Kavramlar konusunda aşırı hassasiyet zararlıdır. “Her şeyin fazlası zarar” anlamında değil yalnızca… Kavramlar konusunda aşırı titizlenenler bir başka çok bilinen deyişle, ağaçlara bakarken ormanı görememe tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tek tek kavramlardan daha önemli olan, bunların ne tür bir bütünlük içinde kullanıldığıdır. Örneğin Türkiye’nin “emperyalizmin gizli işgali altındaki bir ülke” olarak mı, yoksa “bağımlı bir kapitalist...
Türkiye solu bugüne kadar “tarım sorunu” hakkında ciddi bir tartışma yürütmedi. Köylülük hakkında yazılıp çizilenlerin bolluğu, bu söyleneni yalnızca doğruluyor. Çünkü Türkiye solu, tarım sorununun yalnızca köylülüğü doğrudan ilgilendiren boyutlarıyla ilgilendi. Belirleyici olan, köylülükle ilgili siyasal beklentilerdi. Bu nedenle de, tarım sorununun en az kırlardaki emekçiler kadar kentlerdeki emekçileri de ilgilendiren bir sorun olduğu gözardı...
Reel sosyalizmin çözülüşü, sosyalizme olan inançlarını yitirmeyenlerin genel bir “eziklik hissi” yaşamasına yol açtı. Aksi düşünülemezdi zaten… Aradan geçen süre içinde gerek dünyada gerekse Türkiye’de yaşananlar, kapitalizm karşıtlığının çok daha büyük bir özgüvenle yapılmasını mümkün kıldı. Ancak “eziklik hissi”nin tümüyle aşılamadığı başlıklar hala var. Özellikle de, reel sosyalizmin çözülüşünden çıkarılması gereken dersler konusunda. Bunun öncelikli...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×