Küba Ekonomisi: Bugünkü Performansa Dair veriler ve Yarının Hedeflenen Değişikliklerine İlişkin Bilgiler

KÜBA EKONOMİSİ: BUGÜNKÜ PERFORMANSA DAİR VERİLER VE YARININ HEDEFLENEN DEĞİŞİKLİKLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER 1

AL CAMPBELL 2

Küba ekonomisinin yeni ara başkan Raúl Castro yönetiminde ne yöne gideceği, hem Küba içinde hem de dışında yoğun olarak tartışılmaktadır. Bu kısa bildiri konunun entellektüel olarak tartışılması için gerekli iki başlık olan Küba ekonomisinin bugünkü durumu hakkında ve Küba’nın ekonomik ve politik alanlarda gerçekleştirmeyi hedeflediği reformlar konusunda katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Küba’nın gerek belirli bir yıla ait güncel ekonomik performansı, gerekse de planlanmış hedefleri ile ilgili tartışmalar hakkında birçok veri bulunmaktadır. Ancak bu veriler ve bilgiler çok dağınık bir haldedir. Bu kısa bildirinin amacı, Küba ekonomisinin günümüzde karşılaştığı ve yakın gelecekte karşılaşması muhtemel sorunlarla ilgili güncel bilgileri kısa ve öz bir biçimde sunmak ve böylece Küba’nın şu anki ekonomik durumunun verilere dayalı sağlam bir tablosunu çizmektir. Bu araştırmanın ilk bölümünde Küba’nın günümüzdeki ve yakın geçmişteki ekonomik performansı incelenecektir, ikinci bölümde ise Küba’nın yakın gelecekte ekonomi alanında yapmayı planladıklarına ilişkin bulgular hem devamlılık hem de reformlar açısından tartışılacaktır.

Bu iki konuya yoğunlaşmadan önce, üç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Birincisi, günümüzdeki ekonomik uygulamaları anlamak için Küba’nın yeni ekonomik düzenini 1990’lardan itibaren bilmek şarttır ve 1959’daki Devrim’den itibaren olan gelişmeler de kesinlikle göz önünde tutulmalıdır. Bu başlıkların her biri ayrı ayrı bir veya birkaç kitaplık çalışmalardır ve bu makalenin sınırları dışında kalmaktadırlar. 3

Küba’nın geleceğe ilişkin planlarını anlamak için yukarıda sözü edilen ilk başlığın yani Küba’nın şu anki performansının iyi analiz edilmesi gerektiğinin tekrar altını çizmek isterim. Hepsi olmasa da Birinci Dünya ekonomistlerinin çoğu, inanç temelli bir bakış açısı ile piyasa ekonomisi ve kapitalizmin, planlama ve sosyalizmden mutlak bir şekilde daha iyi işleyeceğine inanmaktadırlar. Buna karşılık Küba hükümeti ise neredeyse son 50 yıldır sürdürdükleri sosyalist, anti-kapitalist programın, büyüme ve daha da önemlisi insanların refahı ile ölçüldüğünde, Latin Amerika’daki, yani gerçekte karşılaştırılmaları gereken bölgedeki tüm ülkeleri geçtiğine inanmaktadırlar. 4

Üçüncü olarak, Küba ekonomisinin bugün aldığı kararları, özellikle de kapitalist düzene dönmeyi neden hiç düşünmediklerini anlamak için Küba ekonomisinin geçmiş yıllardaki performansının bilinmesi gereklidir. Aynı zamanda, Küba’nın geçmişindeki deneyimlerini yorumladığı çerçeveyi anlamak için Küba devriminin ideolojisini de bilmek gerekmektedir. En basit biçimde, Küba, bir Üçüncü Dünya ülkesindeki temel ve gerçek sosyal ve ekonomik kalkınma için sosyalizmin en iyi hatta tek yol olduğunu düşünmektedir ve devam eden ekonomik reformları sürdürme konusundaki tartışmalara da bu çerçeveden bakmaktadır. Yer kısıtlamasından dolayı bu makale Küba’nın sosyo-politik ve ekonomik ideolojileri ile ilgili derin tartışmalara değinmeyecektir. 5

1. Küba’nın yakın geçmişteki ve günümüzdeki ekonomik performansı

Konuya karşılaştırmalı milli ekonomik performansın en temel göstergesi olan GSYİH (gayri safi yurtiçi hasıla) ile başlamak istiyorum. Bu değerin kalkınma göstergesi olarak eksiklikleri ve sınırlılığı çok iyi bilinmektedir ve ayrıca bazı ekonomik tartışmalardaki önemlerine rağmen, her zaman kullanılan, ticarete, ödemeler dengesi ve sermaye hareketlerine, kamu bütçesi açığına, enflasyona vb. ilişkin diğer iktisadi göstergeler üzerinde de durmayacağım. 6 Bunun yerine nüfusun ekonomik refahını daha doğrudan yansıtan göstergelere dönmek istiyorum. Küba’nın sağlık hizmetleri ve eğitim alanındaki başarıları hakkında çok sık yazıldığı için, ben burada daha tartışmalı olan beş gösterge üzerinde durmak istiyorum. Bunlar sırasıyla: Gıda, iskan, ulaştırma, elektrik kesintileri ve istihdam.

Şekil 1

 

A)Gayri safi yurtiçi hasıla büyümesi

Şekil 1 Küba’nın 1989’dan itibaren gerçek GSYİH büyüme hızını göstermektedir. Burada 1990’ların başındaki çok tartışılan çöküş ve 1994-2004 arasındaki orta hızdaki devamlı iyileşme net bir biçimde görülmektedir. Ancak Amerika Birleşik Devletleri basını, beklenen şekilde, 2005 ve 2006 yıllarında görülen sıradışı büyümeden neredeyse hiç bahsetmemektedir. Bu yılların tüm Latin Amerika ve Karayipler Bölgesi için iyi geçtiğine ve bölge için ortalama büyümenin sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 5,3 olduğuna dikkat çekmek istiyorum (ECLAC, 2007b, Tablo 2.1.1.1). 2007 yılı için yapılan ilk tahminlere göre büyümenin kabaca yüzde 7’lere düşeceği öngörülmektedir ve bu sayı bile bölge ortalaması olan yüzde 5,6’nın oldukça üzerindedir. Ekonomik olarak daha önemli bir gösterge olan kişi başı GSYİH büyüme hızı, 2007 yılı için yüzde 6,9 ile bölgedeki en yüksek dört ülkenin hemen altında ve bölge ortalaması olan yüzde 4,2’nin kesinlikle üzerindedir (ECLAC, 2007a, Cuadros, A-2, A3). Küba’nın günümüzdeki performansının çoğu Latin Amerika ülkesindeki gelişmişlik düzeyinden başka bir şey içerdiği açıktır.

Bu makale, Küba’da son üç yılda görülen güçlü ekonomik gelişmenin nedenlerini tartışmayacaktır. 7 Öte yandan, Küba’nın şu anki güçlü ekonomisi ile ilgili çok basite indirgenmiş açıklamaları, ki bunlar aynı zamanda Küba ekonomisine ilişkin dikkat çekici iki nokta da içermektedir, bertaraf etmek isterim. Bunlardan ilki, yüksek zirai ürün ve hammadde fiyatlarının (özellikle nikel ve tütün), Küba’nın yakın dönemdeki güçlü ekonomik performansının arkasındaki neden olarak yansıtılmasıdır. Aşağıdaki tablo 2001 yılından 2006 yılına kadar, mal ve hizmetler için ticaret dengesini göstermektedir

 

Tablo 1

Kaynak: Annuario Estadístico (2007) 8

Burada, 2006 yılında (2005’teki çok az düşen) mal ihracatından elde edilen gelirlerde önemli bir artış sağlanmışsa da, bunun 2005’te hizmet ihracatından elde edilen kazancın sadece dörtte biri civarında olduğunu görüyoruz. O halde, bu hizmet ihracatından elde edilen kazanç korunmuş ve 2006’da kısmen yükselmiştir. Bu nedenle, tablodaki veriler, Küba’nın yakın zamandaki güçlü ekonomik performansının arkasında yüksek ihracat fiyatlarının, dolayısıyla ihracat girdilerinin olduğu iddiasını çürütmektedir. Tablo ayrıca, dış ticarette yakın zamanda hızla büyüyen önemi ile birlikte Küba ekonomisinin doğasında devam eden önemli değişimini de göstermektedir. Yüksek fiyatlı hammadde ve zirai ürünlerin Küba’nın yakın zamandaki güçlü performansının temel nedeni olduğu ile ilgili açıklamalara karşılık olarak gösterilecek ikinci kanıt ise şudur: İhraç malları arasında “jenerik ve bioteknolojik ilaçların dışsatımı ikinci sıraya yükselerek nikelin hemen arkasından gelmektedir” (ECLAC, 2006, 116). Bu da Küba ekonomisinde devam etmekte olan, bilgiye dayanan mal ve hizmetlerin Küba’nın dış ticaretinde (kuşkusuz yurtiçi ekonomide de) öneminin arttığına işaret eden ve yalnızca Küba’nın 1959’dan beri eğitime verdiği önem sayesinde sağlanabilecek olan bir değişimin göstergesidir. 9

