Bu yıl Şubat ayında gösterilen bir film bütün sol çevrelerde tartışmalara, dergilerde ve gazetelerde eleştiri yazılarına konu oldu. Avrupa ülkelerinde başarılı bir edebiyat uyarlaması olmaktan öteye gidemeyen bu film Türkiye’de, edebiyat-sinema ilişkisi gibi tartışmaları aşarak politik ve tarihsel boyutlarda ele alındı. Kapitalizmin yüzyılımızın başlarındaki görünümünü ve vahşi sömürüyü hatırlatmanın ne tür tartışmalar açacağını göstermek… Germinal...
Türk sosyalist hareketinin ülke ve dünya nesnelliği gözönünde bulundurulduğunda, çok zorlu bir dönemden geçtiği bilinen bir gerçek. Bu bir geçiş süreci, önemli güçlükler, sarsıntılar bizi bekliyor. Bir başka deyişle, atlatılması hiç de kolay olmayan, ama imkansız da olmayan bir süreç içindeyiz. Bu süreci atlatmak; nesnelliğin rüzgarına kapılmadan, özne olarak (teorik politik bir güç) nesnelliğe yapılacak...
Ahmet Oktay’ı Milliyet gazetesindeki yazılarından tanıyanlar, onu genel olarak muhalif bir söyleme yatkın, moda söylemleri sorgulayıcı bir biçimde ele alan, marksizmle tanışıklığı olan ve kimi yönlerini önemseyen, yine genel olarak toplumsal ilerlemeden yana ve kapitalizmin son yıllarda sunduklarına eleştirel bir açıdan yaklaşabilen, toplumsal-kültürel ile siyasal süreçler arasındaki ilişkiler konusunda az çok sağlıklı kimi fikirlere sahip,...
Marksizmin her alanda yeniden üretilmesi düşüncesi, bu misyonu sahiplenenler için öğrenme iştahını açıcı etkisiyle, heyecan vericidir. Bu düşünce, burjuvaziye karşı mücadele içinde anlamını kazanır ve dolayısıyla politik bir içeriği vardır. Marksizmin birçok alanda kendini hissettirmesi, politik mücadeleyle köprü oluşturabildiği ölçüde anlamlıyken, köprünün kopması, marksizm dışı ve takiben karşıtının oluşmasıyla sonuçlanıyor. Bu yazıda, marksizmin sınırları içerisinde...
Son on yılda edebiyat alanında -belki bir ölçüde şiir ve edebiyatın diğer alanlarından unutulmuş ve umulmadık birkaç örnek hariç tutulacak olursa- iş için ya da salt tanımak amacıyla diyemeyeceğiniz, gerçekten zevk alarak okuduğunuz, içinde yaşadığımız dünyaya, Türkiye’ye, ileriye doğru kendine yol açmaya çalışan bireye dair bir şeyler bulduğunuz ve bu anlamda kendinizi kelimenin gerçek anlamında...
“Yarınlardan koparıp almalıdır mutluluğu insan Şu yaşamda en kolay iştir ölmek Asıl güç olan yepyeni bir yaşama başlamak” – Mayokovski Kültür ve sanatın tarihsel-toplumsal açıdan ve daha özelde politikayla ilişkisi içerisinde değerlendirilmesine yönelik çalışmalar son zamanlarda çiçek açan edebiyat dergiciliğini ve bunların çoğunlukla apolitiklikten anti-politikliğe doğru giden eğilimlerini bir kenara bırakırsak, Türkiye solunun da ilgi...
Marksist harekette, her yenilgi sonrasında, yenilgiye uğrayanların kendi tarihlerinin yazımı bir geleneği oluşturuyor. Türkiye’deki Marksist hareketin, yediği darbe sonrasında sergilediği tavır, Türkiye Marksistlerinin de bundan muaf olmadığını ortaya koyuyor. 1980’lere doğru yol alırken sıcak siyasal pratiğin yazımına izin vermediği ve gölgelediği tarih yazımı, 1980 sonrasında kendini yeniden dayattı. Bir kez daha klasiklere dönüldü. Dönüldü ama,...
Siz hiç iri kafalı, ama çelimsiz veya gözlüklü ve elinde kalem ve mürekkep hokkası bulunan ya da aydın bakışlı “devrimci proleter” figürü gördünüz mü?… “… Bu işçi figürlerinin iki çarpıcı özelliği üstüne konuşmak istiyorum. Birincisi kolların ‘güçlü’ kaslarının, özellikle ele doğru yaklaşırken, giderek makinayı andırması. İkincisi ise, işçi figürlerinin ‘kol’ları ile ‘kafa’ları arasındaki orantı -daha...
Türkiye sol hareketi yaklaşık yüz yıllık tarihinde birçok politik önder yetiştirdi. Tümü, kendi kimlikleriyle kimi özgünlükleri yalnız başlarına taşıdılar. Ancak politik mücadelenin artık toplumun derinliklerine doğru kök salmaya başladığı yıllardan, özellikle 60’lı yıllardan sonra, solda ortaya çıkan politik önderlerin, kimi kez, kendilerini biçimlendiren koşulların belirleyiciliği, kimi kez de kendi çizdikleri çizgilerin özgünlüğü altında belli bir...
Emre Kongar, Mustafa Akdağ, Sina Akşin, Niyazi Berkes, Doğu Ergil, Mete Tunçay… Bu listeyi uzatmak, biraz haksızlık yapmayı göze alarak Doğan Avcıoğlu’na kadar genişletmek veya araya başka isimler eklemek mümkün; ama bir şeyi değiştirmiyor. Liste, Türkiye solcusuna, uzunca bir süre “telif eser” bağlamında teorik gıda sunabilen araştırmacıları kapsıyor. Siyasi mücadele pratiği bir yana, Marksizme yakınlıkları...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×