Marksist bir Edebiyat Kuramı İçin

Eleştiri ve İdeoloji, Marxist Edebiyat Teorisi Üzerine Bir Çalışma

Terry Eagleton

İletişim Yayınları, İstanbul, 2009, 216 sayfa

 

 

Öncelikle şunun altını çizmek gerekiyor: Marksist bir edebiyat kuramı olması gerektiği için Marksist bir edebiyat kuramı oluşturulmaya çalışılması değil, tam tersine edebiyat gibi nesnel ve Eagleton’un değimiyle “sözün ötesine geçen içerik”1 olarak tarif ettiği özünün, insanlığın dönemsel olarak “ileri” ürünleri eleştirilirken bir o kadar da ilkel biçimde muamele görmesinin getirdiği “zorunluluk” bunu doğuruyor.

“Eleştirinin işlevi tam da budur: metnin neyi bilmediği ve bilemeyeceğinin açığa çıkarılabileceği koşullardan ziyade, metnin kendisini tanıyacağı koşulları sağlamak”2

Eagleton’un eleştiriye atfettiği işlev, edebiyatın kendisine dair ciddi bir önermeyi içerisinde barındırıyor. Bir yazarın nasıl yazdığı, yazdıklarıyla ilişkisinin nasıl olduğu ve ortaya koyduklarıyla içinde bulunulan nesnelliğin ilişkisi hakkında… Eğer bu önermenin arkasındakine daha yakından bakacak olursak, yazarın yazdıklarını “zorunlu” olarak belirleyen bir şeylerin orada olması gerekiyor. İşte tam da burada kendisini gösteriyor ideoloji. Genel olarak, bir yazarın var olduğu alanların yapısına sızmış, yazarın ortaya koyduklarının oluşumu sırasında “zorunlu” olarak onlara içsel bir hal almış bir özden bahsediyoruz. Eleştiri ise işlevini ortaya konan varlık ve yazar arasındaki “kapalı” ilişkiye yabancı olarak kazanıyor: Yazarın ve metnin bilmedikleri ve onları “zorunlu” bir şekilde belirleyen ideolojiden belli ölçülerde nasibini almayarak. Eagleton özellikle altını çiziyor “zorunlulukla” kelimesinin ve kastettiği anlama daha da yaklaşabilmek için metni oluşturan dile yakından bakmamız faydalı olacak.

“Dil, yani en masum ve kendiliğinden ortalık malı, gerçekte siyasal tarihin felaketleriyle yaralanmış, yarılmış ve bölünmüş, üstüne emperyalist, milliyetçi, bölgeci ve sınıfsal savaşın kutsal emanetleri saçılmış bir topraktır.”3

Aynı zamanda dilin “olağanlığı” ve bunun ideolojilerin yeniden üretimi için ne anlama geldiğinden de bahsetmek gerekir.

“Edebi eserin ‘olağan dil’le ilişkisi bu noktada önemlidir, zira ideoloji ‘olağan dil’ içinde üretilir, taşınır ve doğallaştırılır; metnin bu dille ilişkisi de ideolojik doğasının can alıcı bir göstergesidir.”

Dilin “olağanlığı” beraberinde ideolojilerin kendiliğinden bir şekilde metnin içine girmesi, yani metnin dil ile taşınan ideolojiyi “zorunluluk” ile içermesi anlamına gelmektedir. Metnin okuyucusu ile metin arasındaki ilişkinin doğal olarak tanımlanması demek, metin ile okuyucunun belli üst yapısal belirlenimlerde, belli değerlerde ortaklaşmasıdır. Bu ilişki kendiliğinden bir şekilde akarken, ideolojinin yeniden üretiminin de karesini gerçekleştirmektedir.

Peki, bu kadar belirlenimden, zorunluluktan bahsettikten sonra ortada “edebiyat kuramı için bir çalışma” sıfatlandırmasına dair ne kalıyor ya da genel olarak “Eleştiri ve İdeoloji” ilişkisini incelemenin edebiyatın kendisi için ne anlamı var?

Yazının başlarında bahsettiğimiz gibi, eleştiri sırasındaki genel “ilkel” muamelelerin karşısına dikilebilmek için daha derinlikli bir şeylerin üretilmesi gerekiyor birincisi. Bu ilkelliği, edebiyatın içerisinde bulunduğu nesnel gerçekliği çözümleyip, onu gelişim sürecinin tüm parametreleriyle ele almak ve üzerine bir kuram inşa ederek aşmak… Eleştiri ise, işlevi ile edebiyata dair bakışın aklı olacak bir yerde duruyor. Eagleton’un bu çalışması diğer çalışmaları ile birlikte bu yüzden bir bütünü teşkil ediyor: Edebiyat Kuramı4, Estetiğin İdeolojisi5, İdeoloji6.