B)Gıda

1986 yılında Kübalılar günlük ortalama 2948 kalori ve 79,9 gram protein almaktaydılar. Bu kalori alımı 1989 yılında Brezilya’nın üzerinde (2751) ve Meksika (3052) ve Arjantin’in (3113) hemen altındaydı. Ancak 1990 yılında istatistiksel verilerin temel kaynağı olan Anuarios’un yayımlanmasına ara verildiğinde bu bilgilere kolayca erişim imkanı ortadan kalktı. Amerikan Dünya Sağlık Kurumu krizin en kötü yılı olan 1993’te Küba’da ortalama kalori alımının 1863 kalori ve 46 gram proteine gerileyerek Haiti’nin 2013 kalorisinin bile altına düştüğünü tahmin etmektedir (Campbell, 1999). Gerçek “asgari gerekli kalori” hükümetlerce ve uluslararası kuruluşlarca yaşa, cinsiyete ve hareketlilik düzeyine göre düzenlenmektedir (UNU, 1989). Beslenme ile ilgili verileri gösteren son Anuario’a göre Küba, asgari ortalama ihtiyaç olarak 2310 kalori ve 35,5 gram proteini kabul etmiştir (CEE, 1989, 174). 10

1990’lı yılların ortalarında Anuario’nun basımına tekrar başlanmış ancak yeni formatta gıda alımı çıkartılmıştır ve bu verilere halen kolayca ulaşılamamaktadır.

Jean Ziegler 2000 yılından beri Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu Gıda Hakkı özel raportörüdür. Ziegler, 2007 yılının Kasım ayında Küba’ya yaptığı on bir günlük ziyaretin sonunda ‘Küba’nın halkını besleme konusunda bir örnek teşkil ettiği’ sonucuna varmıştır. Ziegler ayrıca, dünya üzerinde otuz iki ülkenin anayasasında kişilerin gıda hakkı üzerine bir madde bulunduğunu, yine de bu ülkelerin hepsinin vatandaşlarına gıda temin garantisi vermediğini belirtmiştir. Küba ise bu teminati veren ülkelerden biridir (Weissert, 2007). Küba’daki gıda konusundaki son durum hakkında bazı somut istatistiksel verilerin olacağını tahmin ettiğim Ziegler’in raporu, bu makale yazıldığı sırada (30.12.2007) henüz yayımlanmamıştı.

International Herald Tribune gazetesi 2007 yılında bir aylığına Küba’ya giderek standart yiyecek karnesine ek olarak Küba’da ortalama maaş olan üç yüz elli peso ile alınabilecek gıdalarla karnını doyuran Amerikalı bir ziyaretçi ile ilgili bir hikaye yayımladı. Küba nüfusunun yarıdan biraz azının döviz kazancı yok, yani aşağı yukarı bu gazetede anlatıldığı gibi yaşıyorlar. Aslında Küba’da zor durumdakilere yardım etmek için kişisel sosyal yardım ağları kurulduğu için gıda alımlarının genel olarak daha iyi olduğunu söylemek mümkün. Yine de yukarıda sözü edilen makale Küba’daki gıda durumunun insani boyutu ile ilgili bir fikir vermekte ve benim Küba’daki kişisel gözlem ve deneyimlerimle örtüşmektedir. Karneye bağlı gıdalar “pirinç, baklagiller, patates, ekmek, yumurta ve sınırlı ölçüde et ürünleri’den oluşmaktadır. Hükümet dağıtılan yiyecek karnesinin bir Kübalının tükettiği günlük ortalama 3300 kalorinin 1/3’ünü karşıladığını tahmin etmektedir”. (IHT, 2007) Kişisel olarak 3300 kalori bana biraz yüksek bir sayı gelmesine ve bu konuda hükümetin resmi sayılarını görmek istememe rağmen International Herald Tribune gazetesi yazarı Kübalıların günlük beslenme biçimlerinin nişasta yönünden aşırı zengin olduğuna ve bu yüzden bugünkü Küba yetişkinlerinin yüzde 30’nun aşırı kilolu olarak tanımlanabileceğini belirtiyor. Bu son sayı kalori alımı açısından Küba’nın en gelişmiş diğer Latin Amerika ülkelerine rakip olduğunu destekler niteliktedir. Bu sayılar ve benim kişisel tecrübelerim Zeigler’in klinik açlığın Küba’da bir gündem olmaması ile gözlemlerini desteklemektedir. Zeigler’in altını çizdiği üzere bu konu herhangi bir Latin Amerika ülkesi için çok önemli bir başarıdır ve asla küçümsenmemelidir. Öte yandan yiyecek karnesinde nişastalı gıdaların dışındaki diğer yiyeceklerin bedelinin düşürülmesi halk sağlığını iyileştirmek adına gerekli bir adımdır. Bu konu aşağıda daha da geniş bahsedilecek olan Raúl Castro tarafından başlatılan ve genişletilmesi planlanan ekonomik reform paketinin içinde yer almaktadır.

C)İskan

“Küba liderlerince iskan, ülkenin en acil çözüm bekleyen sorunu olarak görülmektedir”. (Hamberg, 1990, 248) 1990 yılında ait bu ifade 1960, 1970, 1980, 2000 veya günümüze ait de olabilirdi. İskan 1959’daki Devrim sırasında ülkenin en önemli sorunlarından biri olarak tanımlanmıştır. Fakat bilinçli alınan iki politik kararın birleşmesi sonucunda bu sorun bugüne kadar devam etmiştir. İlk olarak Küba çok ciddi bir konut sorunu olmasına rağmen, bu sorunun ağırlıklı olarak çözümüne geçmeden önce üretim ve okul, hastane vb. gibi sosyal tesislerin genişletilmesine öncelik vermiştir. İkinci olarak da Devrim’in en üst önceliklerinden biri olan şehirler ve kırsal bölgeler arasındaki büyük farkın kapatılması hedefini gerçekleştirmiştir. Bu ikinci karar ülkenin konut problemini daha kötüye götürmemiştir ama kırsal alanlarda iskan problemi iyileşme gösterirken, ülkeye gelen ziyaretçilerin turistik tesislerden sonra en çok ziyaret ettiği yer olan Havana’daki binaların ciddi bir şekilde köhneleşmesine neden olmuştur. (Griffiths ve Griffiths, 1979, 122-23)

Ulusal İskan Enstitüsü’nün 27 Haziran 2005 tarihli raporu Küba genelindeki tüm evlerin yüzde 43’ünün onarımdan geçmesi gerektiğini tahmin etmektedir. Ayrıca Küba’nın iskan sorununu çözmek için gelecek on yılda her yıl 50 000 evin yapımını öngörmektedir (Wroclavsky, 2005). Reel iskan tamamlanması Tablo 2’deki gibidir (bkz. sf.138).

Bu tabloda iskân konusuna ilişkin bir kaç nokta gözlemlenmektedir. Birincisi eğer tahminler doğru ise ve Küba’nın 10 yıl boyunca yılda sadece 50000 konut inşa etmesi iskan problemini çözebilecekse geçmiş yapım süreçleri de göz önüne alındığında bu tabloya göre iskan sorununun çözümü kesin gibi görünmektedir. İkinci olarak konut yapımı 1993’deki derin krizde hızla düşmüş olmasına rağmen, 1990’lı yılların ortalarında tekrar kayda değer bir düzeye erişmiş, ilginç bir şekilde Küba ekonomisinin on yıl boyunca neredeyse kesintisiz bir iyileşme yaşadığı dönemde, 1990’lı yılların sonlarında tekrar düşmeye başlamış 2001-2002 yıllarında dibe vurmuş ve 2003-2004 yıllarında ise bir çöküş yaşamıştır. Üçüncü olarak Küba’nın 2005’de belirlediği hedefleri 2006 yılında benzersiz bir şekilde gerçekleştirdiğini görüyoruz ve 2007 yılında yaklaşık hedeflerinin sadece yarısını gerçekleştirmelerine rağmen yine de gereken 50000 konutu karşılayacakları görülmektedir. Ve son olarak, devam edecek gibi görünen önemli bir eğilim görmekteyiz. 2004’ten 2006’ya kadar devlet tarafından yapılan devlet tarafından gerçekleştirilen konut yapımı 3,5 kattan fazla artarak büyük bir sıçrama kaydetmiş, ancak devlet dışı sektörün konut yapımı 11,5 kattan daha fazla artmıştır. Tüm belirtiler yakın gelecekte devlet dışı sektörün konut inşaatında merkezi bir rol oynamaya devam edeceği ancak devletin de önemli bir katkı sağlayacağı yönündedir. Küba’daki daimi konut krizinin çözümü konusunda1959’dan (ve öncesinden) bu yana durum hiç bugünkü kadar olumlu olmamıştır. 11

 

Tablo 2

 

D)Ulaştırma

Raúl Castro 2006 yılının Ağustos ayında ara dönem başkanlığının tüm yetkilerini aldıktan üç ay sonra Ulaştırma Bakanını görevden aldı. Mart 2007’de yeni Ulaştırma Bakanı Jorge Luis Sierra, Küba’daki ana ulaşım sisteminin çok ciddi sorunları olduğunu açıkladı ve iki büyük program başlatıldı.

