Marco Polo, tek tek her taşıyla bir köprüyü anlatıyor. “Peki köprüyü taşıyan taş hangisi?” diye sorar Kubilay Han. “Köprüyü taşıyan şu taş ya da bu taş değil, taşların oluşturduğu kemerin kavsi”, der Marco. Kubilay Han sessiz kalır bir süre, düşünür. Sonra ekler: “Neden taşları anlatıp duruyorsun? bana Beni ilgilendiren tek şey var, o da kemer.”...
Sevgili yoldaşlarım Nemit ve Hüseyin’e… Katillerinin yargılandıkları davalar, avukat olarak yapabileceklerimi ve yapamayacaklarımı bana gösterdi. Asla unutmayacağım. “İşçi avukatlar” başlığı bir süredir hukuk dergilerinin gündeminde yer alıyor, tartışılıyor. Tartışmalar, bu dergilerin doğası gereği, hukuk tekniği içerisinde yapılıyor. “İşçi avukatlar”ın çalışma koşulları, avukatlık mesleğini yürütme biçimleri, ücret vs. başlıklar iş ve borçlar hukuku kapsamında tartışılıyor. Bu...
Bilindiği gibi Türkiye Komünist Partisi yılda bir konferans topluyor. Geçen yılki konferansın gündemini parti programı oluşturmuştu. Daha önceki yıllarda ise TKP üye ve dostları konferansın temel ürünü olarak bir “dünya ve Türkiye değerlendirmesi” ne alışmışlardı. 2004 yılında farklı bir yöntem izleniyor. Ekim ayının sonunda tamamlanması planlanan çalışmalarda şu sıralar ele alınmakta olan ana rapor, deyim...
Başlarken, bu yazının “meşruluğu” ile ilgili kısa bir açıklama gerekiyor. Türkiye solu, örgütlü sol siyasetin içinde olanlarla akademideki sol çevreler arasındaki ilişki açısından ilginç bir dönemden geçmektedir. Solun kuramsal alanda yaratıcılığa fazlasıyla ihtiyaç duyduğu bir dönemde örgütlü sol, belki de haklı sayılabilecek gerekçelerle güncel-pratik siyasete yoğunlaşmakta, akademik sol ise herhalde yapmak zorunda olduğu “literatür turlarının”...
“Ne kırlarda direnen çiçekler Ne kentlerde devleşen öfkeler Henüz elveda demediler” Kapitalizmin 20.yüzyılın son çeyreğine adım atmasından günümüze kadar olan dönemde enformel sektörün ve yarattığı üretim ilişkilerinin kendi ağırlığını ekonomik, sosyal ve sınıfsal alanlarda iyiden iyiye hissettirdiği biliniyor. Bu yazı da, temelde bu sorundan hareketle kurgulandı. Cevabını arayacağımız sorum şu: Enformel sektör faaliyetleri arasında geniş...
Yazının başlığı ilk bakışta bir kitap incelemesi için oldukça iddialı ve çok kapsamlı gibi görünebilir. Ancak başlıktaki tırnakların ilkini hem inceleme nesnemiz olan romanın adına, hem de bir yanıyla genel anlamda kültürel çalışmalar yapmak diğer yanıyla da işçi sınıfının oluşumunu incelemek için büyük bir karmaşık zenginlik taşıyan, geç modernleşen ve kültürel yapısında doğu-batı ikilemini iliklerine...
Türkiye solunun yakın geçmişinde iç içe giren kimi yönelimler ayırt edebiliriz. Bu yönelimlerin alt evrelere damga vuracak etkinliğe kavuştuğunu ise söyleyemiyoruz. Damga vuracak etkinlik derken sol içi perspektif tartışmalarını değil, toplumsal ölçeği kastediyorum. Bu durumda böylesi bir niteliğe kavuşan en önemli sol damarın Kürt hareketi olduğu saptanmalıdır. Tabiatı gereği Kürt hareketi Türkiye solunun haritasının tamamını...
Başlarken, başlıkla ilgili bir uyarı yapmam gerekiyor. Bu yazı, başlıkta birbirinden virgülle ayrılan kavramların teorik ve tarihsel bağlamları içinde tek tek ele alıp incelenmesi, öne sürülen tezlerin tartışılması türünden bir amaç taşımıyor. Konuyla ilgili çok sayıda marksist kitap, makale ve tartışma, bunlarla ulaşılan belli bir olgunluk düzeyi var. Yeniden tartışmanın başına dönmek tüketilen yolu bir...
Çukurova’ya, yasaklarla çevrilmiş bir bölgenin göçmenleri olarak yerleştiler. Kiminin toprağı vardı, bağı bahçesi… Kiminin küçükbaş – büyükbaş hayvanları. Kimisinin hiçbir şeyi. Şimdi hepsi, Çukurova’nın narenciye bahçelerinde ırgat. Onların öyküsü, soğuk kış günlerinde ihtiyaç duyulan vitamin deposu portakalın, mandalinanın, limonun öyküsü biraz da…                                                                                       Irgatın ve Vitaminin Öyküsü                                                                 Sinan Araman Tarım işçileri dendiğinde bir zamanlar aklımıza özellikle...
Gelenek’in Eylül 2001 tarihli 67. sayısında yayımlanan “Avrupa’da göçmen işçiler” başlıklı yazıda Hazal Yalman, Türkiye’den Avrupa’ya yönelik göçmen işçi akımını, Almanya’yı temel alarak ana hatlarıyla incelemişti. Ben burada okuyucuların yukarıdaki incelemeyi de okuduklarını (veya okuyacaklarını) umarak Turkiye’den Federal Almanya’ya yönelik göçün genel tarihini, uzun bir süre sadece emek gücünü satarak geçinen bir topluluğun içinde yaşadığı...