Giriş İşçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin tüm tarihinde ittifak sorunu ile iktidar sorunu iç içedir. İşin özüne inildiğinde, bu anlamda ittifak daima sınıflar arasındadır ve iktidarı arayan bir sınıf için neden bir zorunluluk olduğunu Marx ve Engels, Alman İdeolojisi’nde şöyle ifade eder: Gerçekten, kendisinden önce egemen olan sınıfın yerini alan her yeni sınıf, kendi amaçlarına ulaşmak...
“Eğer zamanın tohumlarını seçmek, hangi tanenin büyüyüp hangisinin büyümeyeceğini haber vermek gücündeyseniz, bana da bir şeyler söyleyin; bilin ki ben, ne lütuflarınızı dilenir, ne de nefretinizden korkarım.”[1] “Bütün devrimlerin temel sorunu devlet iktidarı sorunudur” diyordu Lenin. Ve bu sorun kavranmadıkça devrimi yönlendirmekten söz etmek şöyle dursun, devrime aklı başında bir katılım dahi gösterilemezdi.[2] Devrime katılım...
Aslında tam tersi düşünülür değil mi? Yani burjuvazinin şu ya da bu bölümü ile (ya da hatta bütünüyle) ittifak kurulamadığı, kurulsa bile dağıldığı… Tarih, solun tarihi, ama örtük ama açıktan, burjuvazi ile ittifak kurulması tartışmalarıyla dolu. Sanırsınız ki burjuvazi ile ittifak hiç kurulmamış; onca utangaç tartışmaya rağmen aranan ittifak bir türlü oluşmamış. Ama bu yazıda...
Büyük Ekim Devrimi’nden öğrenmeye devam ediyoruz. Aradan yüz yılı aşkın zaman geçmesine, Ekim Devrimi’nin doğrudan ürünü, mirasçısı olan Sovyetler Birliği’nde kapitalizme geri dönüşün bile otuz yılı aşmasına karşın, devrim stratejisini ilgilendiren bütün akıl yürütmelerin yolu 1917 Rusya’sından geçiyor. Bu kadarı bile kapitalist restorasyonun Leninizm için yenilgi anlamına gelmediğini göstermez mi? Kuşkusuz kimse tartışırken Bolşevik deneyimi...
NATO kendi müttefiklerine ne kadar güveniyor? Önce Rus S-400 hava savunma sisteminin müşterisi olan Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılması ve sonra Fransa’nın Avustralya’yla imzaladığı denizaltı ihalesinin iptali, her şey bir yana, NATO içinde büyüyen çatlaklar olduğunu ortaya koyuyor. Bir müttefik ülkenin ısrarla hava savunma sistemlerinden yoksun bırakılması ya da bir başka müttefikin beş yıl önce imzaladığı...
Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinden sonra bölgede ilk tepki veren komünist partilerinden biri Afganistan’ın doğu komşusu Pakistan’ın Komünist Partisi idi. Pakistan devleti, Afganistan’la komşuluğun ötesinde bölgede on yıllardır emperyalizm ve gericiliğin etkisinde sorumluluğu olan bir aktör. Bu zorlu ülkede mücadele eden komünistlerle Eylül ayında bir söyleşi yaptık ve güncelliğini koruyan değerlendirmelerini okurlarımızla paylaşıyoruz. Pakistan Komünist Partisi...
“Merkezi planlı ekonomilere sahip ülkelerde kadınlar birçok alanda daha fazla ilerleme kaydetmiştir. Bu ülkelerdeki kadınlar, toplumsal ve ekonomik gelişmeler ve barış silahsızlanma detant uluslararası işbirliği için aktif mücadele de dahi olmak üzere, ülkelerindeki kamusal hayatın tüm diğer alanlarında aktif olarak yer almıştır. Ulusal mekanizmaları hâlihazırda yeterli finansal kaynak aktarımı ve vasıflı çalışanlara sahip merkezi planlı...
Bu makalede okuru tarihin derinliklerine hapsetmeyeceğim. Makalenin ana amacı, İrlanda’nın bugününe ışık tutabilmektir. İrlanda’nın bugününü anlayabilmek için yoksul emekçilerin ve onların çocuklarının gerçekliğine ayna tutmaya çalışacağım. Aynadan yansıyan bu suretleri okuyucunun daha iyi anlayabilmesi için tarihsel uğraklardan ve temel kesişim noktalarından referanslarla günümüze doğru ilerleyeceğim. Bu derinlikli bir tarih analizinden daha çok temel bilgilerin verildiği...
Gelenek’in bu sayısında heyecan verici bir belgeye yer veriyoruz. Değerli araştırmacı Hazal Yalın’ın Rusya Devlet arşivlerindeki çalışmaları sırasında ulaştığı ve Türkçeye kazandırdığı belgeyi kendisinin çevirisi ve bir sunuş yazısıyla yayınlıyoruz. Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında 19 Ekim 1939’da Ankara’da imzalanan üçlü “karşılıklı yardım anlaşması” Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası konumlanışındaki kırılma noktalarından biridir. Dümenin İngiltere liderliğindeki Batı...
Daha önce birkaç defa, muhtelif vesilelerle, 1939 belgeleri üzerine çalıştığımı yazmıştım. Önceleri sadece birkaç yüz sayfalık bir belgeler derlemesi yapmak niyetindeydim; ancak konuya daldıkça bunun yeterli olmayacağını fark ettim. Böylece odağında Türkiye’nin olduğu bir 1939 tarihi ortaya çıktı, üstelik bu tarih ilk tahminlerimin de çok ötesine geçti ve 1.000 sayfayı açtı. Bunun yaklaşık 600 sayfası...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×