Kemal Okuyan “Siz gerçekten devrime inanıyor musunuz” sorusu herhalde yalnızca Türk komünistlerine sorulmuyordur.  Sovyetler Birliği’nin yıkılışının üzerinden 32 yıl geçti. Kapitalizmden sosyalizme geçiş çağı diye adlandırırdık 20. yüzyılı. İşte o yüzyılın son on yılı ve onu takip eden dönemde “sosyalizme geçiş” anlamına gelebilecek tek bir örnekle bile karşılaşmadık. Sınıf mücadeleleri sürdü ve bazı ülkelerde zaman...
Söz Nisan Tezleri’nden açıldığında, Leninist parti teorisinden ikili iktidar kuramına değin pek çok başlık üzerine konuşabiliriz. Bu kısa metinde küçük burjuva ideolojisi ile arasına çizdiği kalın sınırlarla aynı zamanda komünist partilerin omurgasını da oluşturan Lenin, devrimini arayan komünistlere anahtar niteliğinde bir kılavuz bırakmıştı. Ve kısalığı oranında yoğun olan Nisan Tezleri’nde şüphesiz ki üzerine düşünecek çok...
150 yaşına basan ölümsüz yoldaşımızın anısına saygıyla… Leninizme yönelik, sahiplenenleri arasında dahi yaygın bir yanlış (ya da işe geldiği gibi) anlama onun bir “pratik yöntemi”nden ibaret görülmesidir. Buna göre Marx işin bilimini yapmış, kapitalizmin işleyiş yasaları ve zaaflarını ortaya koymuş, Lenin de buradan çıkarttığı sonuçları siyasete tahvil edip Rusya’da devrim yapmıştır. Bu düşüncenin “zannettiği” Lenin...
Kapitalizm ve sosyalizm yan yana var oldukça barış içinde yaşayamazlar; ya biri ya da diğeri eninde sonunda zafer kazanacak, ya Sovyet Cumhuriyeti ya da dünya kapitalizmi için cenaze töreni düzenlenecektir.” [1] Milyonlarca insanın ölümüne ya da yaralanmasına, dünya çapında büyük bir yıkıma neden olan İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa ayağının sona ermesinin üzerinden 75 yıl geçti....
“Çağımız, kapitalizmden sosyalizme geçiş çağıdır”. Bu slogan, sosyalizm mücadelesiyle yeni tanışmış birisi için anlamayı kolaylaştıran bir ezber olabilir. Bazense en zorlu tartışmalarda bir son söz haline gelebilir. İçerisinden geçtiğimiz dönemse, bu sloganı çok daha geniş bir toplumsal kesim açısından anlaşılır ve sahiplenilebilir kılıyor. Salgın hastalık karşısında çaresiz, krizlerden krizlere giren bir toplumsal sistem çatırdıyor. Bu...
Çeviri | Gözde Kök ve Lütfiye Pehlivan [1] Vladimir İlyiç’in dış politikasını tutarlı bir şekilde açıklamanın henüz zamanı gelmedi. Sovyet Cumhuriyeti’nin tutarlı bir dış politika sistemine sahip olduğu uzun zamandır herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu, Sovyet iç politikasından bile daha büyük bir yeniliktir. Ekim Devrimi’ne kadar kapitalistler tarafından sosyalist dış politikaya benzer bir program uygulama...
Rusya her zaman önemli bir ülke olduğu için, “işçi sınıfı hareketi” adını verebileceğimiz bir devinimin olmadığı dönemde bile uluslararası komünizmin ilgi odaklarından biri olmuştur. Ve Rusya 19.yüzyıla çok şey sığdırdı. Bolşevizmin köklerini ararsanız, bizzat Lenin’in “Rus sosyal-demokratlarının ilk gerçek siyasal ittifakıdır” dediği legal Marksizmden geçecek, bir kesim mirasçısıyla Ekim Devriminde buluşacağı Narodniklere ulaşacak, Batıcılar ve...
1914 yılında Avrupa’da büyük savaş başladığında çok az kişi olayların böyle gelişmesine şaşırmıştı. Savaşın eli kulağında olduğu yıllardır söyleniyordu. Özellikle siyasetin solunda yer alanlar için tartışma konusu savaşın çıkıp çıkmayacağı değildi. Savaş zaten çıkacaktı. Tartışma bu esnada sosyalistlerin ne yapması gerektiği konusunda kilitleniyordu. Beklenildiği gibi savaş çıktı çıkmasına ama herkes beklenildiği gibi davranmadı. Belki daha...
Güncel çözümlemeler tarihin dersleriyle birleştirildiğinde aydınlatıcı sonuçlara varılabilir. İnsanlığın tarihsel birikimine yaslanmayan, buraya bitiştirilmeyen güncel yorumun açıklama gücü olamaz. Zaten herhâlde ki böyle bir yorum da olamaz… Güncel, içinde tarihi barındırmak zorundadır.   Burası genel doğru. Ancak belli ki bugünlerde biraz daha fazla tarihe bakma ihtiyacı hissediyoruz. Bunun iyiye işaret olduğunu düşünüyorum.   İhtiyaç icadın...
SUNUŞ Komünist partilerin bolşevizasyonu, Komintern’in V. Dünya Kongresi’nde karar altına alınan; kongre öncesi ve sonrasında Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesi’nin (KEYK) yayımladığı tezler ve kararlarla ayrıntılandırılan en kritik başlıklardan biri oldu. KEYK’in, 1924 yılında yaptığı fabrika hücreleri temelinde örgütlenme çağrısı ise hem doğrudan bolşevizasyonla bağlantılıydı hem de bir kitleselleşme çağrısıydı. Üstelik uzun süre devam eden, son...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×