88’e “merhaba” derken okurlarımızın, dostlarımızın yeni yılını kutluyoruz. 88’in, hep birlikte uğraş verdiğimiz hedefleri yakınlaştırması dileğiyle… Bu kitabımızdaki “Gündem” doğal olarak, bir önceki kitabımızda yer veremediğimiz seçim sonuçlarına ve yakın geleceğin kimi politik perspektiflerine ilişkin. 87 Kasım ayının sonunda Türkiye’de “olabilecek olan” neyse, o oldu. Önemli olan, bundan sonrasının gelişmeleri. Seçimlere ve gündemdeki politik konulara...
Cezaevlerinde ve yurtdışında yaşayanları bir yana bırakırsak, Türkiye solunun okuma alışkanlığı konusunda olumlu konuşmak pek mümkün değil. Her şeye karşın Türkiye’de solda bir kesim var, artmasa bile eksilmiyor da… Bu kesim, bunca yayın çıktığına göre küçümsenmeyecek ölçüde yazabiliyor. Aynı kesim sözkonusu yayınlar belirli bir alıcı bulabildiğine göre abartılmamak kaydıyla okuyor da… Bugüne dek okuduklarımdan kalkarak...
“Özgürlük ve eksiksiz demokrasi CHP’den beklendi oylar CHP’ye verildi muhalefet yapılırken hep gözucuyla CHP’ye bakıldı CHP iktidara geldiğinde vaadlerini tutmaya çağrıldı ve onun için çalışıldı. CHP hep bir yerlere çekilmek ya da bir yerlerde tutulmak istendi. Sol CHP’siz düşünülemez oldu. Sosyalist hareket CHP’siz düşünemez kımıldayamaz varlığını gösteremez oldu.” (Sosyalist İktidar, Ocak 1980) Ocak 1988. Sekiz...
Türkiye solunda nihai hedefin yani sosyalizmin vurgulanması neredeyse bir “garabet” olarak görülmeye başlandı. Nihai hedefin vurgulanması 1961-1971 döneminde de belirli çevrelerden tepki alırdı. Gerekçe şuydu: Türkiye’de ürkütülmemesi gereken millici güçler vardı bunlar “cephe”ye katılmak üzereyken sosyalizm hedefini yineleyip bir çuval inciri berbat etmenin alemi yoktu… Benzer kaygıları bu kez burjuvazinin demokrat olduğu varsayılan kesimlerinden hareketle...
Geleneksel soldaki siyasal ve kültürel yayınlarda giderek rahatsızlık vermeye başlayan bir standartlaşma hiç dikkatinizi çekti mi? Ben rahatsız oluyorum… Açıkçası sosyalist hareketin sorunları dendiğinde “birlik gerekiyor” cevabından güncel siyaset söz konusu olduğunda “insan haklan ve düşünce özgürlüğü sağlanmalı” önermesinden dünyaya bir göz atıldığında ise “barış ve silahsızlanma mücadelesi yükseliyor” gibi standart yaklaşımlardan rahatsız oluyorum. Ve...
”Emredin ne emrederseniz yok edin beni özgürlük yok olmadan.” Robespierre Daha önce bu dizide ileri sürülen Jakobenizm kavramına ilişkin tezlere katkıda bulunmak bu yazının amacını oluşturuyor. Tarihçi Carr “bir yerlerden gelmekte olduğumuz inancı bir yerlere gitmekte olduğumuz inancı ile sıkı sıkıya bağlıdır.”diyor.  Bir de Yalçın Küçük’ ün “Aydın kökünü arayan yaratıktır.” sözü var. Tarih bilinci...
Türkiye’de 1973, 75, 77, 79 ve 1983 yıllarında da seçim yapılmıştı. Ama, bu seçimlerin hiçbirisi 1987 yılındaki kadar maskaraca, insanlarla alay edercesine gerçekleşmemişti. Biraz keyif, biraz öfkeyle küçük, bir seçim gezintisine çıkmak, sanırız söylemek istediklerimizi daha açık hale getirecek. ABD’de, bir seçim çalışmasından çok spor karşılaşmalarını andıran kampanya dönemleri vardır. Bu kampanya dönemlerinde, iyi beslenmiş...
Bolşevikler azınlıktı… Ekim devriminden söz eden birçok yazıda hep çoğunluk öne çıkarılıyor. Yaratılan bir imaj var: Bolşevikler önce çoğunluğu kazandılar, sonra iktidarı ele geçirdiler. Yaratılmaya çalışılan bu imajın gerçekle hiç bir ilgisi yok. Bolşevikler “mucize”yi seviyorlar. 17 ile Batı’yı epey şaşırttılar. Batı marksisti için “mucize” olan, Slav marksisti için gerçekliktir. “Böylesine bir mucize nasıl olabilir?...
Faşizm ve ekonomi politik… Marksist ekonomi politik ile III. Enternasyonalce üzerinde en son mutabık kalınan faşizm tahlili yanyana getirilince ne yazık ki faşizmin ekonomi politiği çözümlenmiş olmuyor. Çünkü böylesi bir arayışın içine sanıldığından çok daha fazla konjonktürel zorunluluklar siyasi parametreler ve teorinin kendi içinde taşıdığı eşitsizlikler siniyor. Bugün bilimsel sosyalist gelenekte iktidar perspektifi dışına düşmüş...
Türkiye’de uzunca süredir hep günlük politika konuşuluyor. Toplumun hemen her kesimini ilgilendiren gelişmeler bir bütün olarak ülkenin gündemini belirledi. Bugün, bu yoğun tartışma ortamı bir ölçüde sona ermişe benziyor. Peygamberce sonuçlar henüz ortaya çıkmasa bile görevler belirlendi ve artık “yapılacaklar” bekleniyor. Kuşkusuz politika yine sürecek. Politika bilinen ölçüleriyle, insanları depolitize etmek doğrultusunda kullanılacak. Beklentiler başka...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×