Başlıktaki “Kürt hareketi” tamlamasından esasen kimlerin kastedildiğine dair herhangi bir kuşkuya yer yok. Kestirmeden gidersek Türkiyeli Kürt nüfusunun siyasal tercihi, 3 Kasım 2002’de açık arayla DEHAP’ı işaret etmişse, kısaca “Kürt hareketi” derken, DEHAP-HADEP adlı parti/partiler ile bunların mirasçısı veya sürdürücüsü oldukları Kürt siyasi geleneği kastedilmek durumundadır. Ancak başlıktaki özet ifade söz konusu gelenekte siyasetin çöküşünü...
Başlarken, başlıkla ilgili bir uyarı yapmam gerekiyor. Bu yazı, başlıkta birbirinden virgülle ayrılan kavramların teorik ve tarihsel bağlamları içinde tek tek ele alıp incelenmesi, öne sürülen tezlerin tartışılması türünden bir amaç taşımıyor. Konuyla ilgili çok sayıda marksist kitap, makale ve tartışma, bunlarla ulaşılan belli bir olgunluk düzeyi var. Yeniden tartışmanın başına dönmek tüketilen yolu bir...
Erken seçim kararının alınmasından hemen sonra, Türkiye Komünist Partisi bu seçimlerin en önemli özelliğinin TKP’nin katılımı olduğunu açıklamıştı. Armutlu ve daha sonra Ereğli’de yapılan belediye meclisi seçimlerinden sonra, ülke genelinde yapılacak bir genel seçimde Türkiye Komünist Partisi’nin adı oy pusulalarında yer alacaktı. Bir işçi sınıfı partisinin bu kadar “öznel” bir değerlendirme yapmaya hakkı var mıydı?...
Bundan on beş yıl kadar önce karşılaştık “yeni” kavramı ile. Yenilenmek gerekiyordu yeni düşünce konseptine sarılmak yeni politik kültüre yaslanmak kısacası yepyeni bir şey haline gelmek gerekiyordu. Bu işte bir bit yeniği vardı. Çünkü “yeni” diye tutturanlar ilaç niyetine tek bir “yeni” fikir ortaya atmıyordu. İlk zamanlar, umudumuzu kırmadık belli ki bu bir kızıştırma taktiği...
5 Mart 2002 tarihli Yediot Ahronot gazetesine göre, İsrail Altyapı Bakanı Avigdor Lieberman bir önceki gün gerçekleştirilen kabine toplantısında “Filistin saldırılarını durdurmak için yeni bir plan” öneriyor. “Filistinlileri üç gün içinde pes ettirecek” bu plana göre, Gazze ve Batı Şeria bombardımana tutuluyor, Filistin lideri Yaser Arafat’ın bürosunun elektrik ve telefonları kesiliyor, ziyaretçi kabul etmesi engelleniyor....
Basın Açıklaması 25 Şubat 2002   19 Mart’ta ABD Başkan Yardımcısı geliyor: Yankee Go Home!.. Kolombiya FARC güçleri ile dayanışma… Nazım Hikmet’in “telifi” olmaz… Parti Tüzüğünü yeniliyoruz… TKP Merkez Komitesi 24 Şubat 2002 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısının ardından kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmayı uygun görmüştür. 17 Mart’ta Miting: Cheney Defol! ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in 19 Mart...
Nazım Hikmet’in şiirlerinden bir derlemeyi parti olarak yayınlamamız üzerine gecikmiş bir tartışma başlamış oldu. Aslında bu tartışma Yapı Kredi Yayınları’nın komünist şairin eserlerinin yayın haklarını satın alma olasılığı üzerine başlayabilmeliydi. Konunun tartışılacak çok yanı var kuşkusuz. Ancak biz de kendimizce boyutlar arasında bir önem sıralaması yapıyoruz. Aşağıda mümkün olduğunca kısa ve başlıklar halinde görüşlerimizi sunacağız....
Türkiye solunun burjuva siyasetine hediye ettiği kavramlara son haftalarda yenileri ekleniverdi. Bırakın uzununu, başı sonu, öznesi fiili belli olan cümleleri tamamen bir kenara koyarak her birisi birer kod haline sokulan sözcüklerle yetinen siyasetçi için “onur” ve “teslimiyet” fazlasıyla doyurucuydu. Yalnızca Kürtleri değil Türkleri de dilsiz kılmaya yeminli tekelci basınımızın yardımıyla şubat ayını onur ve teslimiyetten...
Türkiye Komünist Partisi, mücadele ettiği toprakların sunduğu olanakları asla hafife almayan, bu toprakların sosyalizm açısından yeterince verimli olmadığını, bu nedenle sosyalizm değil de başka hedeflere kilitlenmek gerektiğini ileri sürenlerle yollarını başından beri ayıran bir parti. Doğal olarak siyasal kimliğini, örgütsel yapısını şekillendirirken yalnızca sınıfsız sömürüsüz bir dünya şiarını ve bu şiarı ete kemiğe büründürecek evrensel...
Bugün Türkiye ve Pakistan, ABD emperyalizminin saldırdığı iki farklı coğrafyada bulunmaları itibariyle sık sık gündeme geliyorlar. Soğuk Savaş döneminde karşı devrimci kampta yer alan, örneğin Bağdat Paktı’nda birlikte bulunan bu iki ülke kimi zaman takdir edilerek, kimi zaman azarlanarak Soğuk Savaş sonrası konjonktüre uyumlulaştırılıyor. Uyumlulaştırmanın esas kıstası ise emperyalizme daha fazla bağımlılaştırılmak. Bu yazıda Türkiye...