İdris Erdinç: Partililikten “Şoför”

Şoför İdris’in şoförlüğünün kaynaklarında taksicilik yapması vardır tabii. Kendisi şoförlük mesleğini partiye para kazanmak için yaptığını söylerdi. Şoför sıfatının komünist anlamına geldiği başka örnek var mıdır?

Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) işçi örgütlenmesinde bir önemli kol Balkan göçmeni tütün işçileridir. İdris’in kökeni de Bulgar Makedonyası, Nevrakop kentidir. Savaşlar ve göçler, çocuk yaşında İstanbul işçi sınıfının saflarına taşır İdris’i.

Sonradan eşi olan tezgah arkadaşı Emine tarafından partilenir. 1929’da Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurulduğu sırada “Fethi Bey kursun partisini, biz de kuralım amele partisini” sloganında özetlenen taktiği güderken İstanbul sokaklarında korsan işçi yürüyüşündedir. 1946’da Parti’nin sendikal açılımı sırasında Kocaeli İşçi Sendikaları Birliği’nin kurucusudur. 1960’larda TKP’nin yurt içi aktivitesi hayli gerilediğinde Türkiye İşçi Partisi (TİP) saflarındadır, birçok TKP’li gibi. Boz Mehmet (Bozışık), Şahabattin Bakırsan ve Rasih Nuri İleri ile birlikte Türkiye Birleşik Komünist Partisi merkezinin Gorbaçov çizgisini takip ederek marksizm-leninizmi sorgulamasına katlanamayan eski tüfeklerden biridir.

1992’de Gelenek hareketi Sosyalist Türkiye Partisi’nin (STP) kuruluş çalışmalarını yürütürken kuruluş toplantılarında en ön sırada gençlere toplantı disiplini örneğidir: “Ara verilmeden yerinden kalkamazsın.”

STP hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kapatma kararına karşı İstiklal Caddesi’nde bildiri dağıtımındadır.

1 Mayıslarda işçi tulumuyla yürür. 1 Mayıs 1994 tarihinde Sosyalist İktidar Partisi kortejine polis saldırısı sırasında yarılan başı il binasında partili hekimlerce tedavi edilirken yumruğunu kaldırıp poz verir partili fotoğrafçıya. Anılarında seksen yaşında da sokakta olmayı gençlere partililik eğitimi olarak aktaracaktır sonraları.

Kavgacıdır. Polis “gestapo”dur İdris’in dilinde. Partinin yayın organında yayımlanan söyleşi nedeniyle Devlet Güvenlik Mahkemesi binasına girdiğinde ilk işi tuvaletin kapısında gördüğü emekçinin yanına gidip sohbet etmektir elbette. Oradaki yoldaşlarına da, gazetecilere de, polislere de “emekçiye saygı” dersi verme fırsatını teper mi hiç Şoför İdris!

17 Ocak 1996 tarihinde, yani tam yirmi yıl önce adanmışlıkta sınır, partililikte rezerv tanımayan bir eylem adamını, bir işçi önderini kaybetti Türkiye işçi sınıfı…