Bu kitapta “Gelenek Gündemi”ne son ayların ilgi çekici tartışma konusu “türban”a değinerek başlıyoruz. Kimi sol çevreler başörtüsü konusunu da “sivil toplum” tartışmalarına kattıklarından, gerekli oldu böyle bir değinme. Gelenek özel olarak polemik yanlısı ve meraklısı bir dizi değil; ancak zaman zaman belirli eleştiri ya da sataşmalara yanıt vermek de zorunlu olabiliyor. “Gelenek Gündemi”nin sonunda böyle...
Gelenek Kitap Dizisi çıktığından bu yana bir gerçeği sürekli olarak vurguluyor: Türkiye sosyalist hareketi, siyasal bağımsızlığını teorik bağımsızlığı aracılığıyla güvence altına almadıkça “siyaset” üretmekte zorluk çekecek, görüş bildirme kaçınılmaz hale geldiğinde sinir bozucu gerilikteki yaklaşımlarla yetinmek zorunda kalacaktır. Kaçınılmaz görüş bildirme “görevlerimizden” biri olan seçimler, geleneksel mizah şölenimizdir.’ Radyoda, dergilerde “halkımız askeri yönetimi onayladı” (1983),...
Gelenek dizisinin 4. kitabında yer alan “Geleneksel Solun Anatomisine Doğru” başlıklı çalışma ile elinizde bulunan bu yazı arasında örtüşen ilgi alanları ile paralel ve birbirini tamamlayan tezler var. Bu yazı, sözü edilen çalışmanın çizdiği çerçeveye sadık kalarak geleneksel solun yaşadığı sorunlara, bu kez Türkiye geleneksel solunun programatik özelliklerini öne çıkartarak yaklaşmayı deniyor. Hedef, sosyalizmin tarihini...
1980 sonrasında Türkiye’de bir restorasyon dönemi yaşandı. Bu restorasyon dönemine uygun aktörler ön plana çıktı. Hem sağda, hem “sol”da restorasyonun hakkını verenlere rastlandı. Bunlardan bir bölümü Türkiye’nin sol kültürünü şekillendirme uğraşına soyundular. Ondan sonra, her şey bir yana, kesinlikle bir nesnelliğe oturan kimi kavramlar bu restorasyonunkilerle ikame edilmeye başlandı. Sosyalizm yerini “demokrasi “ye bırakırken, mücadelecilik...
Son yıllarda oluşan sınırlar içinde Türkiye’de tarımı çeşitli açılardan incelemek, ardından bazı saptamalarda bulunmak, ister istemez toplumun frenleyici ideolojileriyle, hatta bunların kaynaklarıyla karşılaşmak gibi bir sonuca yol açmaktadır. Türkiye’nin Tarım Sayıları İktisadi yapıda tarımın yeri üzerine işaret, belirleme ve akıl yürütmeyi denediğimizde, özellikle üretimin sektörel dağılımında, 1985 yılında (1986 fiyatlarıyla milyar TL.) tarımın toplam üretimin...
Yaşadığı tarihsel döneme ve ortama müdahale etme durumundakilerin ilk görevi, bu dönem ve ortamın nesnel koşullarını yeterli düzeyde kavrayabilmektir. Türkiye’nin yakın geçmişinde toplumsal süreçlerin ivme kazandığı bir dönem yaşandı. “Yaşanılanın yaşanıldığı an” her zaman çok boyutlu bir tartışma konusu olmuştur. Ne ölçüde kavranabilir, ne ölçüde kavranamaz? Yaşanılan ana ilişkin bilgilenmede, belirli sınırların ötesine geçilemeyeceği açıktır....
80’li yılların sadece Türkiye için değil dünya için de önemli gelişmelere sahne olduğunu biliyoruz ve yaşıyoruz. Toplum bilimlerinde kullanılan içsel ve dışsal dinamik kategorilerinin gerçeklikte bu kadar yoğun iç içe ve birbirlerini etkilediği tarihsel kesit (salt çıplak gözle dahi) az bulunur. Bir anlamda küçülen dünya, hakim süreç ve odakların özelliklerini daha fazla yaşamaya başlıyor. Bu...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×