Son kitabımızdan bu yana Türkiye kapitalizminin defteri kabarmayı sürdürdü. Kimilerine göre Demirel’in kadersizliği Kozlu grizu patlamasında Erzincan depreminde kana bulanan Nevroz kutlamalarında bir kez daha tecelli ediyor (!) Zonguldak madencisinin üretim durmasın diye yeni bir özelleştirme gürültüsüne ortam olsun diye ölüme terkedilmesinin, ocağa gömülmesinin Türkiye kapitalizminden başka sorumlusu var mı?  Bir kentin bir kaç on...
Yeni hükümetin öncülüğünde Türkiye burjuvazisi Kürt ulusal kurtuluş hareketi karşısında önemli bir ideolojik mevzi kazandı. Yalan, terör ve ikiyüzlülük ile beslenmiş olan resmi ideoloji, tanıdığını ve şefkatle yaklaştığını açıkladığı Kürt realitesinin söke söke kopardığı toplumsal meşruiyeti ortadan kaldırma harekâtına girişmiş durumda. Realite bir halk ile ilgili olduğu için, işin içerisine usta işi bir sevecen söylem...
Kutlamalarına devletin de terörü ile katıldığı Nevruz ile birlikte Kürdistan’da sürmekte olan mücadele, yeni boyutlar kazandı. İnandırıcı olabilmekten son derece uzak, beceriksizce örgütlenmiş bir demagoji kampanyasının ardından, “Bahar Operasyonu” fiilen başlatıldı. Sorunun bir “operasyon” sorunu olmadığı, diğer yandan girişilen askeri harekatların da askeri açıdan bakıldığında ancak sınırlı bir anlam taşıdığı açık. Aslında haftalardır pompalanan ayaklanma,...
Marksizm ile devrimcilik arasındaki ilişki ve geçişmeler, oldukça ilginç bir çözümleme alanı oluşturur. 1800’lerin ortalarından bu yana, marksizm ile tarihsel döneme ve yerelliğe özgü çeşitlilikler gösteren bir kategori olarak devrimcilik arasındaki ilişkiler oldukça ilginç bir süreç izlemiştir. Bu konuda çok şeyler yazılıp söylenebilir. Benim amacım ise, konunun bugünün Türkiyesi açısından dikkat çeken bir yanına değinip...
İktidar gazetesinin 5. sayısında Rus komünistlerinin “iktidar” mücadelesine ilişkin bir haber var. Bu habere konu olan gelişmelerde dikkati çeken bir şeyden söz etmek istiyorum. Sovyetler’deki karşı-devrim ve onu izleyen gelişmelerde komünistlerin inanılmaz duyarsızlığı ve kişiliksizliği sonucu ortaya çıkan tablo, uluslararası harekette önemli bir depresyon yaratan çöküntünün en fazla Rus komünistlerini etkileyeceği sanılıyordu. Sovyet komünistlerinin sosyalist...
Bu yazı iki ay kadar önce Dünya yayınları tarafından basılarak geniş bir dağıtımı yapılan Sosyalizm Programı’nın (Taslak) kimi yönlerine ek açıklıklar getirmeyi amaçlıyor. Hazırlanmasına katkıda bulunanlardan biri olarak, Program metninin kendisini anlatma gücüne sahip olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla söz konusu olan, metindeki önermelerin açımlanması değil. Yine bu kısa yazıda amacım, dile getirilmiş ya da muhtemel eleştirilere...
Aşağıdaki soruları çeşitli eğilimlerden sosyalistlere yönelttik. Gelenek’in 38. sayısının teknik hazırlıklarına başlanana kadar elimize yalnızca Emek dergisi yazarlarından Kenan Kalyon’un yanıtı ulaştı. Kalyon’un eleştirilerini aşağıdaki sayfalarda sunuyoruz. Sosyalizm Programı taslağı hazırlanırken program anlayışı olarak belirli tercihler temel alındı. Bu tercihler, metnin “Sunuş” bölümünde de belirtildiği gibi, düzen içi tashihci yaklaşımların, asgari – azami program ayrımının,...
Bu ödül, kuramsal bir konuyu ya da toplumsal bir sorunu marksist açıdan inceleyen özgün araştırmalara verilecektir. Ödül 6.000.000 (altı milyon) liradır. Seçiciler Kurulu’nun değerlendirmesine göre, bu para tek kişiye verilebileceği gibi Kurul’un belirlediği oranlarda en çok üç kişi arasında da paylaştırılabilir. Araştırmalar, çift aralıklı en az 30 (otuz) daktilo sayfası uzunluğunda olmalıdır. Son teslim tarihi,...
Bugün Türkiye solunda iki tane program vardır. Birincisi, içinde SP programının da bulunduğu, temel olarak aşamacıhk üzerine kurulu olan program(lar) ikincisi sosyalizm programıdır. Aşamacılık uzlaşmacılığın Türkiye’deki eski versiyonudur. Sosyalist hareketin başlangıcından bu yana ona büyük kayıplar veren bu zararlı anlayış, ’80 sonrasında Aydınlık ekibi tarafından aslına döndürülmüş; hiç utanmadan sıkılmadan “milli konsensus” olarak açık açık...
Birisi çıkıp şunları söyleyebilir: “Dünya ve Türkiye bir geçiş dönemini yaşamaktadır. Çok farklı bir tarihselliğin, farklı dinamikleri etkisiyle de olsa bir geçiş sürecinde Türkiye, modern dünyanın yaşadığı dönüşüme eklemlenebilir. Dahası yalnızca eklemlenmekle kalmaz, kendi tarihini / tarihselliğini geride bırakacak bir sıçrayışla süreçler özdeş kılınabilir. Bugünün dünyasında bu şans doğmuştur. Bu süreçte fikirlerin önemi artmıştır; daha...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×