Bu yazı yeni bir işçi hareketinin kurulması için duyulan acil ve yakıcı ihtiyaç çerçevesinde kimi sesli düşünceler olarak okunmalıdır. Bugün sınıfın durumunu veya bugünlere nasıl geldiğini sadece analiz etmeyi amaçlamayan, ama bir o kadar da çıkış yolu aramak için yürütülen tartışmaların ağırlıklı bir deneysel boyut taşımaları zorunlu. Bu nedenle “sesli düşünceler” diyorum. Yoksa tevazudan, iddiasızlık...
Yeni bir yüzyılın içinde yol alırken, işçi sınıfı mücadelesinin kazandığı yeni boyutlar bir dizi soruyu karşımıza çıkarmıştır. İnsanlık yol aldıkça yeni durumlar da elbette sınır tanımayacaktır. Ancak, böylesi bir seyir hattı üzerinde biriken kafa karıştırıcı sorular birçoklarını ürkütmekte ve adeta birer soru olarak sorulması bile zorlaşmaktadır. Yeni bir şeylerden söz edildiğinde akla pek çok şey...
Sosyalist kuruluş sürecinin gerekleri ve tarihsel özgünlükler, sosyalist planlamanın gelecekte alacağı somut biçimler ile ilgili tartışmaların ciddi bir bölümünü spekülatif alana sokuyor. Üretimin ve aslında bütün toplumsal faaliyetlerin büyük bir toplumsal amaca yönelik örgütlenmesini sağlayan sosyalist planlamanın bu anlamda akılcı olması gerekiyor. Ancak bu akılcılık tümüyle siyaset tarafından belirlenen bir akılcılık olmalı. Bunun dışındaki bütün...
Kentler ve kent olgusu, tarih boyunca toplumsal incelemelerin neredeyse temel dokusunu oluşturmuştur. Toplumsal süreçlere kaynaklık eden her olgu gibi kentleşme süreçleri ve kent mekanı da siyasal mücadelenin güncel ihtiyaçlarını karşılaması bakımından önemini korumaya devam etmektedir. Konuyu bizim açımızdan güncel kılan ise, ülkemizde hızla değişmekte olan kentsel yapı ve ilişkilerin sosyalist ideoloji açısından taşıdığı riskler ve...
Medyanın yeri ve işlevi tartışılırken miladı burjuvazinin iktidarıyla başlatabiliriz. Bunu yaparken kapitalizm öncesi toplumsal sistemlerde de medyanın işlevinin kimi nüvelerini görebileceğimizi bir parantez olarak belirtmek gerekir. Nüve olmaları nedeniyle parantezi kapatıp bir daha da açmamak niyetindeyim. Çünkü medyayı incelemek için yakın geçmiş ve bugün çok daha verimli bir laboratuvar işlevi görüyor. Kuru bir tarih yazımı...
Bu başlık insanca yaşanacak bir dünya için mücadele eden komünistlere anlamsız ya da küfür gibi gelecektir. Hem insanca bir toplum kurmaya çalışacaksın hem de insanın ihmal edildiğini söyleyeceksin! Bu yazıda Marksizm’in insanı ihmal edip etmediği sorusunu pratik mücadeleden çok Marksizm’in temellerinden ve toplumsal dinamiklerden kalkarak tartışmak tercih edilecektir. Sorulduğunda herkes devrimcidir elbette iktidar perspektifi vardır...
Kapitalizm dünya çapında hızla yeni bir resesyon dalgasının içine düşerken yaklaşan krizin nedenleri konusunda pek çok tartışma yürütülüyor. Krizin ipuçlarına veya sonuçlarına tek başına belli ülkelerdeki verilere bakarak yaklaşmak bir takım sorunları beraberinde getiriyor çünkü krizin görüntüsü tek tek bakıldığında ülkelerin özgün dinamikleri gereği çok farklı olabiliyor. Dolayısıyla dünya ekonomisinin krizine dair daha sağlıklı bir...
Özellikle Batı’daki eleştirel gerçekçi sanatçıların burjuvaziye yer yer mesafeli yer yer de ılımlı yaklaşımlarına karşın Belinski Dobrolyubov Çernişevski gibi Rus gerçekçi yazar ve eleştirmenleri daha farklı bir yöntemle ilgilenmeye başlamışlardır. “Sanat eserlerinde yansıtılan gerçeklik insanlar için önemli olandır ve gerçek hayattan alınmışlardır. Bundan başka yazar sosyal gerçekliği yansıtmakla kalmaz aynı zamanda bunu açıklar ve yargılar...
Giriş Nedenleri ve belirlenimleri çerçevesinde anlayabiliyoruz olmakta olanı; olmakta olana hazırlanabilmemizi sağlayan şey de bu “nedensellik-belirlenim” çerçevesinde kurduğumuz bütün oluyor. Tarihselcilik buna denk düşüyor. Amaçsız ve olasılıklara bürünmüş olana şüpheyle; yapmakta olduğumuz “dönüştürme” eylemine güvenle bakmamızı sağlıyor. Yapısalcılar tarihe hiç iyi gözle bakmadılar analizlerini tarihsel bir çerçeveye oturtmayı “bilimsel bir hata” olarak gördüler. Geçmiş zamana...
Marksizmin toplumun değişen yapısına, ortaya çıkan yeni olgulara yanıt üretemediği ve dolayısıyla marksizmin bir bunalım içinde olduğu savı yakın döneme özgü bir iddia değil. Marksizmin yetersizliklerini kapatmak adına, marksizmin zemininden havalanıp burjuva demokratizminin gömülü hazinesine ulaşmak da pek yeni bir girişim sayılmaz. Çağımıza özgü olan ise bu tür faaliyetlerin artık birtakım “post”lar altında dolanıyor oluşudur....