Bu ayın Gelenek’i Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin Kriz ve Devrim başlıklı raporuyla açılıyor. Rapor, Türkiye kapitalizminin yaşadığı çok boyutlu kriz hakkında ayrıntılı bir tarihsel değerlendirme içermesinin yanısıra, partinin yakın dönem stratejisine de ışık tutar nitelikte.

Aydemir Güler ise bu sayıda kapitalizmin ülkemizdeki tarihini kriz uğraklarıyla birlikte ele alıyor. Bu tarihsel yolculuk bizi yaşadığımız son krize kadar getiriyor.

ABD’de yapılan ara seçimleri dergimiz için değerlendiren Alper Birdal, ABD’ye seçimlerle sınırlanamayacak bir perspektifle bakıyor. Yazı, Trump’ın geleceğine dair ipuçları da içeriyor.

Gamze Erbil’in, Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu ile yaptığı ilgi çekici söyleşi günümüzün gazeteciliğinden Cumhuriyet olayına, sosyal medya alışkanlıklarından medyanın geleceğine kadar pek çok konuya değen renkli bir sohbet.

Evrim Gökçe’nin Gültan Kışanak’ın çok satan ve konuşulan kitabından yola çıkan yazısı kendisini kitapla sınırlamıyor ve Kürt hareketinin kadın sorununa yaklaşımıyla, ayağını kimliğe değil sınıfa basarak polemik yürütüyor.

Kimlik mi sınıf mı tartışmasına ABD’li Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi’nden Nathalie Hrizi kendi ülkesinden örneklerle katılıyor. Eren Karaca ve Cengiz Belensoy’un yaptığı söyleşi ABD’deki son gelişmeler hakkında da bilgilendirici.

İsmail Sarp Aykurt, Gelenek’in bu sayısına, basketboldan sıradışı bir koçun portresiyle katkı koyuyor. Yakın dönem Avrupa basketbolunun en başarılı çalıştırıcısı olan ve şu anda Fenerbahçe’yi çalıştıran Obradoviç tarihsel bir yaklaşımla ele alınıyor.

Cansu Fırıncı ve Harun Güzeloğlu, sanat hakkındaki uzun sohbetlerinde cesur sorular yöneltmekten korkmadıkları gibi bu soruları aynı cesaretle yanıtlamaktan da hiç kaçınmıyorlar.

Devrim Koçak Gelenek’in bu sayısı için Joseph Roth’un Örümcek Ağı adlı romanını tanıtırken, kadim bir tartışmaya giriyor ve romanda yazarla birlikte kötülüğün izini sürüyor.

Bu yıl Yunanistan Komünist Partisi, 100. yaşgününü kutluyor. Biz de Gelenek olarak tarihine ve mücadelesine büyük saygı duyduğumuz partiyi, kendi merkez komitelerinin yaptığı tarihsel bir açıklamayı okuyucularımızla paylaşarak selamlıyoruz.

Bu sayımızın son yazısı ise Avrupa’daki komünist harekette yaşanan ilginç bir deneyime dair. Avusturya Emek Partisi Başkanı Otto Bruckner’in Avusturya Komünist Partisi’nden ayrılmalarını ve yeni partiyi kurmalarına dair anlattığı öykü pek çok tarihsel ders içeriyor.