Türkiye sosyalist hareketi biraz da uluslararası gelişmelerin de etkisiyle “kardeş”lerinin pek fazla tanışık olmadığı bir durum ile karşı karşıya kaldı. Son 30 yıllık açılım denemelerindeki kısırlık ve açmazların bir bir ortaya çıkardığı faturaları da gözönüne alarak, Türkiye sosyalist hareketinin kendi tarihinde gönül rahatlığıyla altını çizebileceğimiz “evre”ler yaratamadığımızı kabullenmek gerekiyor. Uluslararası harekette pek tanışık olunmayan durum...
Türkiye sosyalist hareketinin gündeminde çok cepheli bir sıçrama var. Ben bu sıçramanın çok cepheli oluşunu işimizi zorlaştırmaktan çok, daha anlamlı kılan ve siyaset bizim için de bir sanatsa, mutlaka onu güzelleştiren, ama asıl önemlisi elde edeceğimiz sonuçları daha ileri noktalara taşıyacak bir özellik olarak görüyorum. Yeter ki cepheler arasındaki bağlantıları bulalım, kendi içindeki eşitsizlikleri bir...
Metin Çulhaoğlu, Gelenek‘in 35. sayısındaki yazılarında, solda teorik, siyasal ve örgütsel bir iç silkinişin yaşanması gerektiğini ifade etti. Altının daha baştan çizilmesi gerektiğini düşündüğüm ilk nokta, sözkonusu silkinişin bir süreç olarak tarif edilebilirliği. Gündemde, tek bir hamleyle bir şeylerin “bitirilmesi” ve sonra da yola koyulma beklentisi bulunmuyor. Tersine, sürecin ancak ve ancak “yola koyulma” ile...
Türkiye’nin son otuz yılına bakıldığında ilginç bir durum dikkati çekiyor. Türkiye kapitalizminin üretime ve iç pazara dönük dinamizmi ile solun göreli etkinliği arasında bir ilişki gözleniyor. Genel hatlarıyla bakıldığında Türkiye’de solun yükseliş dönemi, 1960’ların ortaları ile 1977 arasındaki yıllardır. Aradan zaman geçtikçe, 12 Mart’ın solu geriletmede belirli sınırların ötesinde etki yaratmadığı anlaşılıyor. Özetle, Türkiye kapitalizminin...
Ronald Reagan’ın 1981 yılında Beyaz Saray’a yerleşmesiyle birlikte Washington DC’nin moda düşkünleri, üzerine 18. yüzyıl İskoç düşünürü Adam Smith’in resmi işlenmiş kravatlar takmaya başladılar. (Ne yazık ki aynı resmi bugün Varşova ya da Prag’da T-shirtler üzerinde görmek mümkün oluyor). Adam Smith yaklaşık olarak 200 yıl önce ölmüştü. Şimdilerde onun taptığı ve betimlemeye çalıştığı sistem sıkıntı...
Bir iddia var: Deniliyor ki, 20. yüzyılın son çeyreğinde “politik olanla toplumsal olanı birbirinden ayırabilmek artık imkansız birşeydir.” Doğru, fakat tartışılması gereken bir nokta var. Bu iddiaya göre hem politik olanın ve hem de toplumsal olanın her ikisinin de ortadan kalkması nedeniyle geçersizleşmiştir. “Çünkü Fransız Devrimi’nden bu yana ekonomik adlı (ister belirleyici olsun isterse olmasın)...
Sıcak bir yaz ortası çoğu kez çeşitli maddi olanaksızlıklarla izlenemeyen bir festival sürüyor İstanbul’da. Bu vesileyle pek çok yayına, çeviri baskılara, yeni yayınlanan kitaplarda konular yelpazesinin genişlemesine karşın hemen her yerde daralan ve tekleşen; bir yanda “arabesk” denilen popüler kültürün çevresinde gördüğü herşeyi yiyerek beslenmesi ile almış olduğu biçimler ve yaygınlık alanını günden güne genişletmesi...
Bugün reel sosyalizmin yaşadığı krizin, özel olarak sosyalist ideolojinin bir krizi biçiminde tezahür ettiği rahatlıkla söylenebilir. Bu hem bu tür ülkelerde bir yaşam tarzı ve pratiği olarak hem de kapitalist dünyada bir dünya görüşü ve mücadele biçimi olarak sosyalist ideolojinin bütünü açısından geçerli. Dolayısıyla, birinin diğerini beslediği bir süreçte genel olarak sosyalist ideolojinin bunalımı açığı...
Diploması tarihi, askeri tarih ya da siyasi tarih… Bunlardan herhangi biri merkeze alınarak tarih yazılabilir. Ancak merkeze alınan hangisi olursa olsun, kimi dönüm noktaları ya da kilometre taşları ana iskeleti oluşturmak durumundadır. Bu çalışmada ne yukarıda anılan türden bir tarih yazımı ne de kendilerinden söz etmemenin olanaksız olduğu söylenen ana iskeletin tümünü ortaya dökmek deneniyor....
“Yeni sanat, ya yeni bir toplum düzeni içinde ya da kültürel değişime uğramış, ama başka bakımlardan dirençli ve dinçleşmiş bir eski düzen içinde kendi yerini bulabilirdi.” diyor R. Williams. “Yeni” sanat, burjuva toplumsal yaşamına bir başkaldırıydı ama, yeni bir toplum istemedi. Bu nedenle, yeni bir toplum düzeni içinde yerini bulması söz konusu değil… Fakat kültürel...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×