Türkiye sosyalist hareketinin yakın geleceğine ilişkin tahminlerde bulunup kimi beklentileri dile getirirken üzerinde durulması gereken noktalardan biri, geçmişte sıkça kullanılan “patlama” kavramıdır. “Patlama” denildiğinde akla iki nokta geliyor. Bunlardan ilki sol hareketin bir bütün olarak yeni bir yükselme ve kitleselleşme sürecini yakın gelecekte yaşayıp yaşamayacağına ilişkindir. Bu ilk nokta önümüzdeki sorunun en genel çerçevesini çizmektedir....
Türkiye’de 1973, 75, 77, 79 ve 1983 yıllarında da seçim yapılmıştı. Ama, bu seçimlerin hiçbirisi 1987 yılındaki kadar maskaraca, insanlarla alay edercesine gerçekleşmemişti. Biraz keyif, biraz öfkeyle küçük, bir seçim gezintisine çıkmak, sanırız söylemek istediklerimizi daha açık hale getirecek. ABD’de, bir seçim çalışmasından çok spor karşılaşmalarını andıran kampanya dönemleri vardır. Bu kampanya dönemlerinde, iyi beslenmiş...
Geleneksel soldaki siyasal ve kültürel yayınlarda giderek rahatsızlık vermeye başlayan bir standartlaşma hiç dikkatinizi çekti mi? Ben rahatsız oluyorum… Açıkçası sosyalist hareketin sorunları dendiğinde “birlik gerekiyor” cevabından güncel siyaset söz konusu olduğunda “insan haklan ve düşünce özgürlüğü sağlanmalı” önermesinden dünyaya bir göz atıldığında ise “barış ve silahsızlanma mücadelesi yükseliyor” gibi standart yaklaşımlardan rahatsız oluyorum. Ve...
Cezaevlerinde ve yurtdışında yaşayanları bir yana bırakırsak, Türkiye solunun okuma alışkanlığı konusunda olumlu konuşmak pek mümkün değil. Her şeye karşın Türkiye’de solda bir kesim var, artmasa bile eksilmiyor da… Bu kesim, bunca yayın çıktığına göre küçümsenmeyecek ölçüde yazabiliyor. Aynı kesim sözkonusu yayınlar belirli bir alıcı bulabildiğine göre abartılmamak kaydıyla okuyor da… Bugüne dek okuduklarımdan kalkarak...
“Özgürlük ve eksiksiz demokrasi CHP’den beklendi oylar CHP’ye verildi muhalefet yapılırken hep gözucuyla CHP’ye bakıldı CHP iktidara geldiğinde vaadlerini tutmaya çağrıldı ve onun için çalışıldı. CHP hep bir yerlere çekilmek ya da bir yerlerde tutulmak istendi. Sol CHP’siz düşünülemez oldu. Sosyalist hareket CHP’siz düşünemez kımıldayamaz varlığını gösteremez oldu.” (Sosyalist İktidar, Ocak 1980) Ocak 1988. Sekiz...
Türkiye’de uzunca süredir hep günlük politika konuşuluyor. Toplumun hemen her kesimini ilgilendiren gelişmeler bir bütün olarak ülkenin gündemini belirledi. Bugün, bu yoğun tartışma ortamı bir ölçüde sona ermişe benziyor. Peygamberce sonuçlar henüz ortaya çıkmasa bile görevler belirlendi ve artık “yapılacaklar” bekleniyor. Kuşkusuz politika yine sürecek. Politika bilinen ölçüleriyle, insanları depolitize etmek doğrultusunda kullanılacak. Beklentiler başka...
“Artık” 2000’lere gidiyoruz. “Artık” değişmek gerekiyor. “Artık” eskiyi bırakma, gömme günüdür… Her yıl 31 Aralık günü kentlerimizin caddelerinde bir koşuşturmadır gider. İnsanlarımız kendilerini oraya buraya atarak yeni yılı karşılamaya hazırlanırlar. İşte biraz bunu andırıyor: Türkiye’nin sağı ve solu, galiba en çok da solu, bir mesih bekler gibi bekliyor 2000’leri. Ne olacak acaba? Dinamo Kiev iyi...
Seçimler, kendine özgü yanlar taşıyan bir madde olarak, bir kez daha sosyalistlerin gündemine girmiş bulunuyor. Seçimlere ve “sosyalistlerin tavrı”na ilişkin, söylenebileceklerin hemen hemen tamamı daha şimdiden söylenmiş durumda. Farklı tutumları savunanları kabaca şöyle sıralamak mümkün: SHP’nin desteklenmesini isteyenler, seçimlerin yalnızca bu an için değil her durumda boykot edilmesini gerekli görenler ve nihayet bağımsız sosyalist adayların...
Gelenek bu kitabı ile birinci yılını doldurmuş bulunuyor. Bir yıllık bir yayın yaşamında, dünya ve Türkiye sosyalist hareketinin büyük önem taşıdığına inandığımız çeşitli sorunlarına eğilmeye çalıştık. Teorik yanı özellikle ağır basan bir yayın olarak okurdan gördüğümüz ilginin bizi umutlandırdığını söylemek istiyoruz. Okurlarımıza, bu vesile ile teşekkür ediyoruz. Türkiye, bir seçim dönemine daha giriyor. Referandum olayının...
Elinizdeki 11. kitabımızla birlikte Gelenek‘in 2. cildi tamamlanmış oluyor. Ekim kitabımızın ana konusu Faşizm ve Devlet. İlk yazımız ise yine Gelenek gündemi. Referandum sonuçları ve erken genel seçimlerde sosyalist tutuma ilişkin düşüncelerimiz yer alıyor. Gündemin hemen ardından İ. Suphi Candemir’in kısa ancak önemli bir eleştiri yazısı var: “Küfür Romanlarına Hayır, Plebyen Küfürlere Evet” başlığını taşıyan...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×