * Gelenek’in ilk sayısı hazırlanırken Ekim...
Gelenek’in Temmuz 1990’da çıkan 30. sayısından… 1917 Ekim sosyalist devrimi, uluslararası işçi hareketinin, bir siyasal ve ideolojik güç olarak sosyalizmin en önemli ve kalıcı kazanımıdır. Bundan yaklaşık yetmiş üç yıl önce Bolşevikler önderliğinde Rus proletaryası yeni bir dünya yaratmak için iktidara geldiğinde, uluslararası işçi hareketinin bir öncü müfrezesi olarak kabul gördü, olabildiğince desteklendi. Rus proletaryası...
Gelenek 20. yılını dolduran bir dergi. Başından beri bu derginin düzenli yazarlarından birisi oldunuz. Sondan başlayalım, derginin şu andaki durumundan memnun musunuz? Zor bir soru. Kendimi bir okur yerine koyduğumda, hayır. Teorik derinlik arayan, yaratıcı düşüncenin peşinde koşan, siyasal kimliğini şekillendirmek ve korumak için en temel kaynaklardan birisi olarak okumayı gören birisinin bugün Gelenek’ten hoşnut...
Gelenek’in yirminci yılına ilişkin bir değerlendirmenin “seremoni” dışında gerekçeleri olabilir mi? Türkiye sosyalist hareketinde özellikle yaşadığımız son 20-25 yıl içinde teorik ağırlığa sahip bir derginin (veya kitap dizisinin) ömrünü düzenli biçimde 20 yıl sürdürmesi başlı başına kayda değer bir durum sayılmalıdır. Bunu, Gelenek’in daha sonra parti formunda örgütlenmesinden bağımsız, salt “teori ağırlıklı dergi” referansıyla söylüyorum....
Gelenek’in Kasım 1986’da çıkan 1. sayısından… Gelenek, okurlarına ilk merhabasını derken bir noktayı açık seçik belirtmekte yarar görüyor: Gelenek Türkiye solunda birlik oluşturmaya yönelik bir perspektifle ve bu doğrultuda bir platform yaratma misyonuyla yola çıkmıyor. Gelenek’in kendisi için saptadığı amaç, bir cümleyle şöyle özetlenebilir: Ülkenin bugünkü ortamı ve koşullarından hareketle geleneksel sol’un Türkiye’de yeni bir...
Gelenek’in Kasım 1988’de çıkan 22. sayısından… 1986’dan 1988 sonbaharına yayınlar düzeyinde Türk solunda oldukça çok şey değişti. Bu değişiklik en yalın haliyle yayın hayatına giren dergi adedinde gözlenebiliyor. Siyasi bir kimlik taşımayan ve edebiyat-sanat alanında yoğunlaşanlar bir yana konulsa bile, sol siyasi panoramanın çok çeşitlendiği söylenebilir. Çeşitlilik içinde yaygın ve ortak bir “kimlik koyuş tarzı”...
Süreçlere karşıtlarıyla bakmak ve öznelliğin incelenen süreçlerin bir parçası, kritik bir parametresi olduğunu sürekli hesaba katmak Marksizm-Leninizm’in en büyük metodolojik üstünlüklerinden bir tanesidir. Sovyetler Birliği’ne, işçi sınıfının bu en görkemli zaferine bakarken bu metodolojik ilkeyi ne kadar vurgulasak azdır. İnsanlığa ne öneriyoruz? Bu soruyu Sovyetler Birliği çerçevesinde düşünürke,n bu sosyalist iktidar deneyimine karşı emperyalizmin saldırılarını,...
Bizler 74 kuşağı çocuklarıyız, arkadaşlarımızın ismi Barış, Savaş ve Ecevit oldu. “Bir başkadır benim memleketim” şarkısına “Kıbrıs Türktür Türk kalacak” sesleri karıştı, o yıllarda kurtarıcı hep “anavatanımız” oldu. 1983’te KKTC ilan edildiğinde ise bir devletimiz olduğu için sevinmiştik. Cumhuriyet halkların egemenliği demekti. Rodos’un tepeleri kanıksanmış bir şekilde uzaktaydı hep, ulaşılmaz… Ve Kıbrıs Türkü’nün sesi Bayrak...
6-8 Ekim 2006’da Küba Dostluk Dernekleri Avrupa Buluşması’na katılmak için İstanbul’a gelen Kübalı iktisatçı Osvaldo Martinez’le sosyalist planlama ve Küba’nın deneyimleri hakkında konuştuk: Sizinle güncel gelişmelerden çok sosyalizmin tarihsel sorunlarını ve planlamayı tartışmak istiyoruz… Bildiğiniz gibi yalnızca burjuva iktisatçılar değil bazı solcu iktisatçılar da merkezi planlamayı verimsiz ve otoriter olmakla suçluyor. Verimlilik tartışmasından başlayabilir miyiz?...
Bağlantısızlar Hareketi’nin Küba’da 11-16 Eylül 2006 tarihleri arasında düzenlenen Havana Zirvesi, hareketin uzun dönemdir süren sessizliğini geride bırakacağı izlenimi yarattı. 14. Bağlantısızlar Zirvesi merkezinde büyük ölçüde Küba ve Venezuela’nın durduğu Latin Amerika’dan dünyanın tüm altta kalanlarına, ezilen ve yok sayılanlarına, yoksullarına yönelen bir umudun odağı oldu aynı zamanda. Peki Bağlantısızlar Hareketi, böyle bir umudun karşılığını...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×