2005 yılında Çinli araba üreticisi Ytong Grup Ltd. Küba’ya otobüs 12 ithal etmeye başladı ve 2006 yılı itibari ile bin iki yüz tane satmış bulunmaktadır (PDO, 2007). 2006 yılının Haziran ayında Küba’ya yaptığım bir seyahat sırasında hem hükümetten hem de hükümet dışından kişiler bu otobüslerin şehirlerarası ulaşımı önemli ölçüde nasıl iyileştirdiğinden bahsettiler ki, bu dönemde çok kötü olan (özellikle Havana’da) şehiriçi otobüs sistemi konusunda bir şey yapılmamıştı. Şehiriçi sistemi tümden yenileme konusundaki planlama 2007’de başladı. 2007 yılının Eylül ayında Ytong Küba’ya iki yüz tane şehiriçi otobüs ithal etti. 3,7 milyon dolar tutarındaki şu anki anlaşmaya göre de 2007-2009 yılları arasında 5348 adet şehiriçi ve şehirlerarası otobüs ithal edecektir (PDO, 2007).

Devlet istatistikleri de bu tabloyu destekler niteliktedir. 2006 yılında şehirlere yolcu taşımak 13 için yapılan sefer sayısı yüzde 17 oranında düşerken (bir yıl önceki yüzde 8.9 düşüşü takiben), şehir dışına yolcu taşımak için yapılan sefer sayısı yüzde 13,5 artmıştır (ONE, 2007, Tablo XII.8).

Başlamak üzere olan bir diğer önemli ulaştırma yenileme projesi ise raylı sistemi “ilk durumuna” döndürme çalışmasıdır. 2007 yılının Eylül ayında Küba, rayları, sinyalizasyon ve iletişim ağlarını yenilemek için Venezuela’dan 100 milyon dolarlık bir borç almıştır. Buna ek olarak 100 lokomotif almak için Çin’le ve 100 yük lokomotifi almak için Rusya ile anlaşmalar imzalamıştır. Ulaştırma Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre yenileme çalışmaları sonunda trenlerin şu anda 40 km / saat olan hızı 100 km / saat’e çıkacaktır ve bu Kübalılar için uzun mesafeli tren yolculuğunu çekici hale getirmenin yanında tren kargo taşımacılığının maliyetlerini düşürmek için de önemli bir gelişmedir. (Reuters, 2007) 14

E)Elektrik kesintileri

Bu problem neredeyse tamamen çözülmüştür. On yılı aşkın bir süredir Küba nüfusunun büyük çoğunluğunun en büyük şikayeti elektrik kesintileridir. 2005 yılından günümüze kadar ulusal elektrik sisteminin tamiri ve yenilenmesi için 2 trilyon dolar harcanmıştır. Kesintiler hala olmaktadır ancak bunlar çok nadirdir ve bu durum artık halkın önemli şikayetlerinden biri değildir. Halkın en önemli şikayetlerinden birini çözme konusunda bu gibi başarılar bugün Kübalıların hükümetin, halkın uzun zamandır devam eden diğer şikayetlerini de çözme olasılığına bakışlarını elbette ki şekillendirmiştir. Benim Küba’da tanıdığım çoğu kişi bu hükümetin uzun zamandır süregelen sıkıntıları hemen şimdi çözeceğinden emin olduğunu söyleyemez. Öte yandan çoğu kimsede hükümetin bu problemlerin çoğunun çözümü ile ilgili anlamlı adımlar atma olasılığına dair olumlu bir tavır gözlenmektedir. Kübalılarla yaptığım birçok görüşmeden edindiğim izlenim güçlü toplumsal karamsarlıkta büyük bir düşüş olduğu ve Küba halkında yaşam standartları ile ilgili konularda umutlu bir “Bekleyelim de görelim!” tavrına doğru bir değişim yaşandığıdır.

Uzun yıllar boyunca devam eden büyük çaplı elektrik kesintilerinin, 1990’da 15024,7 Gw / saat olan elektrik üretiminin yalnızca yüzde 27 düşerek 1993 yılındaki en alt düzeye gerilemesinden kaynaklanmış olması ilginç bir noktadır. Bunu takiben üretim çok yavaş ancak düzenli bir şekilde artmış ve sonunda 2000 yılında tekrar 15.000 Gw / saati geçmiştir ve 2005 yılına dek bu düzeyi korumuştur. (ONE, 1998, 2006, 2007) 2006 yılında “enerji devrimi”nin alınan ilk sonuçlarına göre elektrik üretimi yüzde 7,3 oranında artmıştır. (bknz. Mendes ve Marques hazırlanıyor) Ancak elektrik kesintilerinin çözümündeki asıl neden artan üretim veya harcamayı azaltacak etkili sosyal bilinç değil, neredeyse son on yıldır köhneleşen altyapının ve yapıldığı günden beri düzenli bakımı yapılmayan parçaların tamiridir. Bu yeni üretim yerine tamir etmek konusunda, özellikle Küba’da görülen yeni yükselen bilinç 1990’lı yılların sonundan itibaren ekonomik reformların en önemli kısmını oluşturmakta ve Raúl Castro’un da uzun süreli temel amaçları arasında yer almaktadır.

F)İşsizlik

1959’dan 1989 yılına dek neredeyse hiç görülmeyen işsizlik ilk ekonomik krizi takiben 1990’larda tırmanmaya başlamış ve bundan sonra üretim verimliliğini 15 artırmak için alınan ekonomik önlemler krizle savaşmanın ana eksenini oluşturmuştur. İşsizlik Küba’da hiçbir zaman diğer Üçüncü Dünya ve hatta çoğu Birinci Dünya ülkesinde olduğu gibi bireysel bir problem olmamıştır. Küba’da çok geniş bir sosyal güvenlık ağı vardır ve yukarıda da tartışıldığı gibi hiç kimse aç kalmamaktadır. Ancak işsizlik yine de kişi ve ailesi üzerinde ek bir iktisadi baskı oluşturmakta, bazı bireyler için önemli bir ruhsal sorun teşkil etmekte ve hem iktisadi bir krizin üstesinden gelme çabası içerisinde kaybedilen toplumsal ürün hem de halkın bir kesiminde devlete ve devletin sosyal politikalarına karşı düşmanlık yaratması nedeniyle sosyal bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

2000’li yılların başında Sosyal İşçi Programı başlatıldığında özellikle çalışmayan veya okumayan genç nüfusu sosyal dokuya tekrar eklemlemek için çaba gösterilmiştir. İşsizlik oranını azaltmaktaki başarı çalışma çağındaki bireylerin tam zamanlı öğrenci olmalarındaki göreceli artışın ve yukarıda gördüğümüz üzere ekonominin 2000 yılından itibaren devamlı güçlenmesinin ortak bir sonucudur.

Tablo 3.İşsizlik

Tablo 3

Kaynak: Anuarios (2007 2006)

2. Küba’nın yakın dönem ekonomik geleceğine dair tanımlar: Süreklilik ve reform

A) Süreklilik

Küba’nın yakın dönem ekonomik planlamalarında süreklilik sağlayan en önemli unsur, Küba hükümetinin sadece neo-liberal bir reform programını değil, genel olarak kapitalist bir ekonomiyi geliştirmeyi reddetmeye devam etmesidir. Her ne kadar Fidel’in özel dönemin oldukça zor zamanlarında sosyalizmi inşa etme konusundaki ısrarı çok iyi biliniyor olsa da Küba ekonomisinin gelecekteki rotası açısından çok daha önemli olan soru Fidel etrafındaki diğer etkili figürlerin bakışının ne olduğudur. Asıl nokta şu ki, hükümetin önde gelen üyeleri bütün beyanlarında sosyalizmin kuruluşu için çalışmaya devam etmek amacına sıkıca bağlı olduklarını bildiriyorlar. Bu amaç halka yönelik bütün konuşmalarda geçiyor. Benim burada yapmak istediğim, her yerde sözü edilen bu amacı belirtmek yerine, bugün ekonomik alanda en çok öne çıkan üç ismin çok yakın dönemde yaptıkları üç konuşmaya dikkati çekmek. Bu konuşmalarda, Küba’nın ekonomik geleceğine dair fikirlerin şekillenmesinde sosyalizmin merkezi rolü daha açık olarak görülebiliyor. Anlaşılan o ki, Küba liderliği içinde ayrıntılara dair bir tartışma devam ediyor gibi gözükse de, burada belirtilen genel fikirler herkes tarafından paylaşılıyor. Sosyalizm üzerine bazı fikirlere dair tartışmalar tüm doğrudan referansları hatırlatmamıza imkan vermeyecek kadar uzun. Ben burada her konuşmadan sadece kısa bir parça seçeceğim, fakat bütün konuşmalara ulaşılabilir ve bence üçünün de tamamını okumak, Küba’nın en önemli ekonomik liderlerinin sosyalizmi kurmaya ilişkin gösterdikleri bağlılığı genel olarak anlatan faydalı bir tablo sunacaktır.

