Yeni bir genel kurul dönemindeyiz. Ülkemizin hızla gericileştiği, emperyalizme ve sermayeye bağımlılığın derinleştiği, başkanlık ve anayasa tartışmalarının birbirine bağlandığı, kapımızda savaşın devam ettiği bir dönemdeyiz. Bu dönemde TMMOB olarak giderek kan kaybediyoruz. Kamusal alanların sermayeye peşkeş çekilmesine, emperyalizme, gericiliğe ve sermayeye karşı yürüttüğümüz, işçi sınıfının kazanımları adına çok değerli olan mücadelemiz güç kaybediyor. Oda yönetimlerini...
Giriş İstanbul’un imgelerini ele almak istediğim bu yazıya Türkiye’nin modern dönemi ile başlayacak olursak, 19. Yüzyıl’da yaşanan dönüşümlerin Osmanlı Devleti’ni daha sonraki yüzyıla taşıyan önemli bir dönemeç oluşturduğunu söylemek gerekir. Esas değişim Tanzimat’la başlar, kabaca 1840-1880 arasında hemen hemen tüm hukuki ve idari düzenlemeler yapılmıştır. Hele yüzyılın son çeyreğinde değişim kentin günlük yaşamında gözle görülür...
 “Ah güzel Ahmet abim benimİnsan yaşadığı yere benzerO yerin suyuna, o yerin toprağına benzerSuyunda yüzen balığaToprağını iten çiçeğeDağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine” Mendilimde Kan Sesleri-Edip Cansever   Cansever’in dizesinde oldukça sade anlattığı insanın yaşadığı mekan ile birlikte dönüşmesi konusu, mekan üzerine kafa yoranlar için her zaman önemli oldu. Kabaca, insanın yaşadığı mekana şekil vermesi ve şekil...
Kentlerin ve kent mekanlarının dönüşümü kapitalizmin birikim stratejilerinde ve kendi yapısal krizlerini ötelemede bugün hiç olmadığı kadar önemli bir yer tutuyor. Bu açıdan, kentlerin mekansal ve toplumsal dönüşümünü çözümlemek piyasa düzeninin günümüzde kazandığı özgül biçimleri anlamak açısından her zamankinden daha önemli hale geldi. Kent mekanı bugünün kapitalizminin genel işleyişini, olası yönelimlerini ve yarattığı toplum ve...
  ah büyük tarla, ah büyük deniz, ah büyük çalgı, bil! senin en son alacağın biçimin sabırlı yontucusuyuz *     Kente dair girişilecek tüm tarih yazımı denemeleri, doğal olarak, bir tanımlama çabasını da beraberinde getirecektir. Bu tanım, tarih boyunca kente atfedilen işlevler tarafından belirlendiği için sürekli değişmek durumunda. İnsanlık tarihinde kentsel yerleşimlerin doğuşundan günümüze...
Son zamanlarda medyada yer alan çeşitli haberlerde, sanayileşmenin önemli simgelerinden Detroit için “hayalet şehir” benzetmesi yapıldığına rastlıyoruz. Bir zamanlar ABD’nin gücünün, zenginliğinin ve refahının simgesi olan Detroit, şimdilerde kapısına kilit vurulmuş fabrikalar, terkedilmiş evler ve harabeye dönmüş sanat merkezleriyle gerçekten de hayalet bir şehri andırıyor. Detroit için yapılan bu anlamlı benzetmenin temel nedeni, şehrin geçen...
AKP döneminde ülke ekonomisinin kilit önemdeki özelliklerinden birinin “inşaat patlaması” olduğunu söylemek mümkündür. Son on yılda ve daha belirgin şekilde son on yılın ikinci yarısında inşaat ve emlak sektörleri ekonomi için hiç olmadıkları kadar hayati hale gelmişlerdir. Bu makale, sözkonusu inşaat patlamasının Türkiye’de sermaye birikim sürecinin tali ya da arızi bir veçhesi olmaktan ziyade, AKP...
TOPLUMCU MÜHENDİSLER VE MİMARLAR MECLİSİ (TMMM)   Kent mekanı; son 30 yıldır bütün dünyada ve ülkemizde neo-liberal piyasa ekonomisinin ihtiyaçları doğrultusunda içinde yaşayan geniş emekçi kesimleri, tarihi, kültürel ve doğal değerleri hiçe sayarak pervasızca biçimlendirilmektedir. Ülkemizde ise neo-liberal politikaların on yılı geçkin süredir uygulayıcısı olan AKP, 1999-2001 krizini aşmak için İslami-muhafazakâr hegemonya dayatmasıyla kent toprağı...
Kapitalist Türkiye’nin kentsel dönüşüm uygulamasının bugün ulaştığı nokta, nefes alınacak yaşanabilir şehirlerin emekçi sınıflar açısından giderek daralan sınırlarının kavranmasını zorunlu kılıyor. Bizler, Türkiye nesnelliğinde özellikle AKP ile anılan dönemle birlikte, kentlerin çok hızlı, yoğun ve radikal bir biçimde talan ve tahribine tanıklık ettik. Kapitalist üretimin kent toprağına dönük tahribatını Engels 1845’te , bütün servetin ilk...
2014 Şubat ayında Bosna’da çıkan isyan süreci içinde karşılaşılan olguları ve sorunları anlamak için tarihsel materyalizm bizleri “Yugoslav Mirası”nı anlamaya davet ediyor. Yugoslav mirası sol içinde çokça sempatiyle anılan, ama bununla ters orantılı bir şekilde hakkında çokça bilgi sahibi olunmayan, en iyi ihtimalle bilgi sahibi olunsa bile eleştiri ve özeleştiri mekanizmalarından muaf tutulan bir mefhumdur....
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×