Son bir aydır bazı sosyalist dergi ve gazetelerde yer alan ve “SOSYALİSTLERE” başlığını taşıyan açıklamanın ne gibi gelişmeler için bir başlangıç oluşturacağını hep birlikte göreceğiz. Gelenek bu anlamda kendi perspektif ve temennilerini oldukça açık bir biçimde sol kamuoyuna yansıtmış durumda. İçinde bulunduğumuz ay yapılması düşünülen genişletilmiş toplantı(lar), sözü edilen deklarasyonun hangi kanallara akacağı konusunda önemli...
26. kitabımızla merhaba!.. Geçen sayımızda ele alınan perspektif, örgütlenme ve legal sol parti konuları, bu kez değişik boyutlarıyla yine ana temamızı oluşturuyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz ay Türkiye sol kamuoyuna hitaben 18 imzalı bir deklarasyon yayınlandı. Bu kitabımızda da yer alan söz konusu deklarasyonun doğal uzantısı olarak Ağustos ayı içerisinde yapılması düşünülen bir genişletilmiş toplantıya ilişkin...
Dizimizin elinizdeki kitabı oldukça güncel ve somut politik bir içerik taşıyor. Kitabımızın başlığı Sol Harekette Durum ve Perspektif konusunun değişik boyutlarıyla tartışıldığı yazılardan önce, Türkiye’nin gündemini sarsan 1 Mayıs kutlamaları üzerine bir değerlendirme yer alıyor. Serdar Aydın’ın yazısı, ölü ve yaralılarımızın acısını henüz taptaze taşıdığımız 89 1 Mayıs’ının özel önemi ve ayırt edici yanlarının altını...
Ülkemizde sosyalist hareketin sorunlarına ciddiyetle eğilenler, bugün en azından bir noktada görüş birliği sağlamışa benziyorlar. En genel ifadesiyle bugünkü temel sorun, sosyalizmin ülkenin siyasal gündemine yerleştirilmesi sorunudur. Tek tek sosyalist odakların kendi etkinliklerinin ötesinde, aynı zamanda birleşik bir gücün sergilenmesi ve bu arada kitlesellik alanının zorlanıp genişletilmesiyle… Bu saptamanın, görüş birliğini bozmayacak şekilde biraz daha...
Türkiye solunun otuz yıla yaklaşan yakın tarihinde üç dönem ayrıştırmak mümkün. İki açılım-yükseliş dönemi, sırasıyla, 12 Mart ve 12 Eylül ile kesintiye uğradı. Üçüncü dönem ise, henüz bir yükseliş niteliği kazanabilmiş değil. Solda iki döneme darbelerin nihayet vermiş olmasını fazla abartmamak gerekiyor. Öncelikle, bir tarafın ileri adımını mümkün kılan etkenler arasında mutlaka karşı tarafın zaafları...
Önceleri üç-dört yılda bir seçim olurdu. 1983’ten bu yana halk yedi kez oy atmaya çağrıldı. Her şey bir yana yedi yılda yedi kez tercih kullanan bir halkın, kurduğu cumhuriyetin en geri “demokratik” dönemlerinden birini yaşıyor olması, demokrasi ve seçimler arasında burjuva ideolojisince kurulan paralelliğin ne denli sahte olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir. Kapsayıcı bir politik gelişme...
Kasım 1988’de yayın hayatına başlamıştı Siyaset. Bugüne kadar dört sayı, üç de özel sayı ile ulaştı okuyucularının karşısına. Çıkarken bir ayrım çizgisinin siyasal olarak yeniden üretileceği vurgulanıyordu. Çıkan dört sayıda bu amaca ne ölçüde ulaşıldı, bizim değerlendirmemiz çok güç. Ancak, bizler, Siyaset‘in varlık gerekçesinin üstesinden geleceğine inanıyor ve okurlarımıza bazı konularda bilgi vermek istiyoruz. Gazetemizin...
Bu kitabımız yerel seçimlerin yapılacağı ay yayımlanıyor. Seçimlere kısa bir süre kala sol hareketin daha önceki yıllara benzer bir tavır dağılımına sahip olduğu görülüyor. Yine düzen partilerinden oylarını esirgemeyenler var. Bu kesimlerin sosyalist bağımsız adaylara verdikleri kısmi destek, düzen partilerine oy aktaran bir genel politikanın “istisnası” olarak kaldıkça, pek de bir anlam taşımıyor. Bu kesimler...
Bugün Türkiye’nin egemen sınıfları, siyasal partileri aracılığı ile ekonomik toplumsal sistemi, onun işleyişini ve alınan kararları savunmak yerine, doğrudan doğruya devletin kendisini ve varlığını savunacak kadar geri bir konuma düşmüşlerdir. Ancak, bunun nedeni, hiç kuşkusuz sol hareketin verdiği güçlü mücadele sonucunda burjuvazinin siyasal partilerinin iyice deşifre edilmesi, gerçek yüzlerinin açığa çıkarılması değildir. Devleti, kendi sınırları...
Elinizdeki kitabımız Marksizmde Yöntem Sorunu ve Günümüz adını taşıyor. Bilimsel Sosyalizmin klasikleşmiş siyasal teori yapıtlarını ele aldığımız 21. kitaptan sonra, bu kez Marksizme teorik yöntemi bağlamında yaklaşmayı deniyoruz. Bu kitabı hazırlarken, başlığından da anlaşılacağı gibi yöntem sorununu akademik teori alanına hapsetmek bir yana, Marksist yöntemin özel olarak günümüzün kimi tartışmalarına uygulanmasını örneklemeyi tercih ettik. Çalışmaların...