Gelenek 100. sayısını çıkartmanın gururunu yaşıyor. Yuvarlak rakamlara olan düşkünlüğümüz olarak algılanmasın bu… 100. sayı teorik bir dergi için Türkiye’de uzun sayılabilecek bir ömrü gösterdiği için önemlidir. Elbette kimse bir derginin başarısının ömrüyle doğru orantılı olduğunu söyleyemez. Gelenek’in yüz sayı çıkmış olması da onun başarılı olduğunun bir ispatı sayılamaz. Ayrıca teorik bir dergi için başarının...
Gelenek yolumuzu aydınlatıyor… Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin çözülüşü sonrasında dünya kapitalist sistemi çözülüş süreci içerisinde şekillenen bir dizi dinamik tarafından yeniden tarif edildi. Söz konusu yeniden yapılandırıcı dinamikler sosyalizmin dünya kapitalizminin tarihsel yörüngesinde yaratmış olduğu büyük gedikten alınan derslerle yüklüydü. Sanıyoruz ki derslerden en önemli ikisi şöyle tarif edilebilir: İlki, kapitalizmin ezeli ve ebedi olduğu konusunda...
Burjuva devrim sürecine ve bu sürecin ürünlerine kolaycı yaklaşımları sevmeyiz. Kolaycılıkla işin içinden çıkılamıyor çünkü… Türkiye’nin kapitalistleşme süreci, işin sahibi burjuvazinin bile devrim diye adlandırmaktan kaçınmaya çalıştığı ölçüde ağır aksak yaşanmış, burjuva aydınlanma süreçleri pek yüzeysel geçmiştir. Buna karşılık bugün geleceğe uzanmak isteyenlerin bu tarihi miras olarak sahiplenmemeleri olacak şey değildir. Dahası eksikli ve tartışmalı...
Türkiye Cumhuriyeti’nin seksen yılı aşkın tarihi boyunca doğulu mu yoksa batılı mı olduğuna karar verilemedi. Bu ülke kah doğudan batıya yol alan bir ülke olarak tarif edildi, kah batılılaşma konusunda yeterince gayretli olmayan ve doğulu kimliğini bir kenara bırakamayan bir ülke… Yapısal olarak bırakamayacağı da çok söylendi. Bu ülke asla batılı olamazdı. Ama bu ülke...
Karl KautskyYazılama Yayınevi– 2008 – 105 SayfaÇeviren: Mehmet Karaoğlu Ekim Devrimi’nin açtığı parantezin kapitalist dünya sistemi açısından nasıl büyük bir kopuş olduğu bugünden bakıldığında daha iyi anlaşılıyor. İşçi sınıfının iktidarı kapitalist üretim biçiminin alternatifsiz ve “doğal” olduğu kanısının nihai olarak yerle bir olması anlamına geliyordu. 1917, yalnız kapitalist sistem ve egemen sınıflar açısından değil, en...
“Hiç kuşkusuz ödenecek bedel yüksek, ama kabullenmek zorundayız: Bu yoldan geçen ve buranın dışında bizi alabilecek, anlayabilecek artık hiç kimse olmadığı için her biri gizli ve çözülmez bir anlam içeren bir sürü işaretten kendimizi ayırt edemeyeceğiz.” Italio Calvino, “Zor Sevdalar”dan Sovyetler Birliği, söz konusu olduğunda akıl ister istemez hep aynı soru etrafında dolanıyor: Acaba “esas...
Edward Hallett Carr Birikim Yayınları – 219 sayfa – 2007 Tarih, uzun vadede, ilerliyor. Sıçramalarla, kopuşlarla… Adlarına devrim diyoruz ama bu kopuşlara, devrimlere pek seyrek şahit oluyoruz. Tarihin işleyiş mekanizmasını anlayabilmek, aydınlık yarınlarımızı kuracak bilimimizi mükemmelleştirebilmek için bu kopuşları doğru kavramaya ihtiyacımız var. Kopuşlardan geride sürekliliği sağlayan öğelerin üzerinden atlamadan, süreklilik ve kopuş arasındaki ilişkiyi...
İşçiler, emekçiler, köylüler, aydınlar tarafından tartışılması, geliştirilmesi ve gerici, işbirlikçi, piyasacı, patron güdümlü anayasa girişimlerine karşı bir seçenek haline getirilmesi için Türkiye Komünist Partisi tarafından hazırlanmıştır. TOPLUMCU BİR ANAYASA İÇİN… SUNUM Türkiye, 12 Eylül faşizmi tarafından dayatılan ve emperyalizme bağımlılık, teslimiyet, eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, çürüme ve cehalet kaynağı durumundaki sömürü düzenini 25 yıldır korumaktan başka...
Üniversiteler “Bana kaç kişi olduğumuzu sordu. Sekiz deyince, ‘Deli misiniz? Sekiz kişi ne yapabilir ki?’ diye çıkıştı. Babam, ihtiyardı hoş görülebilir. Zaman da farklıydı. Ama sen gençsin, Konsomol’dasın, gözü pek olmalısın. Yan çizmek niye? Senin ruhunun büyüklüğünü biliyorum. Niçin onu zincire vuruyorsun?” Sezdiğimiz, gözlemlediğimiz, analiz ettiğimiz, içinde ve karşısında durduğumuz, değiştirmeye çalıştığımız üniversitelerin baskın görüntüsüne...
Başlarken, sosyalist harekette “kuramsal analiz”in ne anlama geldiği ve kuramsal analizle siyaset arasında nasıl bir ilişki olduğu üzerinde kısaca durmak istiyorum. Kuramsal analiz, belirli bir olgunun ve/veya sürecin, tarihsel geçmişiyle, kendi bütünlüğüyle, içerdiği öğeler arasındaki etkileşimle ve olası seyriyle ilgili bir kurgu demektir. Bu kurgunun belirli bir değer taşıması için akla gelebilecek her ayrıntıyı ortaya...