Marksizm ile ideoloji arasındaki ilişki başta Lenin’in katkıları ile günümüzde Marx’ın bıraktığından farklı bir noktadadır. Bu çalışma, ideolojinin ele alınışında süreç içinde yaşanan gelişmeye açıklık getirmeyi hedefliyor. Hareket halindeki iki olguyu (marksizmin gelişimi ve ideolojiye bakış) ele alırken ilk önce birisine ait bir çerçeveye sahip olmanın incelemeyi kolaylaştıracağını düşünüyorum. Bu ilk bölümde ideolojinin ne olduğuna...
Daha önce sosyalist ideoloji üzerine Gelenek’te yer alan yazılarımda bir çok defa Rus ve Sovyet deneyimine gönderme yapmıştım. Bunun iki temel nedeni olduğunu söylemek mümkün. Rus devrimci hareketinin uluslararası ölçekte marksist teori üzerindeki siyasal otoritesinin tartışılır bir yanı bulunmuyor. Marksist teorinin bütün kulvarlarında bu hareketin öznesi olduğu deneyimin sağlıklı ya da sağlıksız etkisini görebiliyoruz. İkinci...
Sosyalizmi hedef alan uluslararası ideolojik saldırı, iki ana noktada yoğunlaştı. Bunlardan birincisinde, sınıf mücadelesinin tarihe karıştığı ya da en azından belirleyici olmaktan çıktığı ileri sürülüyordu. İkinci başlık altında ise, artık bütün ideolojilerin ömürlerini doldurdukları ilan ediliyordu. Kısacası, sosyalistler takkelerini önlerine koyup bu “muazzam” değişimleri iyice bir değerlendirmeliydiler… Bu saldırı, soldan pek çok insan devşirdi. Sovyetler...
Başta sosyalist ideoloji, ideolojik yapılar konusuna gösterdiğimiz titizliğin nedenine daha önce çeşitli vesilelerle değinme olanağı bulmuştuk. Sanıyorum Çulhaoğlu’nun, Yazıcı’nın, benim ve Dünya’nın konuya ilişkin yazılarıyla önemli sayılabilecek bir mesafe almış durumdayız. Yakın dönemde bütün bu çalışmaları belli standartlara sokacak, kimi alanlarda düzleyecek ve metodolojik iskeleti kuvvetlendirilmiş ürünler ortaya çıkabilir. İşimiz burada kesinlikle bitmiyor. Bir bakıma...
Önümüzdeki dönemde, sosyalist ideoloji ve dolayısıyla sosyalist hareketin de şekillenmesine damgasını vuracak ne tür temel ideolojik motiflerle karşılaşacağız? 60’lı yıllarda yaşanana benzer biçimde, mevcut tüm sorunların gerek sağ gerekse sol tarafından algılanışını belirleyen ya da en azından önemli oranlarda etkileyen, bir prizma olarak iş gören başat bir ideolojik motif çıkacak mı? Yoksa, sınıfsal ayrışmalara koşut...
Bu yazıda genel olarak, ideoloji ve politika ilişkisi ve özel olarak da sosyalist ideoloji ile sosyalist politikanın “meşruluk durumu” üzerine kavramsal bir çözümleme amaçlanıyor. Konu oldukça zor bir konu. Zorluk, verili nesnelliğin bu alanda bir açılım yapılabilmesinin önünde en fazla negatif bir etki yaratmasından kaynaklanıyor. Yani bir başka deyişle nesnelliğin kolaylaştırıcı pozitif bir etkisinden bahsetmek...
Son on yılda edebiyat alanında -belki bir ölçüde şiir ve edebiyatın diğer alanlarından unutulmuş ve umulmadık birkaç örnek hariç tutulacak olursa- iş için ya da salt tanımak amacıyla diyemeyeceğiniz, gerçekten zevk alarak okuduğunuz, içinde yaşadığımız dünyaya, Türkiye’ye, ileriye doğru kendine yol açmaya çalışan bireye dair bir şeyler bulduğunuz ve bu anlamda kendinizi kelimenin gerçek anlamında...
Ortada bir mücadele ve çözüm kararlılığı olduğu sürece, Türkiye sosyalist hareketinin sorunlarının hiç çekinmeden deşilmesi kimseyi ürkütmemelidir. Zaman zaman kulağa acı da gelse, böyle bir gerçekçiliğe ihtiyacımız var. Artık önemli bir dönemece gelindi. Bundan böyle hareketin sürükleyiciliğini, değişik sol kuşakların yeni motivasyonlarla belirlenen birliktelikleri yapacaktır. Bu, yeniden belirlenen kararlılıkların yalın, zaman zaman da acımasız gerçeklikler...
Liberalizm üzerine yapılacak bir incelemeye tarihsel ve kavramsal bir başlangıç noktası seçmek oldukça zor. Ancak iki ana tema üzerinden liberalizm ütopyasının şekillenişine yaklaşmak olanaklı görünüyor: Bir, toplumsal olan ile siyasal olan arasındaki ilişkinin, önüne doğal sıfatı getirilen her türlü ilişki (doğal insan, doğal hukuk vb.) temelinde kuruluşu. İki, buradan hareketle, özel ve kamusal olanın, kapitalizmin...
Türkiye sosyalist hareketinin gündeminde çok cepheli bir sıçrama var. Ben bu sıçramanın çok cepheli oluşunu işimizi zorlaştırmaktan çok, daha anlamlı kılan ve siyaset bizim için de bir sanatsa, mutlaka onu güzelleştiren, ama asıl önemlisi elde edeceğimiz sonuçları daha ileri noktalara taşıyacak bir özellik olarak görüyorum. Yeter ki cepheler arasındaki bağlantıları bulalım, kendi içindeki eşitsizlikleri bir...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×