2004’de Ekonomi ve Planlama Bakanı Jose Luis Rodriguez, “Ekonomik İyileşmeye Giden Yol” adlı bir makale yazdı. Rodriguez, giriş kısmından itibaren Küba’nın yakın dönem ekonomik amaçlarında sosyalizmi kurma sorumluluğunun merkeziliğini açıkça belirtiyor: “Bu bölümde, Sosyalist bağlamda başarılı bir ekonomik iyileşme için gerekli temeli oluşturan faktörlere dair düşüncelerimizi paylaşacağız…”. (Rodríguez, 2004, 149) Kübalı liderlerin kullandıkları sosyalizm kavramını anlamak için şunun bilinmesi gerekir: Sosyalizmin kurulması, sosyal hizmetlerin [“eğitim, halk sağlığı, sosyal güvenlik, kültür ve spor” (ibid,150) sağlanmasının yanında, insanların kendilerine ve toplumla ilişkilerine bakışlarının da, kapitalizm koşullarında olduğundan farklı bir şekle sokulmasını, “…insancıl ve dayanışmacı bir siyasi bilinç” (ibid, 150) yaratılmasını da gerektiriyor. Rodriguez’in doğrudan değindiği ve yine sadece Fidel’in değil, diğer önemli liderlerin de devamlı olarak söylediği şeylerle aynı doğrultuya sahip olan ikinci önemli mesele, 1990’larda Küba’da piyasa mekanizmalarının gözle görülür şekilde genişlemesiydi.

Küba sosyalist tarzını, karşılaştığı zor koşullara uydurabilmek için gerekli olan değişiklikleri yaptı. Küba, piyasa ekonomisine giden yola girmeden verimlilik ve eşitliği sağlamanın mümkün olacağına ikna oldu… Ekonomik paradigmadaki bu dönüşüm süreci, sosyalist özünü kaybetmeden, üretimi ve hizmetleri yeniden canlandırma amacıyla piyasa mekanizmalarına önemli bir alan açtı; bu oldukça çetin bir süreçti… Ancak şunu belirtmek gerekir; piyasa mekanizmalarının artan önemi her zaman Küba gibi sosyalist bir toplumun çıkarlarıyla çelişkili olarak görüldü. (ibid, 150-1)

Halk İktidarı Ulusal Meclisi’nin 2005 yılının Aralık ayındaki oturumunda Küba Merkez Bankası Başkan Vekili Francisco Soberon, basında tamamı basılan bir konuşma yaptı, konuşmanın son cümlesi şuydu: “Sosyalizm Kübalılar için konjonktürel bir seçenek değil, özgürce ve geri dönülmez şekilde seçtiğimiz bir kaderdir.” Rodriguez gibi Soberon da bildirgesine, yapılan her şeyin sosyalizmi kurmak projesiyle ilintili olduğunu gösteren bir çerçevede Küba ekonomisinin 2005 yılında gösterdiği performans ve sağladığı büyümeyi anlatarak başlamayı tercih etmişti. Konuşmada, Küba’nın sosyalist hedeflerine hala uzak olduğu, bu yüzden mal ve hizmetlerin dağılımı ile bireysel emeği doğrudan bağlantılandırmak ve yiyecek karnelerinin, belli temel mallar için desteğin kaldırılması yoluyla piyasa mekanizmalarının uygulamak gerektiği vurgulanmakla birlikte, akılda tutulması gereken asıl amacın bu mekanizmaların aşılması olduğu açıkça belirtiliyordu.

Bu konuyu (2005’deki ekonomik performansı -~A.C.) ele alırken, Devrimin 46 yıl boyunca her zaman, en olumsuz şartlar altında bile, Sosyalist sistemimizin ahlakı ile uyumlu olarak mümkün olan en eşitlikçi dağılımı gerçekleştirmeye çalıştığını vurgulamakla başlamalıyız… Sosyalist sistemimizde (kapitalizmde yaşanan – A.C) vahşi güvensizlik ortamı yok olmuştur ve insanların temel ihtiyaçlarının önemli bir kısmı, topluma katkılarından bağımsız olarak, garanti altına alınmıştır… Yoldaş Fidel bir keresinde, köleler yerine özgür insanlar (örneğin, piyasaların ekonomik zorlaması altında olmayan insanlar – A.C.) yaratana kadar, Devrimin en yüksek ahlaki amaçlarına ulaşmış olmayacağımı söylemişti… Sosyalist Devrim’in karşı karşıya kaldığı belki de en karmaşık ikilem, komünist bilinç yaratmak üzerine siyasi stratejik amacımızı geri çekmeden ekonomik yönetimde verimliliği başarabilmektir… İnsanlara haysiyet veren, onları yabancılaştırıcı tüketim çılgınlığından kurtaran Sosyalizm’de… Bu fikirleri dile getiren biri, bizim insanların sadece para için çalışması gerektiği fikrini yerleştirmeye çalıştığımız intibası uyanması riskiyle karşılaşmış olur. Bu cahil insanların bile kapitalizmde görebileceği en bayağı davranışın Sosyalizme aktarılması olur.

Küba’nın başkan yardımcılarından biri olan ve Küba Komünist Partisi’nin en önde gelen ekonomi politikası lideri olarak kabul edilen Carlos Lage kamu girişimleri yöneticilerine Ağustos 2007’de yaptığı bir konuşmasında, ekonomik sürekliliğin başka bir yönünden bahsetti. Bu konuşma Küba liderlerinin kullandıkları sosyalizm kavramı ve özel olarak ekonomide yer verdikleri ve genişleyecek olan piyasa mekanizmaları ve piyasaların rolüyle ilgili kafalarında ne olduğu hakkında daha çok bilgi içeriyordu. Lage, muhtemelen Raúl’un de görüşünü yansıtan bir şekilde açıkça şunu belirtti: Küba, Çin ve Vietnam’ın öne sürdüğü sözde piyasa sosyalizmi seçeneğini tercih etmeyecekti. Bunu yerine Küba 1980’lerin sonunda ilk olarak Raúl’un komutasındaki Küba Ordusu’nda geliştirilen ve 90’ların başında bütün ekonomi için model olarak kabul edilen yolda devam edecekti. Bu model 90’lar boyunca daha da geliştirilmiş ve sonra 1998’de “kurumsal iyileşme” (perfeccionamiento empresarial) olarak sunulmuştu. Oldukça basit olarak ortaya konan amaç, devlet teşebbüslerinin verimliliğini arttırmak ve devlet denetimindeki ekonomiyi ağırlıklı olarak (Ama tamamen değil!) nüfusun mal ve hizmet ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde düzenlemekti. Bu sosyalizm kavramındaki ekonomik sürekliliğin temel bir yönüydü. Çin ve Vietnam’dan farklı olarak piyasalar, kapsamlı toplumsal ekonomik planlamanın, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet de devlet mülkiyetinin egemenliğinde kalmaya devam ediyordu. Lage ve Küba liderliği bu programın gerçekte uzun süredir başarılı olduğuna inanıyorlardı.

Perfeccionamiento’yu uygulayan şirketler, tüm şirketlerin yüzde 28’ini oluşturup tüm satışların yüzde 20’sini gerçekleştirirken, tüm karların yüzde 51’ini ve döviz kazancının yüzde 72’sini topluyorlar ve diğerlerinden yüzde 50 daha üretkenler (Frank, 2007).

Küba liderliği kabaca üç bin Küba şirketinin sadece dörtte birini (satışların da sadece beşte birini) kapsayan ve on yıllık bir süreçten sonra iyileşme göstermeye devam etmekte olan bu projenin, Küba ekonomisini daha da geliştirecek büyük bir potansiyeli hala taşıdığını ve gelecek uzun yılar boyunca ekonomik programın temel taşı olarak kalacağını düşünüyor.

