Gelenek‘in bu sayısında başladığımız “çerçeve metin” ve “değerlendirmeler” modelinin ilk örneklerinden biri de bu yazı. Başlarken, ilk örneğin içerebileceği oturmamışlıklar, olası acemilikler için okuyucudan özür dilemeliyim. Metin Çulhaoğlu’nun çizdiği çerçevedeki dört bölüm makul ve bütünlüklü bir kurgu izliyor. Çalışma eşitsiz gelişme yasasıyla ilgili bir genel tanımla başlıyor, eşitsiz gelişme yasasını kriz dinamikleri ve zayıf halka...
Metin Çulhaoğlu’nun çerçeve yazısının dile getirdikleri ve çağrıştırdıkları üzerinden, tezler yazmaya, sorular formüle etmeye, bu sorulara yeniden düşünmeye, tartışmaya açık yanıtlar vermeye çalıştım. 1. Eşitsiz gelişmenin, kapitalizm öncesi toplumlar için de geçerli evrensel bir olgu ve eğilim olduğunu düşünüyorum. Geliştirilmesi ve derinleştirilmesi gerekiyor. Bugünkü bilgi ve ilgi düzeyimizde eşitsiz gelişmenin yasallıklarını kapitalist üretim biçiminden çıkarabildiğimiz...
I “Günümüzde burjuvazinin karşısında duran tüm sınıflar içinde yalnızca proletarya gerçekten devrimci bir sınıftır.” Komünist Parti Manifestosu‘nu yeniden okumak çok iyi bir bestenin müthiş bir yorumunu tekrar dinlemek gibidir. Besteyi ne kadar tanıdığınızı düşünürseniz düşünün her dinleyişinizde başka bir şey keşfedersiniz. Bu kimi zaman bir nota dizisidir, bir cümledir, kimi zaman ise sadece dahiyane bir...
“Eğer yazmam gerekirse, hem de iyi ve ayrıntılı bir şekilde yazmam gerekirse, o zaman benim bildiğimi başkalarının da bildiğinden, en azından bunu benim bildiğim gibi bildiklerinden kuşku duymam gerekir. İşte sırf bu nedenle düşüncelerimi açıklarım. Ancak onların bunu bilmeleri gerektiğini ve bilmelerinin mümkün olduğunu da varsayarım.” “Feuerbach Üzerine Tezler’in ani parıltılarına yakından bakan her filozof...
Marksist düşünceye, marksizme ilişkin yabancısı olmadığımız ve sıkça muhatabı kaldığımız eleştirileri biliyoruz. Bu eleştirilerden özellikle ikisinin öncelikle önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira, bu eleştiriler üzerine bırakın dört başı mamur kuramsal açıklamaları, kimi girdilerin, zihin egzersizlerinin dahi yapılması, dünya ve Türkiye konjonktürünün zorlayıcılığı düşünüldüğünde anlam kazanmaktadır. Bu eleştirel yaklaşımların ilki, marksist düşüncede insanlığın ilerleyişinin kabalaştırıldığı, ekonomik-biyolojik determinizmle...
Giriş Marksizmin hukuka bakışı başlığı teorik incelemelerin çok aşındırılmamış alanlarından birini oluşturmaktadır. Konu, geniş anlamda reel sosyalizm deneyi ile beraber ele alınmayıp, salt daha öznel bir alan olarak Marksizmin yaratıcılarının hukuk anlayışına indirgenirse, gerek yerli ve gerekse yabancı teorik çalışmalarda konunun ne kadar az işlendiği ortaya çıkacaktır. Bunun nedeni, hukukun hiçbir zaman Marx ve Engels...
İşçilerin, kadınların, öğrencilerin, köylülerin ya da mahallelilerin “öz örgütlenmesi”, ne anlama gelir İlgili toplum kesimlerinin, kendi özgül sorunlarından hareketle ve başkalarından (devletten, burjuvaziden, partilerden, “lider”lerden vb.) bağımsız bir şekilde örgütlenmeleri… Örneğin, öz örgütlenme taraftarlarına göre, üniversiteli öğrenci gençler, “akademik-demokratik mücadele” ekseninde örgütleniyorsa, gerçek bir “öz örgütlenme” söz konusudur. Yok eğer birileri üniversite öğrencilerini ülke ölçeğindeki...
  Kapitalizmin üniversitelerinde Marx’a pek çok değişik sıfat atfediliyor: Sosyolog, filozof, siyaset bilimci, iktisatçı… Marksizmin bu sıfatlardan sadece herhangi biriyle tanımlanabilecek bir düşünürün ürünlerine indirgenemeyeceği onu az da olsa tanıyan herkesin malumudur. Marksizmin akademide nasıl parçalara ayrıldığı bir tarafa, bu sıraladığımız sıfatlarla yapılan tanımlardan en cılızının sonuncusu, yani “iktisatçı Marx” olduğuna dikkat çekelim. Akademi Marx’ı...
Yalnızca dar anlamıyla düşünsel yaşamımızın nereye doğru gittiğini değil, genel olarak siyasetin nasıl yapılandırılmakta olduğunu kavramak için de kitapçılardaki değişimi izlemek yararlı olabilir. Daha geniş mekanlara geçilmesinden, büyük yayın tekellerinin bu sektörü her geçen gün daha etkili bir biçimde denetlemesinden söz etmiyorum. Bu ikincisiyle elbette ilişkili olarak, kitapçı raflarındaki dağılımdaki değişime dikkat çekmek istiyorum. Çocuk...
Marx’ın bilimsel yönteme katkısı oldukça tartışmalı konuların başında gelir. Her şeyden önce Marx’ın bilimsel bir yöntem geliştirdiği saptamasına karşı çıkan birçok insan vardır. Ütopik sosyalizmden bilimsel sosyalizme geçiş olarak adlandırılan teorik sıçramanın bilimselliği veya bir başka deyişle sosyalizmin önündeki “bilimsel” nitelemesi özellikle burjuva ideolog ve bilim adamları tarafından keyfi bulunur. Aslında bu keyfi nitelemesi “bilim”...