Merhaba 11 Kasım 2001 bu ülkede mücadele edenler için önemli bir tarih oldu. 11 Kasım 2001’de Sosyalist İktidar Partisi gerçekleştirdiği Olağanüstü Kongrede ismini değiştirerek Türkiye Komünist Partisi (TKP)  adını aldı. Kongre belgelerini bu sayımızın ilerleyen sayfalarında bulabilirsiniz. Türkiye Komünist Partisi adının alındığı ve böylelikle ülkede komünist kimliğin yanında adıyla da siyaset yapılan döneme geçildiği bu...
11 Kasım günü Sosyalist İktidar Partisi’nin (SİP) Olağanüstü Kongre ile Türkiye Komünist Partisi adını benimsemesi gerek Kongrede ve sonrasında yaptığımız konuşmalarda gerekse kimi yayın organlarında yazılı olarak ele alındı. 1993’ten 2001’e yani sekiz yıl boyunca SİP’in “İ”sini doğru telaffuz etmeyi başaramayan günlük basın bile bu kez verdiği haberlerin kontrollü kısalığına karşılık meselenin özünü karıştırmamayı başardı....
Sosyalist İktidar Partisi 11 Kasım 2001 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdiği Olağanüstü Kongre ile ismini değiştirerek Türkiye Komünist Partisi (TKP) adını aldı. Bu tarihi günde Parti’nin aldığı kararları Kongrede yapılan konuşmaları ve gönderilen mesajları yayımlıyoruz... Kongre kararları                     Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Kongre çalışmaları doğrultusunda aşağıdaki kararları Türkiye...
Afganistan’ı bombalamakla terörizm ortadan kaldırılamaz Küba’nın 11 Eylül’den bu yana dünyada meydana gelen gelişmelerle ilgili olarak gösterdiği tavır son derece ilginç. Bu tavrın merkezinde ne var? Küba hükümeti başından beri hem tarihsel nedenlerle hem de devrimimizin ahlaki prensipleri doğrultusunda ülkemizin New York ve Washington’da masum insanların ölümüne neden olan 11 Eylül olaylarını reddettiğini ve kınadığını...
GİRİŞ Fransız İhtilali (İhtilal-i Kebir) Osmanlı Türk aydınları üzerinde büyük bir etki yapmıştır. İhtilalin yükseldiği ilk yıllarda padişah ve çevresi bundan ürkmüştür. Dönemin ileri gelenleri devrimi kötüleyen çeşitli arızaları sultana vermişler her fırsatta bu düşüncelerini yaymaya çalışmışlardır. Osmanlı son dönem düşünürlerinden Cevdet Paşa ünlü tarih kitabında devrimin Osmanlı’daki Fransızlara nasıl yansıdığını anlatırken olayı eleştirmekten de...
Birçok kentte olduğu gibi Mersin’de de eylem yapan esnaf topluluğu oldukça dağınık ve disiplinsiz biçimde kent merkezindeki meydanda toplanmaya başlıyor. Kalabalıktan ürken Mersin Ticaret Odası yöneticileri eylemi kısa bir konuşmanın ardından bir an önce bitirmek istiyorlar ve atılan sloganları engellemeye çalışıyorlar. Bunun üzerine Mersin polisi onların yanına geliyor ve “niye slogan attırmıyorsunuz bırakın atsınlar içlerini...
“Hepsi birbirine çok benzer birçok geniş caddeler, aynı işi yapmak için, aynı saatlerde, aynı kaldırımlardaki aynı seslerle gelip geçen, kendileri için her günün dünle yarının aynısı olduğu, her yılın öncekiyle sonrasının sureti olduğu, eşitçe birbirinin benzeri insanlarca oturulan, daha da çok birbirine benzer pek çok dar caddeler içerirdi.” Charles DICKENS, Zor Zamanlar Kapitalizmin ezilen ve...
Medyanın yeri ve işlevi tartışılırken miladı burjuvazinin iktidarıyla başlatabiliriz. Bunu yaparken kapitalizm öncesi toplumsal sistemlerde de medyanın işlevinin kimi nüvelerini görebileceğimizi bir parantez olarak belirtmek gerekir. Nüve olmaları nedeniyle parantezi kapatıp bir daha da açmamak niyetindeyim. Çünkü medyayı incelemek için yakın geçmiş ve bugün çok daha verimli bir laboratuvar işlevi görüyor. Kuru bir tarih yazımı...
‘68’in gizli kalmış bir yanı açıklanmamış bir sırrı mı var Konu belki de Türkiye sol hareketinin üzerine en çok laf ettiği başlıklardan birisi olunca akla böyle bir sorunun gelmesi kaçınılmaz. Bugün üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçtikten sonra bile kimi temel ayrışmaları ve ideolojik tavır alışlarımızı hâlâ o günkü tartışmalardan çıkan sonuçlardan devraldığımız tarihsel bir...
Bu başlık insanca yaşanacak bir dünya için mücadele eden komünistlere anlamsız ya da küfür gibi gelecektir. Hem insanca bir toplum kurmaya çalışacaksın hem de insanın ihmal edildiğini söyleyeceksin! Bu yazıda Marksizm’in insanı ihmal edip etmediği sorusunu pratik mücadeleden çok Marksizm’in temellerinden ve toplumsal dinamiklerden kalkarak tartışmak tercih edilecektir. Sorulduğunda herkes devrimcidir elbette iktidar perspektifi vardır...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×