Türkiye’nin gündeminde yer alan bütün önemli siyasi başlıkların emperyalizmle çok güçlü bağları bulunmaktadır. Bu bağları açığa çıkartmak ve daha önemlisi emekçi halkı anti-emperyalist mücadeleye kazanmak çok büyük bir önem taşımaktadır. Bu nedenle Türkiye Komünist Partisi, uzunca bir süredir tahlillerinde anti-emperyalist mücadelenin sosyalist siyasetin yoğunlaşması gereken alan olduğuna işaret etmektedir. Böyle bir yoğunlaşmanın olası riskleri, bugün...
Özellikle 2001 yılında dünya ekonomisindeki durgunluk sonrasında Avrupa Birliği’ nin ABD’ nin emperyalist sistem içerisindeki hegemonik rolünü AB’ ye devretmekte olduğu yolunda bir kanı ortaya çıktı. Bu kanının temel dayanağı ABD’ nin yüksek cari açığına ek olarak bütçe açığının da artması, başka bir deyişle ABD’ nin dış finansman ihtiyacının artık sürdürülemez bir seviyeye çıkmasıydı. Bu...
  Kapitalizmin üniversitelerinde Marx’a pek çok değişik sıfat atfediliyor: Sosyolog, filozof, siyaset bilimci, iktisatçı… Marksizmin bu sıfatlardan sadece herhangi biriyle tanımlanabilecek bir düşünürün ürünlerine indirgenemeyeceği onu az da olsa tanıyan herkesin malumudur. Marksizmin akademide nasıl parçalara ayrıldığı bir tarafa, bu sıraladığımız sıfatlarla yapılan tanımlardan en cılızının sonuncusu, yani “iktisatçı Marx” olduğuna dikkat çekelim. Akademi Marx’ı...
Sanayisiz bir kapitalizm olabilir mi? Bu yazı, en özet ifadeyle bu soruya yanıt arayacak. “Postendüstriyel toplum tezi”, sanayisiz bir kapitalizmin varolabileceğini öne sürmekte ve en azından kapitalist hiyerarşinin en tepesindeki ülkelerde sanayi üretimin ve istihdamının giderek düşmesini buna kanıt olarak göstermektedir. Yani postendüstriyel toplum tezine göre kapitalizmin giderek sanayisizleşmesi, tıpkı küreselleşme süreci gibi kaçınılmaz bir...
Cumhuriyet tarihi boyunca yalnızca iki dönemde bir çeşit “kalkınma ideolojisi”nin Türkiye’nin geleceğine ilişkin tartışmaların odağına oturduğuna tanık olmaktayız. Bu dönemlerden ilki 1930’la 1939 arasıdır; ikincisiyse pek tabii 1960-1971 dönemidir. Kanımca, bu iki dönem dışında Türkiye burjuvazisinin “kalkınma” vurgusu, bir demagoji olmanın ötesinde anlam taşımamıştır. Birinci dönemin kalkınma ideolojisi, büyük oranda Kadro Hareketi tarafından şekillendirilirken, ikinci...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×