Gelenek’ten…

Gelenek’in 144. sayısı Kemal Okuyan’ın Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere odaklanan güncel gelişmeleri tarihsel bir perspektifle ele alan yazısıyla açılıyor. Okuyan, genel görüşün aksine, son dönemde yaşanan olayların olmamasını şaşırtıcı bulacağını belirtiyor.

Türkiye’de kriz sürüyor, Gelenek de doğal olarak kriz hakkında yazılara yer vermeyi sürdürüyor. Aşkın Süzük, krizin işçi sınıfı açısından en önemli olgusunu, ücretlerdeki gerilemeyi, oldukça ayrıntılı ve somut bir biçimde değerlendiriyor.

Gelenek’te hacimli ama derin söyleşiler yayınlamaya devam ediyoruz. Çağrı Kınıkoğlu ve Ulaş Özer, genç müzisyen ve besteci Mert Moralı ile yaptıkları söyleşide hem yıkıcı hem de kurucu olabilen bir estetiğini peşine düşüyorlar. “Alman İdeolojisi”nden yeni müzikal arayışlara uzanan ilginç bir sohbet bu…

Özkan Öztaş ise Kürt hareketinin İslamcılıkla ilişkisini tartışmayı sürdürüyor. Öztaş hareketin ulusalcı bir çizgiden İslamcılıkla dans eden bir noktaya uzanan yolculuğunu ele alırken gericiliğin Kürt halkının çıkarlarını savunamayacağı tezini somutlamaya çalışıyor.

Zelal Özgür Şeker, Gelenek okuyucuları için bilimsel yöntemin tarihsel yolculuğunun bir özetini çıkarmayı deniyor. Bu özeti akılda tutmanın bilimdeki son gelişmeleri ilgiyle izleyen herkes için gerekli olduğunu bilerek…

Kaya Tokmakçıoğlu da Gelenek için geçmişe dönüyor. Fonda yine İstanbul var. Çökmekte olan imparatorluğun başkenti de bu çöküşten kaçınılmaz olarak etkileniyor ve değişiyor. Tokmakçıoğlu bu değişimin özellikle gayrimüslim azınlıkları etkileyen tarafına yoğunlaşırken, aslında bu sürecin bugüne bıraktığı izlerin peşinde…

Bu sayımızda iki çeviriye de yer veriyoruz. İlk çeviri İspanya İşçileri Komünist Partisi Genel Sekreteri Astor Garcia’nın İspanya’da seçim sonrası yaşanan süreci değerlendiren yazısı. İkinci çevirimiz ise 1-2 Haziran 2019 tarihlerinde Moskova’da 18 partinin katılımıyla düzenlenen uluslararası konferansın sonuç bildirgesi.

Gelenek’in bu sayısı Ekin Koç’un 1900’lerin başında İtalya’da yaşanan krizi ele alan yazısıyla kapanıyor. Bugüne dair ipuçları çıkarak, her krizin bir umut yaratma potansiyeli olduğunu hiç unutmadan…

Herkese iyi okumalar.