B) Reformlar

Dışarıdan bakıldığında, Küba’da geçen sene hızla gelişen iki ekonomik reform olduğu görülebilir: toplumsal girdilerin ve şeffaflık artışının önünün açılması ve bir yeniden yapılandırma. Bu makalede oluşturulan ve Küba liderliğince de benimsenen çerçevede, bunlar aslında aynı sürecin iki farklı yönüdür: İkisi de Küba’da sosyalizmi kurmak için bugün ihtiyaç duyulan reformlardır.

1) Ekonomiyi toplumsal girdilere ve şeffaflık artışına açık hale getirmek: Her yıl 26 Temmuz nedeniyle devlet başkanı tarafından yapılan önemli konuşmayı Raúl ilk kez 2007’de yaptı ve Fidel’in 2001’de söylediklerinden alıntı yaparak şöyle dedi: “Devrim tarihteki yerimizle birlikte bir anlam taşır, değişmesi gereken her şeyi değiştirmek demektir.” Bu, sözlere güzellik katmak için söylenen gösterişli ama konuşmanın genelinden bağımsız bir cümle değil, tersine konuşmanın ana fikirlerinden biriydi. Raúl tüm Kübalıların çalışma yerlerindeki “tüm problemleri doğru olarak teşhis ve analiz etmekle görevli olduklarını” söyledi. (Castro, 2007) Bu konuşma oldukça sembolik bir hale geldi ve insanlar bunu, şimdi şiddeti artmaya devam eden açık eleştiri süreci için yukarıdan gelen bir çağrı olarak değerlendirdiler. Fakat Raúl’ün yaklaşımında özellikle açıklayıcı olan şey, şeffaflığın artırılması için yapılan bu çağrının aslında aylar önce başlatılan bir sürecin sadece bir parçası olduğuydu.

Raúl, Fidel’in başkanlığa dönüp dönmeyeceğini, dönerse ne zaman döneceğini bilmeden, geçici başkanlık görevini alır almaz, daha fazla açıklık için çağrı yapmaya başladı. İlk çağrısı, Fidel tarafından önceden başlatılmış olan yolsuzluk karşıtı kampanyanın devam ettirilmesi oldu. Bu kampanyanın amacı hem ahlaki otoriteyi korumak hem de ekonomik performansı iyileştirmekti. Raúl bu fikirlerin üzerinde durmaya devam etti (Bugün de devam ediyor.), bunun ancak geniş bir toplumsal katılımla mümkün olabileceğini (Bu görüşü Fidel de sürekli savunuyordu.) vurgulamakla kalmadı, insanların hem bu sorunları hem de başka sorunları çoktandır tartıştıklarını ve şikayetlerini dile getirdiklerini ama sorumluların insanları gerçekten dinlemediğini vurgulamaya da başladı. Küba Sendikal Birliği’nin (CTC) 19. Kongresi’nde yaptığı 28 Eylül 2006 tarihli konuşmasında Raúl şöyle dedi:

[Sendikalar için] iş yerlerinde siyasi çalışmaya yoğunlaşmak insanlarla tartışmak gerekir; ne düşündüklerini bilmek için gerçekten tartışmak. Sadece konuşmakla yetinemeyiz; bize söylediklerinden memnun olmasak bile dinlemek de zorundayız. (Castro, 2006)

Sonbaharla birlikte Raúl açıklık çağrısını yeni bir boyuta taşıdı, çeşitli kurumlara ve gruplara herhangi bir sosyal soruna dair açık ve yapıcı eleştirilerini arttırmaları için doğrudan çağrı yapan bir süreci başlattı. Önce, gazetelere yolsuzluk ve toplumsal sorunları ele alan, araştırıcı makaleler yayınlamaları çağrısında bulundu. Bu çağrının ilk sonucu Ekim’de Juvetud Rebelde’in genç araştırmacılarının doğrudan halka hizmet veren bazı küçük devlet kuruluşlarında hem tüketiciye hem de çalışanlara zarar veren yolsuzluklar hakkında yayınladıkları haber serisi oldu. (Lexington Institute, 2006) Gazetelere verilen bu yeni görev benimsendi ve önemi bugüne kadar yavaş yavaş arttı, Küba dışında yeterince değerlendirilmeyen sosyal açılım sürecinin önemli bir ayağı oldu. Raúl 20 Aralık 2006’da Üniversite Öğrencileri Federasyonu’nda yaptığı ve daha sonra televizyonda ve gazetelerde yayınlanan konuşmasında öğrencilerden, en iyi çözümlere ulaşabilmek için “tartışmalarını, analiz etmelerini ve karşıt görüşleri savunmalarını” istedi. (JR, 2006) 22 Aralık’ta Ulusal Meclis’e yaptığı konuşmada da açıklık çağrısında bulundu ve bu çağrıyı sonbaharda ortaya koyduğu ve o zamandan beri ekonomik reformların ana teması haline gelen şu konuyla birleştirdi: Küba ekonomisi, zorluklar yaratacak da olsa bürokratlarından sonuç alıcı işler beklemektedir, bu zorlukların neden sonuç alınmasını engellediğine dair özürler değil. Raúl onlara “Olayları olduğu gibi değerlendirin ve gerçekte nasıllarsa öyle anlatın. Gerçeği söyleyin. Mazeretlere başvurmayın çünkü onlar Devrimimizi zorlaştırıyor.” diye seslendi. (Barrio ve Rodríguez, 2006a) Juventud Rebelde’ın muhabirleri Ulusal Meclis’in bu toplantısının “Devrimin önderliğinin, insanların ulaşım, konut ve gıda sorunu gibi en hassas konulardaki fikirlerine, şikayetlerine ve endişelerine özel olarak dikkat ettiklerini fazlasıyla ortaya koyduğunu”(ibid) iddia ediyorlardı. Bu iddia, Küba’da bazılarının şüphecilik ve olumsuzculukla karşıladığı bir umut olarak kendini gösteriyordu. Ulusal Meclis Başkanı Ricardo Alarcon, meclis görüşmesindeki açık tartışmaların sonucunda Ulusal Meclis’in gelecek yıl üzerinde çalışacağı beş ana başlıktan üçünün bu konular olmasına, diğerlerinin ise “Enerji Devrimi”nin devamı ile çalışma ve toplumsal disiplinin arttırılması olmasına karar verildiğini belirtti. (Barrio and Rodríguez, 2006b) Haziran 2007’de ulus genelinde parti üyeleri arasında Küba ekonomisi ve devlet tarafından işletilen işyerlerinin nasıl daha verimli çalışabileceği üzerine çok önemli bir araştırma yapıldı. Bir katılımcının belirttiği gibi “Bize görüşlerimizi tamamen özgür bir şekilde ortaya koymamız söylendi ve biz de bunu yaptık.” (Cuba Study Group, 2007; Peters, 2007; Frank, 2007a) Son olarak, Ağustos’ta başlayan ve Eylül’de hızlanan süreçle birlikte, Raúl’un 26 Temmuz konuşmasında istediklerini yerine getiren en büyük adım atıldı. Üç ay boyunca Komünist Parti birimlerinde, Devrimi Koruma Komiteleri’nde (mahallelerde) ve işyerlerinde, insanların toplumsal veya politik bütün kaygılarını ele alan görüşmeler yapıldı. Maaşlardan, gıda fiyatlarından, konut ve ulaşım meselelerinden, yolculuk kısıtlamalarından, ikili para sisteminden, kırsal alanda akademik olarak öne çıkmış olan okulların kaynak eksikliğinden, yetersiz gelirlerini arttırmak için sokaklarda kavrulmuş kestane dahil ne bulurlarsa satan emekli insanların polis müdahalelerine gösterdikleri tepkiye kadar her şeyi içeren geniş tartışmalar gerçekleşti. (Vicent, 2007; Frank, 2007b; Boadle, 2007b) Komünist parti üyelerinden birinin bu toplantılardan birinde belirttiği gibi “insanlar bütün sorunlar hakkında hayatlarında daha önce hiç yapmadıkları şekilde kendilerini ifade ettiler”. (Frank, 2007b)

2) Ekonomik Yeniden Yapılandırma: Raúl tarafından tekrar tekrar dile getirilen ekonomik yeniden yapılandırma çağrısının aslında birçok yönü var. Ben burada sadece belli başlı üç tanesine değineceğim: Kamu teşebbüslerinin verimliliğini arttırmak, şu anda ihraç edilen ürünlerin ve hepsinden önemlisi gıda maddelerinin ülke içindeki üretimini arttırmak ve yabancı yatırımlarını arttırmak

a) Kamu teşebbüslerinin verimliliğini arttırmak: Yukarıda da gördüğümüz gibi bu amaç Raúl’ün başkan vekili olduğundan beri dile getirdiği belli başlı meselelerden biridir. Fakat aslında onun bu soruna yaklaşımı zaman içinde gelişmiştir. Fidel 17 Kasım 2007’de Aula Magna’daki beyanında şu bilinen uyarıda bulunmuştur: “Bu ülke kendini yok edebilir, bu Devrim kendini yok edebilir ama onlar asla bizi yok edemez; biz kendimizi yok edebiliriz ve bu bizim hatamız olur.” (Castro, 2005)

