Bir efsane haline gelmeyi aslında fazlasıyla hak ediyor 15-16 Haziran. Ama keşke biraz daha fazla elle tutulabilecek kadar uzansaydı bugüne. Ve bugüne uzandığı oranda yitirseydi bir şeyler efsanesinden… Hakkında söz söyleyecek çok daha fazla kadro devretseydi bugüne; sınıf mücadelesinin bugünkü gündemine. Keşke, işçi hareketimiz tarihinde bir referans noktası olmanın yanında onlarca, yüzlerce incelemeye konu olsaydı....
27 Mayıs’ın her yıldönümü genellikle tarih yorumu tartışmalarına, eski “ihtilalcilerin” anılarının gazetelerde tefrika edilmesine vesile olur. Ülke tarihinin en tartışmalı kesitlerinden biri olan 27 Mayıs bu yıl geleneksel boyutlarda bir ilgiye mazhar olamadı. Türkiye’de gündemi fazlasıyla dolduran başka başlıklar yüzünden olsa gerek… Yine de 27 Mayıs, üzerinden 36 yıl geçmekle birlikte, kapanmış bir defter değil....
Konvansiyonel kuşatma Bayar-Menderes istibdatının üst düzey komutanlarla birlikte yürürlüğe koyduğu sıkıyönetim rejimi, iktidarın anti-sosyal ve liberal ekonomik politikasının doğurduğu tepkileri bastırmanın aracı haline getirilmiştir. Kentli orta sınıfların siyasi aksiyona tarihsel nedenlerle de yatkın olan güçleri aydınlar, küçük memurlar ve alt kadrolarda bulunan genç subaylar, izlenen politikaların yükünü çekmekle birlikte en erken tepki gösteren kesimler olmuştur....
Osmanlı’da ilk legal sosyalist partiler Osmanlı’da ilk legal sosyalist parti, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra, yayınladığı haftalık derginin adı kendisine lakap olarak takılan “İştirakçi” Hilmi’nin önderliğinde kurulan Osmanlı Sosyalist Fırkası’dır. Hüseyin Hilmi Bey, 26 Şubat 1910’da “İştirak” (ortaklaşacılık) adıyla haftalık bir dergi yayınlamaya başlamıştır. İlk 16 sayısı düzenli olarak çıkan “İştirak”, 13 Haziran 1910 tarihli 17....
1996 1 Mayıs’ı, ülke gündeminde sarsıcı bir etki yarattığı gibi, sol içinde de geniş çapta tartışıldı. Kuşkusuz daha uzun yıllar tartışılacak ve alınan tavırlar ayrıştırıcı bir niteliğe sahip olacaktır. Devrimcileri provokatörlükle, CIA ve MİT’le ilişki içinde olmakla suçlayan karşı devrimci hareketi ve bu güçlerin “tecrit” edilmesinden bahseden reformistleri bu tartışmada bir kenara bırakmak gerekiyor. Çünkü...
Kürt devrimci demokrasisi, 1984 sonrasında yaşanan süreçlerle Türkiye’de oldukça önemli bir siyasi hareket haline geldi. Burjuva siyasi partilerinin kendi siyasal-ideolojik konumlarını endeksledikleri bir “siyasal sorun” olacak kadar gelişen bu hareket, gelişiminin bir evresinde ulusal tarihin ve kültürun (eğri ya da doğru) taşıyıcısı olan Kürt aydınlarını da içine aldı. Taşıdıkları ulusal kültür ve tarihsel mirasın siyasi...
Sosyalist hareketin farklı bir tarzda yeniden doğduğu, aydın hareketinin niteliksel bir sıçramaya uğradığı 1960'lı yıllara geçmeden önce, geriye dönük bilgiler vermek, yazımın bundan önceki bölümlerinde altını çizdiğim bir tespiti öne çıkarmak ve bu tespit etrafında 27 Mayıs'ı da hazırlayan şartlara değinmek istiyorum. Gelenek 50. sayıda yayınlanan ikinci bölümde kemalizmin ilerici/gerici karekterinden söz etmiş ve bu...
Gelenek'in geçen sayısında yayınlanan ilk bölümde, Ekim Devrimi'ne kadar olan dönem işlenmişti. Bu ikinci bölümde, genel hatlarıyla, Ekim Devrimi sonrasında Türkiye'nin geçtiği aşamaları, sosyalist hareket ile aydınların ilişkisini gözler önüne sermeye çalışacağım. Konuya özel önem atfettiğim iki siyasal güç ve örgütlülükle başlıyorum. KEMALİSTLER ve TKP İlk komünist hareketler; işgal döneminde İstanbul'da, sonrasında Anadolu'nun pek çok...
Hangi “ince hesap”la hareket ederlerse etsinler, ipleri sermayenin elinde olan, resmi kurum ve örgütlerce himaye edilen karşı devrimci güçler, 12 Mart 1995 günü saat 21.00 civarında İstanbul Gazi Mahallesi’ne saldırmışlardır. Başka hedeflerle birlikte, bu saldırının, burada oturan ve düzenle bağları iyice zayıflamaya yüz tutmuş yoksul emekçiler, onlarla kaynaşma sürecinde azımsanmayacak bir yol almış olan sosyalist...
Türkiye solunun Jakobenizm kavramına ve jakoben geleneğe ilişkin değerlendirmelerinde bu geleneğe sahip çıkan kesimler dışında iki genel eğilim dikkati çeker. İlk eğilim Jakobenizmi özünde bir burjuva siyasal hareket olduğu için mahkûm eder. Bu eğilimin yanılgısı henüz devrimciliğini yitirmemiş bir sınıfla o sınıfın siyasal temsilcisini bir ve özdeş görmesindedir. İkinci eğilimse Jakobenizmi ve jakoben gelenekten etkiler...