Kitabın bundan daha eski bir basımı da bulunmakta. 1985 yılında yine İletişim Yayınları tarafından basılan kitabın elimizdeki ile farkı ise, kitabın içerdiği bölümlerin genişletilmesi.

Edebiyat profesörü ve önde gelen bir edebiyat eleştirmeni olan Eagleton,bir Marksistin edebiyat kuramı üzerine çalışıp ortaya koyduklarıyla değil, Edebiyat gibi bir alanın tüm gelişim süreciyle incelenip, eksilerin saptanıp (Eleştirinin işlev kazandığı yer), bilimsel bir yöntem ile ele almasından dolayı “değerli” bir yazardır.

“Yine de Tolstoy’un romanlarında estetiğin özgünlüğünü analiz etmesi istendiğinde Lenin, tıpkı Troçki’nin Dante örneğinde olduğu gibi, sendeleyip Romantiklerin bireysel ‘büyüklük’ kategorisi üzerine kapaklanır”7

Genel olarak Marksizm’in insanlık tarihine girmesi ve birçok alanla ciddi bir ağırlık ile temasta olduğu günlerin başlangıcından bu yana, Edebiyat birçokları tarafından anlamlandırılmaya çalışılmış, ilginç bir şekilde bu çalışmalar ciddi “sakatlıkları” bünyesinde barındırmıştır. Eagleton bu noktada vurgulamamız gereken bir özelliğe sahip; kendisinin de sürekli altını çizdiği, ideolojinin “zorunlu” olarak belirlenimi, ideolojinin yeniden üretimi için edebiyatın bir alan halinde olması, bir yazarın nasıl (Eagleton’un tanımıyla) ürettiği ve ortaya koyduğu ürünün nasıl anlamlandığı gibi başlıklardaki ciddi girdileri, kendisine diğer edebiyat kuramcıları arasında özel bir yer açıyor. Kitabın sonlarına doğru yazarın vurguladığı;

“Marx için geleceğin şiiri ve komünizmin göstergesi işte bu sürekli kendini aşma sürecidir, ‘sözün ötesine geçen içerik’tir bizim için de, edebi metnin materyalist eleştirisinin sırrı budur.”8

Eleştirinin özü, bir eseri ele alırkenki yöntemin temel belirleyeni ve edebi değer sorununun çözümü niteliğindedir. Ancak eklemek istiyorum, kanımca kitabın “eksik” bir yanı var. İdeolojilerin “zorunlu” belirleniminden bahsederken, genel olarak Eagleton’un tabiriyle üretici olan yazarın, ideolojilerle nasıl bir ilişkide olduğu ve ideolojilerin insan hayatına müdahil olma süreçleri konusu havada asılı kalıyor. Yani soru şu: Yazar nasıl oluyor da ideolojilerle bir ilişki içerisine giriyor? Bu ideolojilerin edinim süreci nedir ve nasıl gelişir? Özetle, bir birey ideolojinin bilgisine nasıl ulaşır? Bu soruya cevap bulmak da herhalde Eagleton’un öğrencilerine düşüyor.

Dipnotlar

  1. Eagleton, Terry, Eleştiri ve İdeoloji, Marxist Edebiyat Teorisi Üzerine Bir Çalışma, Çeviren: Savaş Kılıç, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009, s. 212
  2.  Eagleton, Terry, a.g.e, s. 20
  3.  Eagleton, Terry, a.g.e, s.61
  4. Eagleton, Terry, Edebiyat Kuramı Giriş, çeviren: Tuncay Birkan, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2004
  5. Eagleton, Terry, Estetiğin İdeolojisi, çevirenler: Hakkı Hünler, Türker Armaner, Nur Ateş, Ayfer Dost, Engin Kılıç, Ela Akman, Neşe Nur Domaniç, Ayhan Çitil, Özne Yayınları, İstanbul, 1998
  6. Eagleton, Terry, İdeoloji, çeviren: Muttalip Özcan, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 1996
  7.  Eagleton, Terry, Eleştiri ve İdeoloji, Marxist Edebiyat Teorisi Üzerine Bir Çalışma, Çeviren: Savaş Kılıç, İletişim Yayınları, İstanbul, 2009, s. 200
  8.  Eagleton, Terry, a.g.e, s. 212
Not ekle
Yükleniyor...
İptal
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×