Fidel’in mesajı şuydu: Sovyet ve Doğu Bloku sistemlerinin çöküşünde devletin moral otoritesinin kaybının önemli rol oynadığı düşünülerek Küba’da bu otoritenin korunması için yolsuzluk ve işyeri hırsızlığına karşı hem yöneticiler hem de işçiler tarafından katkı koyulacak bir kampanya gerekliydi. Daha öncede belirttiğimiz gibi Raúl de göreve geldiği günden itibaren bu fikre sahip çıktı, Fidel’in işçilere yolsuzluk ve hırsızlığın sona erdirilmesinde merkezi rol oynamaları için yaptığı çağrıyı da benimsedi. Başlangıçtan itibaren buna iki katkı yaptı: Birincisi, yolsuzluk ve işyeri hırsızlığı, başlıca sorunun sadece bir yönüydü, başlıca sorun, ekonominin nüfusa kabul edilebilir seviyede mal sunmaktaki yetersizliğiydi. Böylece başından itibaren Raúl konuyu maaşları ve yaşam standartlarını yükseltmenin önkoşulu olarak üretimi arttırmak noktasına kadar genişletti. İkincisi, yukarıda belirttiğimiz gibi bir yandan Fidel’in yaptığı şekilde işçileri bu seferberlikte kilit rol oynamaya davet ederken, bir yandan da baştan itibaren aslında işçilerin var olan ekonomik ve sosyal sorunlar hakkında zaten devamlı yorumda bulunduklarını ama sorumlu memurların onları ciddi olarak dinlemediklerini vurguladı. (Castro, 2006) Böylece reform sürecine birçok farklı kurum ve bireyi dahil eden önemli bir atılım gerçekleşti. Sendikalar, gazeteler, öğrenciler, Ulusal Meclis üyeleri, kurum yöneticisi ve işçi Parti üyeleri ve sonunda tüm toplum, ekonomi hakkında yapıcı eleştiriler yapma, eleştirilmesi gerekeni eleştirme sürecine dahil oldu. Bütün bunlar Raúl’ün Küba’da üretkenliği, maaşları ve yaşam standartlarını arttırma konusunda devam eden seferberliğinin sacayaklarından biridir. İkincisi, Kübalı akademisyenlerin ve beyin takımlarının bu konuyla ilgilenmeye çağrılmasıdır (Peters, 2007; Frank, 2007b) ve yukarıda belirtilen üçüncüsü de, kuruluş iyileştirme sisteminin Küba ekonomisinin bütünün kapsayacak şekilde genişletilmesidir.

Raúl’un devlet tarafından işletilen kuruluşların verimliliğini arttırmaya (ve genel olarak Küba’nın ekonomik ve sosyal sorunlarına değinmek) ilişkin sahip olduğu yaklaşımın son bir özelliği aşağıdaki alıntıda görülüyor. Raúl’ün bu yaklaşımının, Fidel’inkinden farklı olduğu ve Raúl’ün hem askeri ekonomik kuruluşlar içinde hem de bizzat askeriye içinde nasıl çalıştığının göstergesi olduğu düşünülüyor.

Sorunlarımızın olağanüstü bir şekilde çözülmeyeceğini tekrar söylüyorum. Zamana ve daha önemlisi sistematik çalışmaya, ne kadar küçük olursa olsun her başarıyı pekiştirmeye önem vererek çalışmaya ihtiyacımız var. (Castro, 2007)

b) Gıda maddesi üretimi: Yukarıda belirtildiği gibi gıda maddesi arzı konusu 1993’deki dip noktasından sonra epey ilerleme göstermiş de olsa, hala Kübalıların endişe duydukları meselelerin başında geliyor. Hükümet ülke içindeki gıda maddesi üretimini arttırmak için üç temel strateji takip ediyor.

Birincisi, Küba hükümeti, Aralık 2006 toplanan Ulusal Meclis’in yönergeleriyle uyum içinde hem kendi çiftçilerine olan yüksek miktardaki borçlarını ödedi, hem de bir dizi gıda ürününde üreticiye ödenen fiyatı (tüketiciye yansıtmadan) arttırdı. Örnek olarak, süt ve sığır eti fiyatları üçe katlandı. (Castro, 2007; Peters, 2007; Frank, 2007b)

İkincisi, yine Küba dışında sadece varlığına referansta bulunulan ama yeteri kadar tartışılmayan kentsel tarım programıdır. Bu programın yirmi sekiz alt programından bazıları fazlasıyla başarılı oldu. Amaçlananın da ötesinde başarı gösteren alt programlardan biri sebze ve baharat programıdır. Bu alanda kentsel tarım üretimi 1994’den 2006’ya kadar bin katına çıktı. Sonuç olarak, Küba şimdi günde kişi başına bir kilogramdan fazla sebze üretiyor, BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün saptadığı günlük minimum tüketim miktarı ise 0,3 kilogram. “Sonuç olarak, kentsel nüfus ve oku,l hastane gibi kurumlar sağlıklı, organik ve taze, hem de oldukça çeşitli ürünlere ulaşabiliyorlar…” (Koont, 2008)

Son olarak, bir sonraki başlıkta açıklandığı üzere, Küba gıda üretiminde hala yerel ihtiyacı karşılamaya yetmeyen bazı alanlarda faaliyet gösterecek ortak teşebbüsler için yabancı yatırımı bekliyor. Bu alanlara soya, diğer tohumlu bitkiler ve tahıllar örnek gösterilebilir.

Ek olarak bahsi geçen 26 Temmuz konuşmasında “yapısal ve kavramsal değişiklikler” için çağrı yapılıyordu. (Castro 2007) Bu değişikliklerin yapılmasının neleri gerektireceği konusunda Küba’nın içinde ve dışında birçok spekülasyon yapılmakla birlikte, bu makale yazılırken (Aralık, 2007) belirlenen doğrultuda hiçbir şey yapılmamıştı, Raúl de bu terimleri kullanırken neyi kastettiğine dair daha fazla ipucu vermedi.

c) Yabancı yatırımlarının arttırılması: Yukarıda değinilen önemli 26 Temmuz konuşmasında Raúl şöyle dedi:

Şu anda bize sermaye, teknoloji ya da pazar sağlayacak yabancı yatırımları ülkenin kalkınmasına katkı sağlamak için güvenli kılmanın mümkün olup olmadığı üzerinde çalışıyoruz. Geçmişte bu ortalıklar hususundaki toyluk ya da bilgisizliğimiz nedeniyle yaptığımız hataları yapmadan… Ciddi girişimcilerle iyi tanımlanmış, Devlet’in ve sosyalist mülkiyetin hâkim karakterinin koruyacak yasal zeminlerde yapmış olageldiğimiz olumlu deneyimleri kullanarak… (Castro, 2007)

Bu Küba’nın 1990’ların başından itibaren uyguladığı yabancı yatırımları politikasının arkasında yatan teoriydi ama pratikte zor durumlarda Küba ekonomisini ayakta tutma ihtiyacıyla ülkeye açıkça zararlı olmayan ortak girişim teklifleri kabul edildi. Özellikle küçük ortak teşebbüsler genellikle teknolojinin transfer edilmesini ya da yabancı pazarlara ve büyük çaplı sermayeye ulaşılmasını sağlamıyordu, dolayısıyla Küba yukarıda belirtilen amaçlarına uygun olarak bu girişimleri bıraktı. Bu yüzden, son yıllarda ortak teşebbüslerdeki toplam yabancı yatırımı artarken, ortak teşebbüslerin sayısı düştü. (Smith ve Schuett, 2007) Ülke içinde gıda maddesi üretimini arttırmak üzerine yukarıda yer verilen tartışmalara uygun olarak yabancı yatırımı çekmeyi umdukları belirli bir alan da tarım sektörüydü. Bu makale yazılırken (Aralık, 2007) Küba’daki 233 ortak teşebbüsün sadece biri tarım sektöründe faaliyet yürütüyordu. Yatırım Proje ve Değerlendirme Departmanı Yöneticisi Anaiza Rodriguez’in söylediklerine göre, Küba soya ve diğer tohumların ve tahılların üretimi için Arjantin, Venezüella, diğer Latin Amerika ülkeleri ve Avrupa ülkelerinden teklif bekliyor. (Frank, 2007c)

III. Sonuç

Bu makaleden iki temel sonuç çıkarılabilir. Birincisi, veriler Küba ekonomisinin son yıllarda gerçek, anlamlı ve ivmeli bir iyileşme yaşadığını gösterse de Küba, vatandaşlarının ekonomik ihtiyaçlarını insan gelişimiyle ilgili kendi prensiplerine uygun olarak karşılayabilmekten hala çok uzak. İkincisi, Küba en azından 1990’ların başında girdiği ekonomik reform sürecine devam etmeye niyetli. Bu reform, verimliliği arttırma kaygısının belirleyiciliğinde, ekonominin işleyişinin yeniden yapılandırılmasını içeriyor. Küba (daha fazla) piyasa mekanizması ve hatta bazı alanlarda bizzat piyasa oluşturmayı hedefliyor. Fakat bütün bu reform süreci, hem verimlilik meselesinin hem de piyasa araçlarının sosyalizmi kurma yolundaki merkezi hedefe tabi olmasını sağlayacak bir şekilde yürütülecek. Kapitalizme özgü araçların ikinci derecede kalmasını temin eden iki önemli araç var. Birincisi, bütün nüfusun hem toplumsal olarak neyin gerekli olduğunun belirlenmesinde hem de ekonominin nasıl iyileştirileceği hakkında fikirlerin ifade edilmesinde artan rolüdür. İkincisi, planlama ve yönetim süreçlerinde uygun görülen karar alma hakları merkezi bakanlıklardan alınıp bölgelere ve özellikle kuruluşlara verilse de merkezi planlamanın hala yapılıyor olmasıdır.

