Orhan Gökdemir Engels “Fransa’da Sınıf Mücadeleleri’nin 1895 Almanca baskısının önsözünde 1848 devriminin bir karşı devrimle yenilgiye uğratılmasının ardından “bayağı demokrasi”nin “umutlu bekleyişine karşılık, tam da bu bekleyiş içinde olanların içinde saklı karşıt unsurlar arasında uzun süreli bir mücadelenin yaşanacağını öngörüyorduk” (1), diye yazıyor. Genel beklenti, karşı devrimin az zamanda halk tarafından yenileceği doğrultusundadır. Şöyle devam...
Nevzat Evrim Önal Seçim sonuçları ve ardından 1 Mayıs’ta yaşananlarla birlikte, sosyal demokrasinin kapitalist düzende nasıl bir yere oturduğu konusunda detaylı ve bütünlüklü bir tartışma yapma ihtiyacı doğdu. Dilerseniz bu tartışmaya, yazının sonunda dönmek üzere çok temel bir doğruyu alıntılayarak başlayalım. Stalin 1924’te, faşizm henüz yeni ve tam kavranmamış bir olguyken sosyal demokrasiyle ilişkisine dair...
Aydemir Güler Solda CHP’cilik deyince, aslında 1923’te Halk Fırkası olarak kurulup bugünlere gelen köklü partinin onun solundaki güçler tarafından desteklenmesinden öte bir olgu anlaşılmalı. Bu yazıda, başlangıçtaki ve 1980 sonrasında kâh ana parti kapatıldığı, kâh zayıf düştüğü için onun yerini farklı tabelalarla dolduran partilerin hepsini kast ederek “CHP’cilik” tabirini kullanacağım. Ancak tek bir terimi kullanıyor...
Burçak Özoğlu 31 Mart 2024 Yerel seçimleri, ülke tarihinde kendine özgü, özel bir yer edindi. Seçim kampanya süreçlerinin bu denli sönük geçtiği, seçim öncesi siyasi partilerin bu kadar silikleştiği, ancak öte yandan sonuçlarda çekişmenin, belirsizliğin de bu kadar az yaşandığı bir yerel seçim yaşandı. Kampanya döneminde silik denilen siyasi partiler, elbet başta CHP, sonuçlara baktığımızda...
Furkan Anlar “Açıkça ilan ediyoruz ki, Bolşevik fraksiyonun tek başına tüm işçi-emekçi hareketini kucakladığı iddiası, iki Sosyal Demokrat fraksiyonun Rusya’daki tüm sosyalist hareketi tek bir çatı altında toplama çabası kadar mantıksız ve saçmadır. Gelecek yalnızca tüm sosyalist eğilimlerin tek bir partide birleşmesine aittir. “Ve 1900’ün başında bu sloganı atan bizler, sonuna kadar bu slogana sadık...
Mehmet Erçetin Devasa savaş makineleri, gösterişli üniformalar, aynı anda nefes alıp veren geçit törenleri: Bir süredir faşizm, Avrupa’nın hafızasında yalnızca bu görüntülerle anımsanmaya başladı. Ne yazık ki… Yeni faşizmin partilerine gösterilen tepkiler elbette gözardı edilemez. 2023’ten itibaren yüz binlerle sayılacak ölçeklerde eylemler Avrupa’ya yayıldı. Ancak AfD’nin başını çektiği yeni sağın, Ukrayna’da boy gösteren Bandera Nazizmi...
Nazım Emre Yücetepe Seküler milliyetçiliğin özellikle son birkaç yılda farklılaşmış bir milliyetçilik tipi olarak Türkiye siyasetinde ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Her ne kadar örgütsel karşılığı tartışmalı ve toplumsal izdüşümü muğlak olsa da bu ideolojinin toplumun belirli kesimlerinde etkili olduğu da bir gerçektir. Bu ön plana çıkışıyla birlikte “seküler milliyetçilik”, etraflı bir tartışmayı gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla...