Komünist Enternasyonal’in 100. yılı ve günümüz komünist hareketinin görevleri

Uluslarararası Konferans Sonuç Bildirgesi

1-2 Haziran 2019 tarihlerinde Rusya Komünist İşçi Partisi’nin ev sahipliğinde Moskova’da düzenlenen uluslararası konferansa, aralarında Türkiye Komünist Partisi’nin de bulunduğu 18 partiden temsilciler katıldı, çok sayıda parti oluşturulan ortak sonuç bildirgesini imzaladı. Komintern’in kuruluşunun yüzüncü yılında bu deneyime dair önemli tespitler bulunduran ve komünist partilerin güncel görevlerine işaret eden bildirgeyi Gelenek okurlarının dikkatine sunuyoruz.

Komünist Enternasyonal’in 100. yıldönümüne ithafen 1-2 Haziran 2019 tarihinde Moskova’da gerçekleşen bilimsel ve pratiğe ilişkin konferansa katılan komünist partiler, büyük devrimci öğreti Marksizm ve Leninizme bağlılıklarını sürdürmekte, Marksizm-Leninizmi bir bilim olarak görmeye devam etmekte ve onun devrimci ve proleter karakterini korumaktadır.

Partilerimiz enternasyonalizmin, bütün bilimler gibi Marksizmin de özünde bulunmanın da ötesinde, onun en temel önkoşulu ve ulaşılacak komünist hedefe giden yolda temel araç olduğunu doğrular. Bu Komünist Manifesto’da da açıkça dile getirilmiştir: “Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!”

Konferansa katılan parti ve hareketler, Lenin’in liderliğinde kurulan Üçüncü Komünist Enternasyonal’in genel olarak olumlu bir rol oynadığını ve dünya komünist ve işçi sınıfı hareketinin gelişmesi ve güçlenmesindeki katkısını kabul eder. Özellikle yeni komünist partilerin kuruluşu, 20. yüzyıl faşizmi ile mücadele, Hitler Almanyası ve anti-Komintern paktı müttefiklerinin bozguna uğratılması başlıklarında bu katkı belirleyici olmuştur. Üçüncü Enternasyonal deneyiminin daha ayrıntılı incelenerek, günlük mücadelede kullanılmasının gerekli olduğu düşüncesindeyiz. Üçüncü Enternasyonal hakkında varmış olduğumuz olumlu kanı, bu deneyimin hataları olmadığı ve eleştirilemeyeceği anlamına gelmez. Bu hataların da incelenmesi gereklidir ve bu yapılmalıdır; fakat bu incelemenin amacı, bizden önce gelenlerin başarıları ve hatalarından edinilen bilgiye dayanarak sosyalizm mücadelesinin sürdürülmesi olmalıdır.

Devrimci hareketin 20. yüzyıl başındaki durumu ile mevcut durumu arasında bazı benzerlikler söz konusudur. Bu benzerliklerin ilki, İkinci Enternasyonal’in çöküşü ile ortaya çıkan ve komünist ve sol harekete şiddetle çarpan oportünizm dalgasıdır. Bugün ise oportünizm ve revizyonizm burjuvazinin güdümünde, örgütlü bir silaha dönüşmüştür. Bu ihanet politikasının en önemli başarısı Avrupa Sol Partisi örneğidir. Bu parti revizyonistlerin ideolojik ve örgütsel merkezi işlevini görmekte, Avrupa Birliği parası ile faaliyetini sürdürüp, onun kurallarıyla hareket etmekte, AB emperyalizminin güçlenmesi için çalışmaktadır. Bu sonuçtan yola çıkarak, oportünizme karşı kararlı ve tavizsiz mücadelesi ve tutarlı devrimci partiler için oluşturduğu teorik altyapısı ile Komünist Enternasyonal deneyimini değerli buluyoruz. Bu ilkeler aynı zamanda Komünist Enternasyonal’e üyelik için de şart koşulmuştu. Günümüzde oportünizmle teorik ve pratik mücadele hareketimiz için temel bir zorunluluktur.

Konferansın katılımcıları, günümüzde yeni Komünist Enternasyonal’in zaman kaybetmeden kurulabileceği koşulların oluşmadığını, Bolşevist güç ve büyüklükte herhangi bir partinin olmadığını, sosyalist devrimin zafere ulaştığı ve hareketin geri kalanının maddi ve örgütsel faaliyetinin merkezi olabilecek bir ülkenin bulunmadığını ve yeni ve modern bir devrimci stratejinin yeterli ölçekte uygulanmadığını dikkate alırlar. Bununla birlikte, hem teori hem de pratik faaliyet alanlarında ortak çalışmaya ve komünist partilerin örgütsel, siyasi ve ideolojik yönlerden güçlenmesi için alınacak tutum ve atılacak adımların koordinasyonuna ihtiyaç duyulduğu da bir gerçektir.

