Marx ve Engels siyasal iktidarın fethinden sonra izlenecek yol üzerine pek az yazdılar. İlginçtir, Lenin’in de bu konu hakkında uzun uzadıya yazdığı söylenemez. Böylece, buna benzer bir tartışmanın merkezinde durmasını bekleyeceğimiz devlet konusunun da üzerinde durulmamış oldu. Ustaları takip eden dönemlerde de, marksist çevreler, kapitalizm koşullarında devlet üzerinde hayli dursalar da, siyasal iktidarın işçi sınıfı...
I “Günümüzde burjuvazinin karşısında duran tüm sınıflar içinde yalnızca proletarya gerçekten devrimci bir sınıftır.” Komünist Parti Manifestosu‘nu yeniden okumak çok iyi bir bestenin müthiş bir yorumunu tekrar dinlemek gibidir. Besteyi ne kadar tanıdığınızı düşünürseniz düşünün her dinleyişinizde başka bir şey keşfedersiniz. Bu kimi zaman bir nota dizisidir, bir cümledir, kimi zaman ise sadece dahiyane bir...
Marx’ın bilimsel yönteme katkısı oldukça tartışmalı konuların başında gelir. Her şeyden önce Marx’ın bilimsel bir yöntem geliştirdiği saptamasına karşı çıkan birçok insan vardır. Ütopik sosyalizmden bilimsel sosyalizme geçiş olarak adlandırılan teorik sıçramanın bilimselliği veya bir başka deyişle sosyalizmin önündeki “bilimsel” nitelemesi özellikle burjuva ideolog ve bilim adamları tarafından keyfi bulunur. Aslında bu keyfi nitelemesi “bilim”...
“1789’a bütün milletçe ihtiyacımız var tarihte atlama olmaz; hepsi sırayla sahneye konulmalı. Canım küçük burjuvaları kıralın boyunduruğundan kurtarmalıyız ki cici karılarını kollarına katarak Eşitlik Meydanında Bağımsızlık Parkında ve Kardeşlik Aile Bahçesinde dolaştırabilsinler; bak sevgilim bizim için buralarda birtakım deliler kanlarını döktüler diye dedelerinden kalan kahramanlık mirasiyle gururlansınlar. Bu mirasın doğması için önce mülkiyet gerekli mülkiyet.”...
Sosyalist mücadelenin en önemli sorunlarından birisi, mücadelenin bilfiil içinde olan kadroların dışında kalan insanların, bugünden dört başı mamur bir şekilde tahayyül edemeyeceği bir gelecek projesine sahip olmasıdır. Sosyalizm, hala sürmekte olan tüm tartışmalara rağmen aslında bir iktidar sonrası toplumu betimler; sosyalistler bir şekilde iktidara gelecek ve birtakım toplumsal dönüşümleri yaşama geçireceklerdir. Sosyalizm bugün dünyada birkaç...
Devrimin bir coğrafyası var mı? Bu soru fazlasıyla ayırt edici bir sorudur. Her şeyden önce bugün devrimin bir coğrafyasının olduğunun kabulü sosyalist devrimin güncel ve somut bir hedef olduğunun kabulüdür. Bugün bu kabulden hareket ediyor olmak başlı başına önemli bir ayrım noktasıdır. Dahası devrimin haritasını çıkarma çabası peşinen bu harita üzerinde belli bölgelerin diğerlerine göre...
Marksistler uzun yıllar boyunca “mekanik”, “tek yönlü”, “deterministik” bir tarih anlayışını savunmakla suçlandılar. Marksizm, insanoğlunun daha önceden belirlenmiş basamaklardan geçerek sosyalizme gitmek zorunda olduğunu savunuyordu ve marksizmin sınıflı toplumların gelişimi için önerdiği şema kabul edilemezdi. Marksistler de elbette bu eleştirilere kayıtsız kalmadı. Oldukça geniş bir yelpazede de olsa bu “suçlamalar” yanıtlandı. Sonra bu tartışma kapanır...
Tarımsal yapıların kapitalistleşmesi çok genel olarak iki başlık altında incelenebilir. Kapitalizm koşullarında, tarımda kapitalist üretim tarzının kendisinden önceki üretim tarzlarını dönüştürmesi veya tasfiye etmesi ilk akla gelen başlıktır herhalde. Ama hep “bir kez ortaya çıkan kapitalizm”den söz ettiğimiz bugünkü şartlarda, kapitalizmin ilk anda nasıl ortaya çıktığı ve dünya üzerinde tarımsal yapıları ilk anda nasıl dönüştürdüğü...
Türkiye’de devletin modernleşme sürecinde durduğu yerle bugünkü konumu arasındaki ilişki nasıl açıklanabilir? Türkiye’de ve dünyada sınıflar mücadelesinin bugün izlediği seyrin genel özellikleri nelerdir? Tarihe müdahale aracı olarak partinin işlevlerinde zaman içinde değişiklikler oldu mu? Sorular ilgi çekici ve hiç şüphesiz kışkırtıcı… Yanıtların daha da ilgi çekici ve kışkırtıcı olacağı da muhakkak. “Aylık sosyalist kültür dergisi”...
“Sanki büyük bir gürültüyle devrilecekmişçesine sallandı kavak. O her an oluşan, değişen şeyleri görmeyenler sezmediler bunu.” (Sevgi Soysal, Yenişehir’de Bir Öğle Vakti) Türkiye işçi sınıfının tarihi, Türkiye’de işçi sınıfının oluşumunun tarihidir. Bir başka deyişle, işçi sınıfının öyküsü, proleterleşmenin öyküsüdür. Tarlasız kalan köylünün kente göçmesinin, küçük burjuvazinin dükkanı kapatıp tulum giymesinin, mühendisin işsiz kalmasının, işportacının fabrikada...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×