GELENEK: Türkiye sosyalist hareketi kriz nesnelliğinde nasıl bir siyasallaşma süreci geçirmeli, hangi araçları ön plana çıkarmalı? OKUYAN: Geçenlerde özel televizyon kanallarından bir tanesinde başta 27 Mayıs olmak üzere “askeri darbeler”i konu yapan bir tartışmaya tanık oldum. Ve, Türkiye’de sosya-listlerin bu şaklabanlığa son verecek bir güç olarak ortaya çıkmamalarına bir kez daha hayıflandım. Sistem içi alternatiflerin...
Bundan önceki iki sayıda, Türkiye ekonomisinin 1980 sonrasını ve 1994 yılında girilen krizin çeşitli boyutlarını ele almaya çalıştık. Ancak, ekonomik krizin kendi başına ele alınmasının, Türkiye kapitalizminin içinde bulunduğu krizin boyutlarını kavramak açısından yeterli bir temel oluşturmaktan uzak olduğunu kabul etmek gerekiyor. Nitekim, aynı sayılardaki ilgili diğer yazılar ağırlıklı olarak krizin siyasal boyutları üzerinde yoğunlaştı....
Sosyalistler arasında, “Ne yapılmalı” sorusu iki özel konjonktürde daha sık sorulur ve bu soruya verilecek açık yanıtlar özel bir önem taşır. İlki, “yenilgi”lerin hemen ardından, diğeri ise mücadelenin boyutlandığı nesnelliklerde. “Yenilgi” rüzgarlarının esmeye başladığı anlardan itibaren yapılmış hatalar ortaya konmaya çalışılır ve yeniden o hatalara düşmemek için neler yapılması gerektiği tartışılır. İşte böylesi dönemlerde çoğu...
Türkiye solunda ne değişti, ne değişmedi konulu bir tartışma, kuşkusuz çok değişik biçimlerde ve çok farklı alt-başlıklarla yürütülebilir. Bu biçim ve alt-başlıkları belirleyecek olan ise, kuşkusuz tartışmacının “derdi” olacaktır. Hiç derdiniz yoksa, hiç bir şey değişmemiş de olabilir. Derdiniz, örneğin dar anlamda “toparlanma” ise, az şey değişmiş demektir. Bu durumda, değişenlerden çok değişmeyenlerle ilgilenmeniz çok...
Sosyalistlerin bu ülkede mevcut güç dengelerine bakarak siyaset yapmamaları gerektiğini yazdığımızdan beri sadece iki ay geçti . Sosyalist hareketin taşıdığı sıçrama potansiyeli üzerinden perspektif üretilmesinin hareketi devrimcileştireceğini söylemiştik. İki ay içerisinde kriz dinamikleri önemli bir ivme kazandı. Bu dinamiklere tersinden bakarsak, son derece önemli iki sonuçla karşılaşırız. Bu iki sonuç, somut durumun somut tahlilini verili...
Mevcut kriz dinamiklerinin yoğunlaşması ve kendilerini giderek daha açık şekillerde göstermesi, krizin varlığı konusundaki tartışmaların hızla aşınmasına yol açtı. Kriz saptamasının öznel yetersizlikleri kapatmanın bir aracı olarak kullanıldığını iddia edenler bile, sözlerine kriz nesnelliğine işaret ederek başlamak zorunda kalıyor. Elbette, sosyalist hareket açısından asıl önem taşıyan, krizin varlığı konusundaki uzlaşmanın çok ötesinde, somut kriz dinamiklerinin...
27 Mart’ta Türkiye’de tüm meşruiyetini kaybetmiş bir yerel seçim yapılacak. Bu seçimlere artık tek bir parti giriyor: DÜZEN PARTİSİ. Devlet – düzen partileri – seçim partileri -medya ortak kampanyası ile DEP’i seçim platformunun dışına çıkmaya zorlamıştır. Bu kampanyada kullanılan araçlardan biri de cinayet ve sabotajlar olmuştur. Seçimler devletin kurumlarınca organize edilen bir terörün gölgesi altına...
Türkiye’de geçtiğimiz yıl artık burjuvazinin de pembe tablolar çizmeye gücü ve yüzü kalmadı. Bu ülkede siyasal-toplumsal yorum için her ağzını açan söze bir krize değinerek başlıyor. Kriz, çoğunlukla bileşenlerinden bir tanesine, Kürt sorununa indirgenerek açıklansa da varlığı genel kabul gören bir olgu haline gelmiştir. Bu yazı da sözü edilen genel kabulü paylaşıyor. Ancak burada mevcut...
Son dönemde bir kriz saptaması yapıyoruz. Devrimci durumun varlığından değil ama sosyalist hareketin de müdahaleleriyle buna dönüşebilecek bir zeminin varlığından söz ediyoruz. Buradan hareketle de, Türkiye’de sosyalizmin temsili sorununun çözümü yolunda önemli adımlar atmış olan partimizin önündeki yeni temel misyonu, siyasal hareket haline gelme hedefini ete kemiğe büründürmek olarak tarif ediyoruz. Yola çıkarken yaptığımız temel...
Bundan önceki yazımda , RP’nin son seçimlerde elde ettiği başarının arka planındaki etkenlere eğilmeye çalışmış ve bu partinin toplumsal muhalefet dinamikleriyle olan ilişkisinin sosyalist hareket açısından da ciddiye alınması gerektiğini savunmuştum. Sözkonusu yazıdaki temel saptamalarımda bir sorun olmamakla birlikte, kimi boyutlarını öngördüğüm sürecin beklediğimden hızlı geliştiğini ve bu nedenle de bazı noktaları abartma konumuna düşmüş...