Konferansın katılımcıları, komünist kutbun güçlendirilmesine yönelik bazı faaliyetlerin yirmi yıldan uzun süredir partilerimizce yürütüldüğünü belirtmektedir. Bu faaliyetlere örnek olarak Yunanistan Komünist Partisi girişimiyle başlayan Solidnet toplantıları, International Communist Review dergisinin çıkarılması, Avrupa Komünist İnisiyatifi Hareketinin kurulması, Leningrad ve Moskova’daki ortak toplantılar ve daha fazlası verilebilir. Öncelikle bu karşı hamlelerin birkaç önemli yönde pratik içerikle doldurulması ve olgunlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz:

  • Antiemperyalist mücadelenin bir gerekliliği olarak oportünizmle mücadelenin teorik yönden partilerce sürdürülmesi ve uluslararası forumlarda bu mücadelenin pratik uygulamasında uyumun sağlanması gereklidir;
  • Birinci Enternasyonal olarak da anılan Uluslararası İşçi Birliği’nin hedefleri, dünya işçi hareketinin gelişmesi, bilimsel bilginin hareketle buluşturulması ve sosyalist devrime doğru ilerlemekti. Dolayısıyla bizim ortak önceliğimiz de hem her partinin kendi ulusal düzeyinde, hem de her ülkede kitlesel işçi direnişinin gelişmesi, işçi ve sendika mücadelelerinin kapitalizme ve her türlü sömürü ve baskıya karşı sınıf mücadelesi temelinde enternasyonal nitelik kazanmasıdır. Bu alan sadece ortak bir başlık olmakla kalmayıp, bu partileri güçlendirmek ve etkilerini ülkelerinin emekçi kitlelerine yaymak için bir araca dönüşmelidir;
  • Sosyalist devrim teorisinin esas ilkeleri ve sosyalizmin inşası ile çeliştiğini düşündüğümüz, “Sosyalizmin Çin’e özgü inşası”, Bolivarcı “21. yüzyıl sosyalizmi” modelleri gibi karmaşık ve etkili olmuş olguların ortaklaşa analizi acil bir ihtiyaçtır;
  • Partilerimiz arasında süreklilik kazanmış ortak temaslar ve her partinin kendi ulusal düzeyinde güçlenmesi amacıyla yardımlaşma, komünist kutbun güçlenmesinin olmazsa olmazıdır.

            Bu bildiriye imza atan partiler, Bolşeviklerin ve onların kurduğu Komünist Enternasyonal’in faaliyetinde vücut bulan Marksizm-Leninizmin ilkelerini çalışmayı ve kılavuz edinmeyi görev bildikleri gibi, diğer işçi sınıfı partilerini de bunları yapmaya çağırırlar.

Yaşasın Marksizm-Leninizm!

Kahrolsun burjuva diktatörlüğü! Yaşasın işçi sınıfının gücü!

Yaşasın oportünizmin her türlüsüne karşı militanca mücadele!

Sosyalist devrim ve sosyalizmin inşası güncelliğini koruyor.

Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!

Moskova, 1-2 Haziran 2019

Bildiriye İmza Atan Partiler

Azerbaycan, Azerbaycan Komünist Partisi

Belarus, BRO CPSU

Belçika, Marksist Platform

Bulgaristan, Bulgaristan Komünist Partisi

Donetsk Halk Cumhuriyeti, Donbass İşçi Cephesi

Estonya, Estonya Komünist Partisi

Finlandiya, Finlandiya Komünist İşçi Partisi

Fransa, Fransa Komünist Devrimci Partisi (PCRF)

Güney Kore, Halkın Demokrasi Partisi

İspanya, İspanya İşçileri Komünist Partisi

İsveç, İsveç Komünist Partisi

İtalya, İtalya Komünist Partisi

Kazakistan, Kazakistan Komünist Partisi

Kazakistan, Kazakistan Sosyalist Hareketi

Kırgızistan, Kırgızistan Komünist Partisi

Letonya, Letonya Komünistleri Birliği

Letonya, Letonya Sosyalist Partisi

Litvanya, Litvanya Sosyalist Partisi

Lugansk Halk Cumhuriyeti, RCWP

Macaristan, Macaristan İşçi Partisi

Meksika, Meksika Komünist Partisi

Moldova, Moldova Komünist Partisi

Norveç, Norveç Komünist Partisi

Rusya, Rusya Komünist İşçi Partisi (RCWP)

Rusya, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (CPSU)

Suriye, Suriye Komünist Partisi

Transdinyester Moldova Cumhuriyeti, Transdinyester Komünist Partisi

Türkiye, Türkiye Komünist Partisi

Ukrayna, Ukrayna Komünistleri Birliği

Yunanistan, Yunanistan Komünist Partisi

Not ekle
Yükleniyor...
İptal
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×