Toplum olarak hikâye anlatmaya/dinlemeye okuyup yazmaktan daha büyük bir ilgimizin olduğu söylenebilir. Sözü, bizi sarıp sarmalayan büyülü hikâyeleri, abartarak anlatmayı, abartılı olduğunu bilsek de dinlemeyi seviyoruz. Edebiyat dünyasının, öykücülüğümüzün kaynaklarını Dede Korkut Hikâyeleri’ ne kadar uzatması boşuna değil. Ancak bu kadar uzak bir geçmişten beslenmesine karşın günümüz öykücülüğünün Cumhuriyetin ilk dönemlerinden 1950 kuşağı öykücülerine bu...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×