Mayıs ayının başlarında Yugoslavya’nın bir kaosun içine girdiğinden hiçkimsenin şüphesi kalmamıştı. Kimileri askeri bir çöküşün eşiğine gelindiğinden sözederken, kimi yorumcular bir iç savaşın kaçınılmaz hale geldiğini öne sürüyorlardı. Yugoslavya’nın dağılmanın eşiğinde olduğu konusunda ise hemen hemen herkes fikir birliği içindeydi. Aslında Yugoslavya’nın başına gelenleri ve daha da önemlisi bundan sonra gelecekleri birkaç kelime ile anlatmak...
Türkiye basınında, Sovyetler Birliği konusunda çarşaf çarşaf yazılar yayınlanırken, nedense ABD ekonomisi hakkında bir satır bile yok. Piyasa hayranı “sol” aydınlar bu konuyu konuşmak bile istemiyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. Bu yazının amacı ABD ekonomisi hakkında bazı bilgileri ortaya koymaya ve bu durumun Körfez krizi ile olan ilişkilerini açıklamaya çalışmak. Körfez krizi sırasında, İlhami Soysal...
Güneyde yangın var Körfez krizi emperyalizme, dünyayı yeniden düzenlemek için yeni bir fırsat daha verdi. Ortadoğu’da kurulmaya çalışacak yeni düzenin ana hatları bu yazı yazıldığında burjuva basının ana tartışma konusuydu. Talabani’nin Türkiye ziyaretiyle alevlenen Kürtlerin geleceği ile ilgili tartışmaya günlük basınımız yaratıcı katkılarda bulunuyordu. “Ölü olarak ele geçen” PKK militanlarının haberleri yerini Kürtlerin geçmişi ve...
Bu yazıda, Körfez’de olup bitenlerin kısa bir hatırlatılması ve Türkiye’de politika sahnesinden kısa değinmelerle politik panoramanın çizilmesi hedefleniyor. Başlarken “sosyalist sistemin yıkılmasından sonra ortaya çıkan yeni dünya düzeni… ” kalıbını kullanmanın rahatsızlığını hissediyoruz. Burjuvasıyla, demokratıyla, reformistiyle, devrimcisiyle birçok çevrenin pek çok kere çeşitli amaçlarla kullandığı bu söylemin daha yazının başında bir tepkisellik yaratmasından korkuyoruz. Ama...
Geçtiğimiz günlerde, Ortadoğu kaynayan bir kazan olma özelliğini yitirmediğini dünyaya bir kere daha hatırlattı. Özellikle batılı ülkelerin ilgi odağı bir süredir Doğu Avrupa’ydı. Oysa şimdi, dünyanın petrol üretiminin yarıya yakınının gerçekleştiği bölgede sıcak savaş rüzgarları esiyor, ABD askeri yığınak yapıyor, rehineler alınıyor, ambargolar gündeme geliyor. ’73 petrol krizi ve ’80 İran devrimi sonrası görüntülerini hatırlatan...
Dünya ekonomisinde 1967 yılı daralma döneminin başlangıcıydı. Vietnam Savaşı bu dönemde gelişti. Bu bir rastlantı değil. İşsizlik ABD ekonomisinde çok büyük boyutlara ulaşmıştı. Dönemin Başkanı Kennedy’nin yapacağı fazla bir şey yoktu. Diğer sektörlere göre sermaye/kâr oranı daha yüksek olan savaş sanayinin akılalmaz kazançlar sağladığı bu savaştan ekonomide büyük bir canlılık sağlandı. İç harcamalar uzun süre...
Faşizm ve ekonomi politik… Marksist ekonomi politik ile III. Enternasyonalce üzerinde en son mutabık kalınan faşizm tahlili yanyana getirilince ne yazık ki faşizmin ekonomi politiği çözümlenmiş olmuyor. Çünkü böylesi bir arayışın içine sanıldığından çok daha fazla konjonktürel zorunluluklar siyasi parametreler ve teorinin kendi içinde taşıdığı eşitsizlikler siniyor. Bugün bilimsel sosyalist gelenekte iktidar perspektifi dışına düşmüş...