Mart ayı yoğun bir gündemle geldi yine. Bir yanda Türkiye’nin Avrupa Birliği için hazırlaması gereken Ev Ödevi sıkıştırıyor öte yanda ABD’nin verdiği görevler için de hazırlık yapılması gerekiyordu. 19 Mart Türkiye’nin AB için “kısa vadeli” ödevini teslim edeceği ve aynı zamanda ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Ankara’yı ziyaret edeceği tarih oldu. Cheney’nin bölge turunun ve...
Basın Açıklaması 25 Şubat 2002   19 Mart’ta ABD Başkan Yardımcısı geliyor: Yankee Go Home!.. Kolombiya FARC güçleri ile dayanışma… Nazım Hikmet’in “telifi” olmaz… Parti Tüzüğünü yeniliyoruz… TKP Merkez Komitesi 24 Şubat 2002 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısının ardından kamuoyuna aşağıdaki açıklamayı yapmayı uygun görmüştür. 17 Mart’ta Miting: Cheney Defol! ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in 19 Mart...
Nazım Hikmet’in şiirlerinden bir derlemeyi parti olarak yayınlamamız üzerine gecikmiş bir tartışma başlamış oldu. Aslında bu tartışma Yapı Kredi Yayınları’nın komünist şairin eserlerinin yayın haklarını satın alma olasılığı üzerine başlayabilmeliydi. Konunun tartışılacak çok yanı var kuşkusuz. Ancak biz de kendimizce boyutlar arasında bir önem sıralaması yapıyoruz. Aşağıda mümkün olduğunca kısa ve başlıklar halinde görüşlerimizi sunacağız....
Merhaba, Geride bıraktığımız Ocak ayı, mücadele tarihimizin önemli günlerini kapsıyordu. Bizler için önemli olan bir gün 28-29 Ocak tarihidir. Ülkemiz komünist hareketinin ilk önderlerinin Karadeniz’de katledildiği tarih… Onbeşlerin yolundan mücadeleyi sürdürenlerden birisinin, komünist şairimizin doğum günü de Ocak ayının 15’i. Bu yıl 15 Ocağın, daha farklı bir yeri vardı. Nazım Hikmet’in 100. doğum yıldönümüydü 15...
Türkiye Komünist Partisi, mücadele ettiği toprakların sunduğu olanakları asla hafife almayan, bu toprakların sosyalizm açısından yeterince verimli olmadığını, bu nedenle sosyalizm değil de başka hedeflere kilitlenmek gerektiğini ileri sürenlerle yollarını başından beri ayıran bir parti. Doğal olarak siyasal kimliğini, örgütsel yapısını şekillendirirken yalnızca sınıfsız sömürüsüz bir dünya şiarını ve bu şiarı ete kemiğe büründürecek evrensel...
“Bolşevizasyon sürecinin her aşamasında motor sayılabilecek bir öznesi vardır.” Leninizm bir siyasi iradenin örgütlenmesidir… “Daha iyi bir dünya” isteyenlerin iradesinin… Gerekçesi, yüz yıl önce olduğu gibi “Ne yapmalı?” sorusudur… Türkçesi “Ne olacak bu memleketin hali?”… Bu soruya “insanca yaşanacak bir düzen kuracağız” yanıtını verenlerin örgütlenmiş iradesidir leninizm… “Devrim yapacağız” diyenlerin… Biz böyle anladık. Bu iradenin...
Size hiç yabancı gelmeyecek bir soruyla başlayalım. Neden McDonalds? Sadece komünist siyaset açısından değil, her anlamda siyasette simgelerin önemli olduğunu düşünüyorum. Hatta bunu bir siyaset yasası olarak da formüle etmek mümkün. Etkili siyaset, üzerine söz söylenecek başlığın belirgin bir şekilde ortaya konmasına ve net hedeflere ihtiyaç duyuyor. Bu noktada belki bir şeyi vurgulamak gerek. Sosyalist...
Gelenekin bu sayısı hazırlanırken kendi yaptıklarımıza güvenimizi ve mücadele azmimizi perçinleyen, bizi çok heyecanlandıran bir haber aldık: McDonalds ODTÜ’den defolmuştu. Dört yıldır sürdürülen kavganın hedefine ulaşması ve emperyalist şirketin gülünç “gerekçelerle” kampüsü terk etmesi bu ülkenin mücadele tarihi için son derece önemlidir. McDonalds’ın ODTÜ’den kovulmasının tarihsel önemini değerlendirmeyi ve bunu kayıtlara geçirmeyi ihmal etmeyeceğiz elbette....
Bundan üç ay önce “dost” sorulara yanıt vererek başlamıştık. Şimdi Türkiye Komünist Partisi’ne (TKP) hoş geldin derken, yeni ve yine “dost” sorularla devam edebiliriz. Bu bir yazı dizisi olarak da görülebilir. “Sosyalizm Mücadelesinin Neresindeyiz” ile başlayan ve henüz bağlanmamış olan bir “iç muhasebe” denemesi… Bu iç muhasebenin sonuçlarının yalnızca Sosyalist İktidar Partisi (SİP) ve ardılı...
11 Kasım günü Sosyalist İktidar Partisi’nin (SİP) Olağanüstü Kongre ile Türkiye Komünist Partisi adını benimsemesi gerek Kongrede ve sonrasında yaptığımız konuşmalarda gerekse kimi yayın organlarında yazılı olarak ele alındı. 1993’ten 2001’e yani sekiz yıl boyunca SİP’in “İ”sini doğru telaffuz etmeyi başaramayan günlük basın bile bu kez verdiği haberlerin kontrollü kısalığına karşılık meselenin özünü karıştırmamayı başardı....