Ölüm döşeğindeyken duyduğum son siyasi değerlendirmesi, “Blok ile seçimlerde çok iyi bir politika izledik” olan İdris yoldaşın anısına… 24 Aralık seçimlerinde, en azından sol siyasete, Emek, Barış, Özgürlük Bloku damga vurdu. Sosyalist İktidar Partisi’nin konuyla ilgili ve yalnızca seçimlerle sınırlı olmayan politik açılımları partinin açıklamaları ve yayın organından izleniyor. Gelenek, bu açılımların arka planında nasıl...
Türkiye solunun gümrük birliği konusunda bugüne kadar sergilediği performans hiç iç açıcı değil. Bu konuda fikir beyan eden sosyalistlerin büyük çoğunluğunun, gümrük birliği anlaşmasının içeriği hakkında bile doğru dürüst bilgi sahibi olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Gümrük birliğini toptan reddetmenin yanlış bir tavır olacağını düşünen, daha “diyalektik” bir tavır geliştirmek gerektiğini savunan sosyalistler, ne uluslararası düzeydeki güncel...
Emperyalist-kapitalist ülkelerde yaygın olan paralı eğitim, diğer bir anlatımla eğitimin özelleştirilmesi, ülkemizde de 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren burjuva iktidarlar tarafından hızla yaygınlaştırılmaya başlanmıştır. Kısaca, emekçi çocuklarının paraları kadar okuyabileceği veya paralı burjuva çocuklarının “iyi bir öğrenim” yapabileceği anlamına gelen eğitimde özelleştirme, emekçi çocuklarının geleceğini karartmaya yönelik ciddi bir tehdittir. Bu memleket bizlerin, yani emekçilerin...
Eğitim emekçileri ve sosyalizm; “özlenen” bir ikili… Eğitim emekçileri, on yıllardır Türkiye sınıf mücadeleleri tarihinde önemli yer tutmuş olan bir emekçi kesimini oluşturmakta. Günümüzde de benzeri bir önemi ve ağırlığı olan bu kesim, aslında diğer kamu emekçileri gibi, tarihsel bir dönüm noktası ile yüz yüze gelmiş durumda. Ya yıllardır yaptıkları gibi düzen dışına pek de...
Sosyalist hareketin dünya üzerindeki gelişimine ışık tutan kimi “dışsal” kaynaklar olduğunu söylersek herhalde kimileri bunu belli edilmeyen bir tepki ile karşılarlar. “Kısaca Mele”lerin kafasında yer etmiş olan tasavvur marksizm leninizmin “haso” marksist leninistlerce (Marx, Engels, Lenin, Stalin, Mao, Çayan, Kaypakkaya, Pol-pot, Kıvılcımlı vb.) geliştirilmiş bir düşünce sistemi olduğu ve sosyalizmin tarihsel temellerinde yalnızca iki sınıf...
Bu topraklarda savaşan devrimcilerin büyük bir şansı var: Bu topraklar çağdaş şiirin en önemli doruklarından birini bağrında yaşatmış, yüzyılımızın en büyük şairine Nazım Hikmet’e “memleket” olmuştur. Nazım bugün burjuva medyasının ve onun sanatçı bozuntularının iddia ettiği gibi melonkolik bir aşk şairi değildir, hiçbir zaman da olmadı. Nazım kemalizmin mahkemelerinde yargılanırken ne olduğunu, ne yaptığını ve...
“İdeoloji Üzerine” başlıklı bir önceki yazımda ideoloji ve ideolojik mücadele hakkında görece soyut bir tartışma yürütmüş ve özellikle ideolojik mücadele üzerine daha “elle tutulur” şeyler söylemenin ancak belirli bir tarihsellik yerellik ve sınıf mücadelelerinin somutluğundan hareketle mümkün olduğunu vurgulamıştım. Bu yazıda daha somut ve pratik sorunlar üzerinde duracağım. Ama bunu yaparken “işin teorik tarafı bir...
Sayısal çoğunluk sağlamayı devrimci atılımın kaynağı sayan anlayışların liberal ve de popülist karakterine kafayı bozmadan politik mücadelenin yasalarını hatırlamak durumundayız. Bu hareket komünistlerin Türkiye’nin ihtilalci birikiminde jakoben sıfatını gururla sahiplenmesinde oynadığı rolü sosyalist devrimci düşüncenin emekçi kesimlerde taban bulmasında da üstlenmek zorundadır. Çark “çekiç saflarında mücadele verenlerin bu görevi ertelemeleri mümkün değildir. Bugün politik mücadelenin...
Tünelin ucundaki ışık… Sovyet deneyimini, insanlığın sosyalizme doğru uzanan serüvenindeki öncü kolu bu şekilde nitelemek pek yanlış olmaz. Bu deneyim ,bugün tüm parıltısıyla hem önümüzde hem de ardımızda. Bir yönüyle işçi sınıfının bundan sonraki mücadelelerinde yol gösterecek bir sınanmışlık başarı örneği var. Bu başarının sosyalist hareketin şu ana kadarki bu en önemli kazanımının henüz aşılmadığını...
Hangi “ince hesap”la hareket ederlerse etsinler, ipleri sermayenin elinde olan, resmi kurum ve örgütlerce himaye edilen karşı devrimci güçler, 12 Mart 1995 günü saat 21.00 civarında İstanbul Gazi Mahallesi’ne saldırmışlardır. Başka hedeflerle birlikte, bu saldırının, burada oturan ve düzenle bağları iyice zayıflamaya yüz tutmuş yoksul emekçiler, onlarla kaynaşma sürecinde azımsanmayacak bir yol almış olan sosyalist...