2013’te, Haziran günlerinde “Bu insanlar nereden çıktı?” sorusu herkesin dilindeydi, şaşkınlık ve keyifle… Bugünse, “Biz Gezi’yi gerçekten yaşadık mı?” diye soranlara rastlıyoruz, bezginlik ve karamsarlıkla… Oysa ileriye atılış da gerçek, bugün yanıltıcı öğeler barındıran geriye çekiliş de… Gerçek olmayan, bir kısım solcunun kafasındaki Haziran. Sanırım büyük halk hareketiyle yeniden evlerine çekilen insanlar arasındaki ilişkiyi anlamak...
2013 Haziran Direnişi’nin üstünden anlamlı bir süre geçmesiyle birlikte, direnişin “her an yeniden” patlak verebileceği beklentisi de hafiflemeye başladı. 2016 başı itibariyle solda böyle bir canlı beklentinin kalmadığını söyleyebiliriz. İki buçuk yıllarını böyle geçirenlerin, bunun yanına seçim sandığını koymuş olmaları trajiktir. Solun bir bölümünün aklı bu aralar silahlı mücadele ile müzakere masası arasında gidip geliyor....
Hala dururu o akşam, belleklerinde, mayalanır durur, birlikte bakmanın derinliğiyle. önüne geçilmez coşkusuyla, birlikte yürümenin bir ağızdan söylemenin güzelliğiyle bir şarkıyı birlikte sahip çıkmanın bir ülkeye bir hesabı birlikte ödetmenin “düşen kalır, bırakın ağlamayı” demenin kutsal ve hüzünlü aleviyle yaşayıp durur o haziran akşamı.   Birlikte baktılar her şeye, tek tek bakınca göremedikleri. İçine giremedikleri...
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ – MERKEZ KOMİTE   Gelenek okurlarına sunduğumuz bu TKP genelgesi seçimlerin hemen ertesinde hazırlandığı haliyle, örgütsel başlıkları ve pratik yakın dönem yol haritasını da içeriyordu. Bu bölümleri çıkartarak ve siyasal analiz başlıklarında yalnızca bağlantı eklemeleri yaparak genelgeyi yayımlıyoruz. 30 Mart seçimleri TKP açısından daha önce de az oy alarak benzerlerini yaşadığımız bir...
Bu yazı Gelenek’in yayınlanmasını birkaç gün geciktirmek pahasına son siyasal gelişmelere değinmenin zorunluluğundan yazılıyor. 17 Aralık operasyonu denen yolsuzluk skandalının başlangıç noktasını, MİT müşteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamında ifadesinin alınmak istendiği tarih olan 7 Şubat 2012’ye mi, yoksa Fethullah Gülen’in AKP’nin tetikçisi İHH’yı, Gazze’ye yardım gemisini İsrail’in “otoritesine başkaldırı” ifadesiyle eleştirdiği 2010 Haziran başlarına...
Haziran Direnişi’ni Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ayaklanması olarak görmek mümkün. Bu ölçekte bir ayaklanma kuşkusuz sürekli genişleyecek bir yazınsal alanı da ortaya çıkaracaktı. Özellikle Türkiye gibi on yıllar sonra bu çapta bir silkiniş ve uyanış yaşayan bir ülkenin bu tip deneyimlere özlemi düşünüldüğünde, Haziran’ın ne kadar büyük bir yazınsal gıda sunduğu daha net anlaşılacaktır. Direnişin...
Türkiye Komünist Partisi’nin Eylül ayında gerçekleşen 2013 Konferansı’nda tartışarak kabul ettiği metin     1. İkinci Cumhuriyet’in kurumsallaşıp istikrara kavuşamayacağı ortaya çıkmıştır. a) Sermaye sınıfının gereksinimleri, ABD emperyalizminin bölgesel planları ve Türkiye gericiliğinin özlemleri doğrultusunda gerçekleşen tarihsel dönüşüm, bu dönüşüme destek veren sınıfsal ve siyasal güçlerin beklentilerinin tersine, sermaye düzenini güvenli sulara taşıyamadı. Birinci Cumhuriyet’in...
Karar no: 1 Sosyalist seçenek güçlenecek, AKP yenilecek Türkiye tarihinin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Haziran Direnişi, temel olarak AKP iktidarına karşı bir başkaldırı eylemidir. Emekçi halkımız AKP iktidarıyla hesaplaşma kararlılığını göstermiştir. TKP, bu kararlılığı güçlendirmek için bugüne kadar sürdürdüğü mücadelesini büyütecektir. AKP iktidarının siyasal açıdan bir bütünlük sergileyen işbirlikçi, gerici ve piyasacı çizgisinin karş?s?nda yurtsever ve ayd?nlanmac?...
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından 19 Eylül 2013 tarihinde yapılan açıklama   1. Türkiye, AKP’nin ülkeye biçtiği İkinci Cumhuriyet Modeli’ni yırtıp atmıştır. Bu, ülkemizin iç dinamikleriyle birlikte bölge ve hatta dünya gerçeklerinin bir sonucudur. 2. Haziran Direnişi, bu açıdan hem bir sonuç hem de bir etken oldu. Direniş, farklı toplumsal kesimlerde son on yılda...
Gezi bir başlangıç… Slogana da böyle yansıdı, “derin” analizlere de… Bu yazı hazırlanırken de, birkaç kötümser dışında genel kanaat, Eylül’den itibaren halk hareketinin yeniden ve belki başka biçimlerde yükselişe geçeceği doğrultusundaydı. Hükümet cephesi benzer bir düşüncede olduğundan, önleyici tedbir alıyor, kendince kavgaya hazırlanıyor. Demek ki özgün bir toplumsal olguya tanık oluyoruz. Yıllardır burjuva egemenliğinin en...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×