Türkiye nerededir? Türkiye’nin geleceği nerede aranmalıdır? Liberal ve ulusalcı taşmalar solu bu sorular karşısında kötürümleştirmişe benziyor. Doğu/batı denkleminde kaybolmaktır bu. Çok değil, bundan 6-7 yıl öncesinde ABD buralarda tozu dumana henüz katmadığı sıralarda, “Bunlar Irak gibi olalım isterler”i liberal ağızlardan çok duyardık. Irak, Irak olmaktan çıktığı oranda bir referans olmaktan uzaklaştı elbette, ama liberalizmin sol...
Türkiye’nin iç ve dış dinamikleri arasındaki denge sorunu “bizim” için hem bir analiz konusudur, hem de moral bir anlam taşır. Türkiye’nin ayakları hep titrek olmuş ve öylece kalmaya mahkum mudur? Yoksa Türkiye’nin kumaşı sağlam mıdır? Bu topraklarda Türkiye’nin selefi toplumlar ayağa kalkmalarını uluslararası konjonktüre, dış faktörlere mi borçlu olmuşlar ve yine bu rüzgarların tersine dönmesiyle...
İşçiler, emekçiler, köylüler, aydınlar tarafından tartışılması, geliştirilmesi ve gerici, işbirlikçi, piyasacı, patron güdümlü anayasa girişimlerine karşı bir seçenek haline getirilmesi için Türkiye Komünist Partisi tarafından hazırlanmıştır. TOPLUMCU BİR ANAYASA İÇİN… SUNUM Türkiye, 12 Eylül faşizmi tarafından dayatılan ve emperyalizme bağımlılık, teslimiyet, eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, çürüme ve cehalet kaynağı durumundaki sömürü düzenini 25 yıldır korumaktan başka...
Ülkemiz hiçbir hukuki sınırlama olmaksızın faaliyet gösterip insan öldüren, sağa sola bomba atan, hiç kimseye hesap vermeyen ve devlet çatısı altında varlığını sürdüren kontrgerilla çetelerine teslim olmuştur. Ülkemiz devlet tarafından kollanan, desteklenen ve ilericilere, hakkını arayan işçilere, ülkesini seven aydınlara karşı cinayet şebekeleri olarak işlev gören faşist çetelere teslim olmuştur. Ülkemiz vatanı kurtarma bahanesiyle uyuşturucu...
TKP Siyasi Komitesi Dink’in ölümünü izleyen dakikalarda aşağıdaki açıklamayı yapmıştı: Milliyetçilerle emperyalistlerin ortak komplosu Dink Cinayeti Hedefi 12’den Vurmuştur Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi son derece üzücüdür ama hiç şaşırtıcı değildir. Türkiye emperyalistler ve milliyetçi/faşist odakların ortak çabasıyla son derece kırılgan bir duruma getirilmiştir. Her kurumu her köşesi emperyalist projelere açılan, liberal...
“…Savaştıklarımdan nefret etmiyorum Savunduklarımı sevmiyorum…” Yeats Anlam ve değer yaratılmasının tarihsel kökenlerini eşeleyerek mitolojik öykülerdeki izleri ortaya çıkarmak ve sonrasında da bunların insani değerlerdeki kalıntılarını bulmak ve bunlar üzerinden tahliller yapmak daha çok antropologların işi olsa gerek. Tabii ki bu alanda yapılan tespitler ve dayanakların serimlenmesi önemli; ama biz “ölüm” gibi bir fenomen üzerinden yapılan...
Bizler 74 kuşağı çocuklarıyız, arkadaşlarımızın ismi Barış, Savaş ve Ecevit oldu. “Bir başkadır benim memleketim” şarkısına “Kıbrıs Türktür Türk kalacak” sesleri karıştı, o yıllarda kurtarıcı hep “anavatanımız” oldu. 1983’te KKTC ilan edildiğinde ise bir devletimiz olduğu için sevinmiştik. Cumhuriyet halkların egemenliği demekti. Rodos’un tepeleri kanıksanmış bir şekilde uzaktaydı hep, ulaşılmaz… Ve Kıbrıs Türkü’nün sesi Bayrak...
Geçmişe dönük ilginin azalması ile aradan geçen zaman arasında doğrudan bir ilgi yok. Türkiye solu için de böyle. 10 Eylül 1920 Kongresinin üzerinden geçen bunca yıl Türkiye solunun kendi tarihine dönük ilgisinde bir azalmaya neden olmuyor. Ancak Türkiye solu doğumundan doksan yıla yakın zaman sonra bu ilgisini sağlıklı bir metodolojiye oturtmuş değil. Tarih bilinci ile...
“Bir derinlik hayaline saplanmış budalalar olduğumuz için gizli olanı arıyoruz. Gerçekliğin dayanılmaz buradalı-ğını görmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Bir an bunu kafamıza kazıyabilsek, kurtuluruz. Belki de deliririz. Oysa biz fikirlerin arkasına sığınıyoruz. Fikirler! Domuzların bile fikirleri olabilir.” Terry Eagleton, kötümserliğin filozofu Wittgenstein’ı bu şekilde isyan ettiriyor “Azizler ve Alimler” isimli romanında. Bilimin ve felsefenin gereksizliğine...
Amacı polemik olmayan dergi yazılarına sola ilişkin eleştirilerle başlamak okurlara sevimsiz gelebilir. Bu yazı, Türkiye’nin mevcut durumu ve uluslararası konumlanışından hareketle “anti-emperyalist mücadele” ve “yurtsever cephe” kavramları üzerinden yürüyen kimi tartışmalara katkıda bulunma amacını taşıyor. Denecektir ki, “böyle bir yazıya sola yönelik eleştirilerle başlamak zorunlu mu?” Kanımca zorunlu. Üstelik, “ne yazık ki zorunlu” da demiyorum;...