Bu yazıda, yirmi yedi yıllık kısa bir yaşamı, ardından bu kadar çok konuşulan, bu kadar çok ardılı olan bir hareketin önderini anlatmaya çalışacağız. Mahir Çayan’ı anlatmak için, güçlü bir sosyalist blokun olduğu, sosyalist blok ile kapitalist blok arasındaki mücadelenin tüm yerel mücadele süreçlerini üst belirlediği bir döneme geri dönüp, “devrimci TİP muhalefeti”ne, Dev-Genç’e ve onun...
Sosyalizmin teorik onca sorunu varken “Stalin meselesi” üzerinde durmanın anlamı üzerine bir şeyler yazma ihtiyacı, “Sosyalist Kuruluşu Stalin’den Öğrenirken” başlıklı yazımın ikinci bölümünün bilgisayar kurbanı olmasından sonra ortaya çıktı. Genişleterek bir kitap çalışmasına dönüştürmeyi düşündüğüm bu yazıyı yeniden yazmaya başlarken (yeniden yazımın can sıkıcılığı içinde) konunun neden önemli olduğuna kısaca değinme ihtiyacı hissettim. “Stalin döneminde...
“SSCB’nin toplumsal temeli; işçilerin, köylülerin ve aydın kesiminin, kopmaz ittifakıdır”. (SSCB Anayasası 19.madde) Rus edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olan ve kitapları birçok dilde, tekrar tekrar basılan Maksim Gorkiy’in hayatının sosyalist devrim süreci boyunca, sanatçı ve siyaset arasındaki gerilimi yansıttığı söylenebilir. Ekim devrimi öncesinde ve sonrasında, bolşeviklerle birlikte, yoksul Rus halkının “eşitliği ve özgürlüğü” uğruna savaşan,...
“İşçilerin dünya çapındaki kardeşliği, bence yeryüzünün en yüce ve en kutsal şeyi; benim yol gösterici yıldızım, idealim ve vatanım; bu ideale ihanet etmektense, hayatımı vermeyi seve seve kabul ederim!” LUXEMBURG Rosa Burada yatıyor gömülü Rosa Lüksemburg Polonyalı bir yahudi Öncü savaşçısı Alman işçisinin Buyruğuyla Alman ezenlerin Öldürüldü. Ezilenler Gömün bölünmüşlüğünüzü! B. Brecht Rosa Luxemburg ve...
Che’yi anlatmak kolay değil. Düşüncelerinden kimi konulardaki tezlerinden yola çıkarak gerçekleştirilecek bir anlatım zayıf ve kuru kaçıyor. Yaşamına ve yaptıklarına dayanan bir anlatım ise örnek bir yaşamın güzellemesinden öteye geçemiyor ve daha çok edebi bir söylemin alanına giriyor. Che’yi anlamak ise mücadelenin insanı için hiç zor değil. Çünkü klasik bir ifadeyle Che “mücadelede yaşıyor”. Che’yi...
Türk sosyalist hareketinin ülke ve dünya nesnelliği gözönünde bulundurulduğunda, çok zorlu bir dönemden geçtiği bilinen bir gerçek. Bu bir geçiş süreci, önemli güçlükler, sarsıntılar bizi bekliyor. Bir başka deyişle, atlatılması hiç de kolay olmayan, ama imkansız da olmayan bir süreç içindeyiz. Bu süreci atlatmak; nesnelliğin rüzgarına kapılmadan, özne olarak (teorik politik bir güç) nesnelliğe yapılacak...
Siyasi mücadelede “ihanet”in bir olasılık olarak hiçbir zaman devreden çıkmamasının siyaseti estetize edici bir özellik olduğu düşüncesi bana her zaman cazip geldi. Bu, sosyalist mücadelenin sıradanlaşmasının önündeki temel engelin hesaplaşmanın sürekliliği tarafından oluşturulduğu inancından kaynaklanıyor. Burada, iyi yetişmiş bir sosyalistin, insan faktörü sözkonusu olduğunda güven-kuşku duygularının hassas dengesini yakalayabilmesi gerektiğini belirtmek mümkün. Siyasi terbiye ve...
Ronald Reagan’ın 1981 yılında Beyaz Saray’a yerleşmesiyle birlikte Washington DC’nin moda düşkünleri, üzerine 18. yüzyıl İskoç düşünürü Adam Smith’in resmi işlenmiş kravatlar takmaya başladılar. (Ne yazık ki aynı resmi bugün Varşova ya da Prag’da T-shirtler üzerinde görmek mümkün oluyor). Adam Smith yaklaşık olarak 200 yıl önce ölmüştü. Şimdilerde onun taptığı ve betimlemeye çalıştığı sistem sıkıntı...
Marksist harekette, her yenilgi sonrasında, yenilgiye uğrayanların kendi tarihlerinin yazımı bir geleneği oluşturuyor. Türkiye’deki Marksist hareketin, yediği darbe sonrasında sergilediği tavır, Türkiye Marksistlerinin de bundan muaf olmadığını ortaya koyuyor. 1980’lere doğru yol alırken sıcak siyasal pratiğin yazımına izin vermediği ve gölgelediği tarih yazımı, 1980 sonrasında kendini yeniden dayattı. Bir kez daha klasiklere dönüldü. Dönüldü ama,...
Mao’nun ölümünün üzerinden 12 yıl geçti. Bu 12 yıl “Mao Zedung Düşüncesi”nin Çin’de terkedilmesine,  çeşitli ülkelerdeki Maocu akımların sahipsizlik içinde oradan oraya savrulmalarına sahne oldu. Bazıları sebatla ÇKP’de direnip Mao’nun yolundan sapılmadığını ispatlamaya çalışırken,  başkaları Arnavutluk Emek Partisi’ne “transfer” oldu; ikisinde de aradığını bulamayanlar ise bir taraftan eski vasilerine reddiyeler düzerken,  diğer yandan “Mao Zedung...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×