Aydın Çubukçu, Özgürlük Dünyası’nın Haziran ayında çıkan sayısında “solculuk üzerine” bir yazı yazdı . EMEP bir yana, Aydın Çubukçu’ya bu yazıyı yakıştırmakta oldukça zorlandığımı söyleyerek başlayacağım. Ne Çubukçu’yu partisinden ayırmak niyetindeyim, ne de EMEP’in teorik siyasal yanlışlarından azade bir Çubukçu var kafamda. Sadece EMEP’in bir süredir kendine yol olarak belirlediği çizginin teorizasyonu amacıyla kaleme...
Kürt hareketini ve ulusal sorunu tartışıyoruz. Önümüzü görür hale gelene kadar tartışmalıyız. Ama neyi görmeye çalıştığımızı baştan bilerek… Kullanılan dili yeniden organize etmek yazarın elinden gelmiyor. En fazla birkaç kavram eklemek, anlamlarla oynamak mümkün. Ötesi olabilseydi, sosyalistlerin dilinden Kürtler’e dair “ulusal sorun” lafını çıkartırdım: Sosyalistlerin Kürt başlığında bir “sorun” değil, “dinamik” görmeleri, görmeye çalışmaları gerek....
Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yayınlanan Mavi Gezegen Dergisi’nin 1. Sayısı, Prof.Dr.A.M.Celal Şengör’ün “Popüler Yerbilimi: Gerçek ve Amaçlar” adlı yazısı nedeniyle çok konuşulacak. Aslında yazı yeni değil. Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi’nin 10. yılı nedeniyle yazılmış ve 5 Nisan 1997’de “Popüler Bilim Yayıncılığı, Bilim ve Toplum” adı ile yayımlanmıştı. Prof.Dr.A.M.Celal Şengör, o yazısına seksenli yılların ortalarında Türkiye...
Teori ve Politika‘nın kaç adet basıldığı konusunda hiçbir fikrim bulunmuyor. Dolayısıyla, Gelenek‘in genel yayın yönetmeni Cemal Hekimoğlu bu kitap dizisinin “İslam ve Marksizm” başlığını taşıyan son sayısını okumamı ve eğer anlamlı olacaksa bir eleştiri yazısı yazmamı önerdiğinde karşılaştığım sıkıntının geç kalmaktan mı, bu sayıya dönük büyük ilgiden mi, kötü dağıtımdan mı, yoksa sınırlı baskı adedinden...
Özgürlük Dünyası-İki Aylık Sosyalist Teori ve Politika Dergisi’nin Mart 2000 tarihli ve 98 no’lu sayısını bir kitapçının raflarında ilk kez gördüğümde, önce aklım karışmıştı; neyse sonra bu karışıklığın hafızamdan kaynaklandığını anladım da rahatladım. Aklımı karıştıran, bu sayının da bir önceki sayı gibi bir Platform yazısı ile başlamasıydı. Evet, son sayı, “Emek Platformu’nun Dünü ve Bugünü“,...
Bağımsız, tutarlı ve bütünlüklü bir siyasal varoluş zemini tarif etmek kolay iş değildir. Bu konudaki başarısızlıkların tam bir tarihini yazmak (ne kadar anlamlı olacağı bir yana) hiçbir zaman mümkün olmayacak. Ama anlaşıldığı kadarıyla, “kolay yoldan” siyasal varoluş zemini tarif etme girişimlerinin arkası kesilmeyecek. Ne de olsa solda bir “önderlik boşluğu” bulunduğunu iddia etmek için devrimin...
Eşitlikçi ve Özgürlükçü Bir Sosyalizm Yolunda Bir Adım dergisinin Ekim 1999 tarihli 2.sayısında ana gündemi oluşturan konu, Kürt sorunu. Derginin “Merhaba” başlıklı giriş yazısı da bu konuya ilişkin net bir saptama ile başlıyor: “Demirel’in ‘yirmidokuzuncu’ Öcalan’ın ise ‘yirmisekizinci’ dediği son Kürt isyanı bitmiş durumda.”  Özellikle Kürt hareketi ile ilgili değerlendirme yazılarından anlaşıldığı kadarıyla, Eşitlikçi ve...
Yazının başlığı ve yazının sonundaki yemek tarifi okuyucuyu şaşırtabilir. Okunması zor alan bu tür yazıların daha kolay okunmasını sağlamak için başvurulan “eğlenceli bir oyun” olarak değerlendirenler de çıkabilir. Amacım ne şaşırtmak ne de eğlendirmek. Gerçekten de bazı tarih çalışmaları adeta bir yemek tarifi gibi. Okumalarımdan çıkarttığım izlenim bu. O nedenle yazının başlığı ve yazının sonundaki...
Şimdiye kadar Sosyalist İktidar Partisi’nin siyasal yayınlarında ÖDP eleştirisi kapsamına alınabilecek pek çok şey yazıldı. Kimisi, Türkiye sol hareketinin bu yeni oluşumunu doğrudan konu aldı, kimisi ise Türkiye’nin kritik siyasal gündem başlıkları üzerinden tekil siyasal tavırların eleştirisini ön plana çıkarttı. Bu partinin kuruluşunu TBKP denemesinden sonra solda ikinci likidasyon hareketi olarak nitelemiştik. Susurluk kazası ile...
Bu yazı bir polemik. Gecikmiş bir polemik. Bundan neredeyse iki yıl önce, yurtdışında yaşayan Türkiyeli Marksist aydınların çıkarttığı “Sosyalizmin Sorunları” kitap dizisinin ikinci sayısı yayınlandı. Demir Küçükaydın’ın “Enternasyonalizmin Sonu” başlıklı çalışması, kitabı “taşıyan” yazı olarak öne çıkıyordu. Çalışmanın herhangi bir yankısına, tartışmaya ben rastlamadım. Titiz bir izlemede bulunduğumu iddia edemeyeceğim. Dolayısıyla hiçbir yankısı olmadı, diyemeyeceğim,...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×