Kaynaklar

Barrio, Margarita and Rodriguez, Agnerys. 2006a. “La Revolucion no admite justificaciones.” In Juventud Rebelde, 23 Aralık. 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/cuba/2006-12-23/la-revolucion-no-admite-justificaciones/ adresinden ulaşılmıştır.

– 2006b. “Cuba continua su despegue economico y social.” In Juventud Rebelde, 23 Aralık. 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/cuba/2006-12-23/cuba-continua-su-despegue-economico-y-social/ adresinden ulaşılmıştır.

Boadle, Anthony. 2007a. “Canadian investor bullish on Raul Castro’s Cuba.” Reuters, 11 Haziran. 12/12/2007 tarihinde www.reuters.com/article/companyNewsAndPR/idUSN1148647020070611on12/12/2007 adresinden ulaşılmıştır.

– 2007b. “Cubans debate changes, but ask where is the beef.” Reuters, 12 Kasım, 12/12/2007 tarihinde www.reuters.com/article/worldNews/idUSN1120519620071112 adresinden ulaşılmıştır.

Campell, Al. 1999. The Cuban Economy Turns The Corner. The Question Now Is, Where Is It Going? Global Development Studies, 1 (3-4), Winter 1998/Spring 1999, 149-92. Reprinted in Cuban Transitions at the Millenium, eds. Eloise Linger and John Cotman, Largo Maryland: International Development Options, 2000.

Castro, Fidel. 2005. “Speech delivered by Dr. Fidel Castor Ruz, President of the Republic of Cuba, at the Commemoration of the 60th Anniversary of his admission to University of Havana, in the Aula Magna of the University of Havana, on November 17, 2005.” 12/12/2007 tarihinde www.cuba.cu/gobierno/discursos/2005/ing/f171105i.html adresinden ulaşılmıştır.

Castro, Raul. 2007. “The Unity of the people: principal weapon of the Revolution.” Granma International. Year 42, No. 31, Ağustos 5, pp 3 – 5.

– 2006. “Texto integral del discurso de Raul.” Juventud Rebelde, 28 Eylül. 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/cuba/2006-09-28/texto-integro-del-discurso-de-Raul-/ adresinden ulaşılmıştır.

CEE (Comite Estatal de Estadisticas) 1989. Anuario Estastitico de Cuba 1988. Havana: Comite estatal de Estadisticas.

Cuba Study Group. 2007. “Cuban Communists Seek Better Business Practices.” 25/06/2007. 12/12/2007 tarihinde www.CubaStudyGroup.org adresinden ulaşılmıştır.

ECLAC (Economic Commission for Latin America and the Caribbean). 2007a. Balance preliminary de las economias de America Latina y el Caribe 2007. 17/12/2007 tarihinde www.eclac.org/egibin/getProd.asp?=/de/agrupadores_xml/aes251.xml&xsl=/ agrupadores_xml/agrupa_listado.xsl adresinden ulaşılmıştır.

– 2007b. Statistical Yearbook for Latin America and the Caribbean. 2006. 8 Aralık 2007 tarihinde http://websie.eclac.cl/anuario_estadistico/anuario_2006/eng/index.asp adresinden ulaşılmıştır.

– 2006. Preliminary Overview of the Economies of Latin America and the Caribbean 2006. 30/11/2007 tarihinde www.eclac.org/egibin/getProd.asp?xml=/publicaciones/xml/3/27543/P27543.xml&xsl=/de/tpli/p9f.xsl adresinden ulaşılmıştır.

Frank, Marc. 2007a. “Raul Castro proves no lightweight in leading Cuba.” Reuters. 24 Temmuz. 12/12/2007 tarihinde http://www.reuters.com/article/topNews/idUSN2441796520070724 adresinden ulaşılmıştır.

– 2007b. “Raul Castro launches Cuba-wide debate on future.” Reuters. 20 Eylül. 12/12/2007 tarihinde http://www.reuters.com/articlePrint?articleId=USN2039016820070920 adresinden ulaşılmıştır.

– 2007c. “Cuba eyes more foreign investment in agriculture.” 20 Aralık. Reuters. 12/12/2007 tarihinde www.reuters.com/article/bondsNews/idUSN2020501920071220 adresinden ulaşılmıştır.

– 2007d. “Raul Castro stirs hopes for Cuban farmers.” 19 Eylül. Reuters. 12/12/2007 tarihinde www.reuters.com/article/worldNews/idUSN04430545200 adresinden alınmıştır.

Griffiths, John and Griffiths, Peter (eds). 1979. Cuba. The Second Decade. Londra: Writers and Readers Publishing Cooperative.

Hamberg, Jill. 1990. Cuban Housing Policy. In Transformation and Struggle. Cuba Faces the 1990s, eds Sandor Halebsky and John Kirk, New York: Praeger, 235 – 50.

IHT (International Herald Tribune). 2007. Living on ration card isn’t easy, but Cubans use ingenuity and organization to feed families. 2 Temmuz.

JR (Juventud Rebelde). 2006. “Version ampliada de la intervencion del General de Ejercito Raul Castro Ruz, en la jornada final del VII Congreso de la FEU.” 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/cuba/2006-12-21/version-ampliada-de-la-intervencion-del-general-de-ejercito-Raul-castro-ruz-en-la-jornada-final-del-vii-congreso-de-la-feu/ adresinden ulaşılmıştır.

Kapur, Teddy and Smith, Alister. 2002. Housing Policy in Castro’s Cuba. Joint Center for Housing Studies. HUT-264M. Mayıs. 12/12/2007 tarihinde www.jehs.harvard.edu/education/outstanding_student_papers/kapur_smith_cuba_02.pdf adresinden alınmıştır.

Koont, Sinan. 2008. “A Cuban Success Story: Urban Agriculture.” Review of Radical Political Economics, hazırlanıyor.

Mendes, Aquilas and Rosa Maria Marques. Hazırlanıyor. Cuba and the “Battle of Ideas”: A Jump Ahead. Review of Radical Political Economics.

Lexington Institute. 2006. “Who’s To Blame For Corruption?” Sayı: 22. 27 Ekim. 12/12/2007 tarihinde www.lexingtoninstitute.org/printer_1011.shtml adresinden ulaşılmıştır.

Martinez, Osvaldo. 2006. “Cuba: pais de mayor epuidad.” Juventud Rebelde, 24 Aralık. 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/cuba/2006-12-24/cuba-pais-de-mayor-equidad/ adresinden ulaşılmıştır.

ONE (Oficina Nacional de Estadisticas) 2007. Anuario Estastitico de Cuba 2006. 8 Aralık 2007 tarihinde www.one.cu adresinden alınmıştır.

– 2006. Anuario Estastitico de Cuba 2005. 8 Aralık 2007 tarihinde www.one.cu adresinden alınmıştır.

– 1999. Anuario Estastitico de Cuba 1998. Havana: ONE

– 1998. Anuario Estastitico de Cuba 1996. Havana: ONE

PDO (People’s Daily Online). 2007. Chinese auto producer Yutong exports more buses to Cuba. 26 Eylül. 12/12/2007 tarihinde http://english.people.com.en/90001/90778/6271063.html adresinden alınmıştır.

Peters, Philip. 2007. “Will Raul Castro Reform Cuba’s Economy?” Lexington Institute. 12/12/2007 tarihinde http://lexingtoninstitute.org/printer_1177.shtml adresinden alınmıştır.

– 2001. “State Enterprise Reform in Cuba: An Early Snapshot.” Lexington Institute. 12/12/2007 tarihinde at http://lexington.server278.com/docs/cuba6.pdf adresinden alınmıştır.

