Görmek, göstermek fiilleri ve bunlardan türeyen kavramlar ideoloji dünyasında sıkça başvurulan araçlar. Bu dünyanın diğer yüzünü ise iletmek fiilinden türeyenler oluşturuyor. Çağımızın giderek bir iletişim dünyası olduğu “gerçeği” alışık olduğumuz ideolojik girişlerden. Bu yazıda görmenin, göstermenin belli ölçülerde tükendiği, iletmenin ise yalıtma ile birlikte gittiği yakın zamanlar üzerinde durulacak. Bakmak ve görmek… Birincisi bir edim,...
Tünelin ucundaki ışık… Sovyet deneyimini, insanlığın sosyalizme doğru uzanan serüvenindeki öncü kolu bu şekilde nitelemek pek yanlış olmaz. Bu deneyim ,bugün tüm parıltısıyla hem önümüzde hem de ardımızda. Bir yönüyle işçi sınıfının bundan sonraki mücadelelerinde yol gösterecek bir sınanmışlık başarı örneği var. Bu başarının sosyalist hareketin şu ana kadarki bu en önemli kazanımının henüz aşılmadığını...
Son dönem Türkiyesi’nin siyaset sahnesine dikkatle bakan bir gözlemcinin gözünden kaçmayacaktır: Oyunun sonu gelmiş; ancak perde bir türlü inmek bilmemektedir. Ve işi içinden çıkılmaz bir vodvile dönüştüren şey: mimiklerle repliklerin uyumsuzluğu! Özellikle döviz şoku ile kendini açığa vuran kriz ve bunun çevresinde uygulanan politikalar çoktandır yapay malzemelerle ayakta tutulmaya çalışılan siyaset dünyasına canlılık ve renk...
Her tarihsel dönem anahatlarını, toplum yaşamında yol açtığı değişiklikleri, dilde, sözcüklerde gösteriyor. Sanayi Devrimi yıllarında türeyen endüstri, fabrika, sınıf vb. sözcükler buna en güzel örnek. E. Hobsbawn’ın Devrim Çağı yapıtında aktardığı bu sözcük dağarcığı toplumsal çözümlemeler için bir nevi alfabe özelliğini taşıyor. İçinde bulunduğumuz, 1980 sonrası dönemde ise, uzlaşma (konsensus), globallaşme, söylem .., kulak tiryakisi...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×