Okurlarla

Okurlarımızla bir kez daha gecikerek buluşmanın burukluğuyla; merhaba…

Gelenek kendi gündemini Türkiye’de sosyalist iktidarı hedefleyen bir partiyi Sosyalist Türkiye Partisi’ni hesaba katmayarak belirleyemez. Tam tersine bundan böyle teorik-siyasal misyonlarımızın ayrılmaz bir parçası olacaktır STP…

Dünya Armağan böyle bir kesitte Gelenek’in işlevleri konusuna değiniyor. Gelenek’in belli bir nitelik ve yaratıcılık konusundaki titizliğinden kesinlikle vazgeçmeyeceğini vurgulayan arkadaşımız bu iddianın da pratikte kanıtlanacağını söylüyor.

Marksist düşüncenin sosyalist hareketin siyasallaşma süreçleri ile olan ilişkisi ve gerginlik noktaları üzerinde duran Çulhaoğlu’nun çalışmasının büyük bir ilgi uyandıracağını düşünüyoruz. STP Siyasi Büro üyesi yoldaşımızın bu yazısı önceki yazılarla belli bir bütünlük oluşturmakta.

Stalin… Cemal Hekimoğlu geçtiğimiz ay 40. ölüm yıldönümünde anılan bu komünist önderi “son bolşevik” olarak tanımlıyarak gele-neğimizdeki ayrılmaz yerini hatırlatıyor.

Türkiye’nin siyasal ve ideolojik gündemi üzerine Koraltan Çetinkaya Sarp Sağlam ve Timur arkadaşlarımızın yazdıkları Mumcu cinayeti Refah sendikalar operasyonu CHP… gibi güncel temalardan hareketle oldukça kapsamlı bir Türkiye panoraması oluşturuyor. Bu yazıların Türkiye’de sınıf mücadelesinin aktörlerinin elindeki silahların ayrımına varılması için özellikle önemli olduğunu sanıyoruz.

Ayça Gürses uzun bir yazı dizisine başlıyor. Emperyalizmin kapitalizmin dinamiklerinden ayrı bir biçimde ele alınamayacağına vurgu yapan ve son derece kapsamlı bir çerçeveye sahip olan ilk bölümün okurlarımız tarafından üretken bir biçimde tartışılacağından eminiz.

Yazısının ikinci bölümünde Sevinç Ortanca sermaye sınıfının işçi sınıfı karşısındaki örgütsel araçları inceliyor.

Türkiye isçi sınıfı hareketi sermaye birikim süreçleri Kürt direnişi ve aydınlar alt başlıklarına bölünebilecek olan çalışmasında Murad Akın Türkiye sosyalist hareketinin nasıl bir silkinişin öngününde olduğunu açımlıyor.

Türkiye’de anarşist mi var? Kamil Efe bu soruya her şeyin cılkını çıkarmaya meraklı Türkiye solcusuna duyduğu kızgınlıkla ama bilimsel bir titizliği elden bırakmadan yanıt arıyor.

Sosyalist devrim kavgamızda her zaman özel bir yeri olacak Yunan komünistlerinin öyküsü belli yönleriyle Çiğdem Yalçıner’in yazısına konu oluyor. Gelenek Balkanlardaki dinamiklere dair araştırmalara bundan böyle daha fazla yer verecek.

Timur-Sağlam İkilisinin ikinci yazısı sosyalist mücadelenin önemli mekanlarından birisi olan üniversiteler üzerine. Öğrenci gençlik içerisindeki çalışmaların ilkesel ve siyasal boyutuna değiniliyor.

Son olarak Dünya Armağan kısa bir değinmede sosyalizm savaşçılarının dünyamızın karanlıktan çıkartılmasını sağlayacak tek bilge güç olduğunu hatırlatıyor.

Değerli Gelenek okuru

6 Kasım günü kurulan Sosyalist Türkiye Partisi hakkında Yargıtay Başsavcılığı’nın talebi üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılma davası açıldı. Gerekçe bölücülük!..

Parti’nin iki ulusun gönüllü birlikteliğini savunmasına Kürtçe’nin özgürce gelişiminin sağlanması konusundaki inadına takılmışlar.

Bir kere marksistler “bölücü” olmazlar; olamazlar… İkincisi şu son derece açık ki STP birşeyleri bölmek istediği için değil Türk ve Kürt bütün emekçiler için “sosyalist bir Türkiye” kuracağından kurma kararlılığından kapatılmak isteniyor.

STP’nin yöneticileri ise son derece açık şunu vurguluyorlar: Siyasi bir program kapatılamaz!

Özet: “it ürür kervan yürür…”

Gelenek okurlarını STP üzerindeki baskılara karşı mücadeleye omuz vermeye çağırır ve bunun en iyi yolunun partili sosyalist mücadeleden geçtiğini belirterek STP’ye onurlu mücadelesinde başarılar diler…

GELENEK