Reuters. 2007. “Cuba secures US$100m loan for Venezuela – To restore its railways.” 26 Eylül. 12/12/2007 tarihinde www.jamaica-gleaner.com/gleaner/20070926/business/business10.html adresinden alınmıştır.

Rodrigues Garcia, Jose Luis. 2006. “Cuba con el mayor crecimiento de su historia revolucionaria y de la region.” Juventud Rebelde, 23 Aralık 2006. 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/cuba/2006-12-23/cuba-con-el-mayor-crecimiento-de-su-historia-revolucionaria-y-de-la-region/ adresinden alınmıştır.

– 2005. “Se ha iniciado una nueva etapa de la Revolucion.” Juventud Rebelde, 22 Aralık. 12/12/2007 tarihinde www.juventudrebelde.cu/2005/octubre-diciembre/dic-23/cuba_intervencion_index.html adresinden alınmıştır.

– 2004. “The Road to Economic Recovery.” Cuban Socialism, eds. Max Azieri and Elsie Deal, Gainsville: University of Florida Press.

Skinner, Curtis. 2006. Against the Current: Economic Policy and Socialist Development in Cuba. Research in Political Economy, 24.

Smith, Wayne and Schuett, Jennifer. 2007. “Cuba Changes, U.S. Policy Stagnates.” 19 Aralık. Americas Program, Center for International Policy. 12/12/2007 tarihinde www.americaspolicy.org adresinden alınmıştır.

Soboron Valdes, Francisco. 2005. “El Socialismo no es para los cubanos una opcion coyuntural.” Diario de la Juventud Cubana, 12/12/2007 tarihinde http://www.juventudrebelde.cu/2005/octubre-diciembre/dic-23/cuba_intervencion_index.html adresinden ulaşılmıştır.

UNU (United Nations University). 1989. Food and Nutrition Bulletein. 11(1). 12/12/2007 tarihinde www.unu.edu/unupress/food/8F111e/8F111E01.htm adresinden alınmıştır.

Vicent, Mauricio. 2007. “Cuba inicia el debate del cambio.” El Pais. 19 Eylül. 12/12/2007 tarihinde www.elpais.com/articulo/internacional/Cuba/inicia/debate/cambio/elpepiin/2007/0919elpepiint_14/Tes adresinden alınmıştır.

Weissert, Will. 2007. “UN praises Cuba’s ability to feed its people.” Associated Press. 7 Kasım. 12/12/2007 tarihinde www.globalresearch.ca/PrintArticle.php?articleId=7329 adresinden alınmıştır.

Wroclavsky, Damian. 2005. Cuba admits acute housing shortage. Reuters. 2 Temmuz. 12/12/2007 tarihinde www.canf.org/2005/1in/desde-Cuba/2005-jul-02-cuba-admits.htm adresinden ulaşılmıştır.

Zimbalist, Andrew and Claes Brundenius. 1989. The Cuban Economy: Measurement and Analysis of Socialist Performance. Baltimore: Johns Hopkins University Press.

Dipnotlar

  1. Bu makale 4-6 Ocak 2008 tarihinde, New Orleans’ta gerçekleştirilen American Social Sciences Association Konferansı’nda Radikal Siyasal İktisatçılar Birliği oturumunda sunulmuştur.
  2. Utah Üniversitesi, Doç. Dr.
  3. 1990’lardaki ekonomik değişimin oldukça ayrıntılı bir çalışması için, bkz. Campbell (1999). Ayrıca 1990’larda Küba Ekonomi ve Planlama Bakanlığı’nca hazırlanan 1990’lı yıllara daha kısa bir genel bakış için, bkz. Rodriguez (1994). 2000’li yılların ortalarını da kapsayan oldukça detaylı bir çalışma için, bkz. Skinner (2006).
  4. Küba ekonomisinin 1959’dan 1980’lerin ortasına kadarki büyümesini sadece Brezilya’nın geçebildiği sonucuna varan yöntembilimsel açıdan ayrıntılı bir çalışma için, bkz. Zimbalist ve Brudenius (1989). Bu konu diğer yazarlar tarafından da tartışılmış olmasına rağmen, yukarıda referans verilen çalışmada öne çıkan önemli nokta Küba hükümetinin tüm üyelerinin geleceğe dair planlarındaki belirleyici temel faktörün Kübanın sosyalist ekonomik programı ile çoğu zaman Latin Amerika’daki diğer tüm komşularından daha iyi bir performans gösterdiklerine ve kapitalist bir kalkınma programına göre çok daha iyi bir durumda olduklarına dair inançlarıdır.
  5. Küba’nın kalkınmasının önemli yönlerinin yakın zamanlı başarılı bir tartışması için Rodriguez’e (2004) ek olarak bkz. Mendes ve Marques. (hazırlanıyor)
  6. Küba’nın yakın zamandaki mükemmel büyümesini açıklamaktaki en yaygın yoruma karşı çıkmak için ticaret konusunda bir açılım yapacağım.
  7. Çok sık sözü edilen Venezuela ve Çin ile artan ekonomik ilişkiler elbette ki önemli bir etkendir. (Mendes and Marques, hazırlanıyor) Ancak Sherritt tarafından yapılan, şu anda devam etmekte olan ve daha da büyütülmesi düşünülen 1.2 trilyonluk yatırım da (Boadle, 2007a) bu konudaki diğer başka birçok etkenden biridir.
  8. Teknik Not: Artık ne yazık ki Milli Muhasebe Hesapları, 1990’larda olduğu gibi hizmet ithalat ve ihracatına ilişkin istatistikleri sunmamaktadır. Bunlar hesaplanabilir, ancak dikkat edilmesi gereken küçük bir nokta vardır: www.one.cu’da sunulan Anuario Estadístico 2006 seçkisi Tablo VI.1, ithalat ve ihracat istatistiklerini ayrı ayrı, ancak mal ve hizmetler için toplulaştırılmış olarak vermektedir. Tablo VII.1 malları ithal ve ihraç olarak ayırmıştır ama ödemeler dengesindeki (sadece 2005 ve 2006 yıllarına ait verilerin bulunduğu) Tablo VII.1’deki sayıya ulaşmak için ihracata ‘izin verilmiş bağışlar’ ve ithalata da ‘alınan bağışlar’ eklenmelidir. Bunun sonucunda yukarıdaki Tablo 1’deki sayılara ulaşılabilir. Tanımlanan ‘hizmetlerin’, ‘limanlardan ve havalimanlarından elde edilen malları’ içerdiğine dikkat ediniz. Bu sadece net olarak verildiğinden (Fakat tabii ki hemen hepsi dış satımdır) ve yine sadece Tablo VII.1’de dolayısıyla sadece 2005 ve 2006 yılları için verildiğinden düzeltmek mümkün olmamaktadır. 2006 yılında 243’lük bir değer ve 2005’de ise 210’luk bir değer çıkmaktadır, ancak bunu düzeltmemek genel eğilimde önemli bir değişiklik yaratmaz.
  9. Küba’nın ekonomik önderliği uzun zamandır bilgiye dayanan bir ekonomi yaratmayı bir hedef olarak görmektedir. Ekonomi ve Planlama Bakanı 2006 yılının Aralık ayında Ulusal Meclis’e hitaben yaptığı konuşmada: “Devrim tarafından yaratılan insan gücünün bilgiye dayanan toplumun gelişmesi için bir temel oluşturduğuna ve bunun geleceğin garantisi olduğuna dair inancımız tamdır” demiştir.
  10. IMF ve Dünya Bankası bugün politikaları doğrultusunda 2100 kaloriyi ortalama almaktadır.
  11. Tüm Devrim süresince iskan konusunun detaylı bir tablosunu çizen üç kısa makale için bkz. Griffiths ve Griffiths (1979), Hamberg (1990) ve Kapur ve Smith (2002).
  12. Tüm dünyada şehirlerarası yolcu taşımak için kullanılan ortada bir koridorun, yanlarda da yatırılabilen koltukların bulunduğu standart tip otobüsler.
  13. Turistler ve öğrenciler için olanlar dışında, Ulaştırma Bakanlığı veya Poder Popular tarafından işletilen trenler, motorlu taşıtlar veya taksilerle gerçekleştirilen taşıma.
  14. Ekonomi ve Planlama Bakanlığı, Ulusal Meclis’e sunduğu son iki yıllık raporda yakın dönemdeki ulaştırma sorunları ve bunların çözümleri konusundaki gelişmelerle ilgili olarak ek bilgiler sunmuştur. (Rodríguez, 2005 – 2006)
  15. Bunların hepsinin üstünde, on yılı aşkın bir süredir, gizli yoğun işsizliğin azaltılması (giderilmesi değil) 1989 öncesi ekonomik yapının en önemli özelliklerinden biri olmuştur.