Değerli dostlar, sevgili yoldaşlar Öncelikle, Yunanistan Komünist Partisi’ne, ülkemizden çıkan, ama hepimize, bütün dünya halklarına ait bir değer olan, büyük şair Nâzım Hikmet’i konu edinen bu etkinlik dizisini hazırladıkları için teşekkür ederek başlamalıyım. Bize de burada bulunma fırsatı tanıma inceliğini göstermiş olmaları vesilesiyle, Türkiyeli yoldaşlarınızın içten selamlarını ve dayanışma duygularını iletmeliyim. Bu etkinliğin, ölümünün 52’nci...
Sevgili dostlar ve yoldaşlar, Biri çıkıp Nâzım Hikmet’e, “ölümünün üstünden yarım asırdan fazla zaman geçecek ve seni Beloyannis’in ülkesinde anacaklar, irdeleyecekler, tartışacaklar” deseydi, emin olun hiç şaşırmaz, inanırdı.  Kendini çok önemsediği, burnu büyük olduğu için değil. Karanfilli Adam’ın yüzünde o gülümsemeyle hayatını verebildiği mücadeleye, kendisinin paylaştığı o büyük davaya, Beloyannis’in partisine ve kendi partisine güvendiği...
Cansu Oba Siyasette ilkelerden bahsediyoruz. Yani siyaset yaparken geri adım atamayacağımız çizgilerden, bizi biz yapan konumlanışlardan… Elbette hangi ilkelerle hareket ettiğimiz siyasette hangi sınıfın yanında durduğumuzla, kimin çıkarları için mücadele ettiğimizle ilişkili ama daha bu ilkelerin içeriğine gelmeden önce sadece ilke sahibi olmak bile toplumun hatırı sayılır bir kesimi için olumlu bir anlam taşıyor. Yakın...
Gelenek’in bu sayısında Nâzım Hikmet’in 120. doğum yılı vesilesiyle, komünist şairin siyasal yaşamı ve sanatına dair üç yazı yayınlayacağız. Bu üç yazı, 2015 yılında Yunanistan Komünist Partisi (YKP) Merkez Komitesi imzasıyla düzenlenen ve “Nâzım Hikmet: Karanlıklar Aydınlığa Çıksın Diye” başlığıyla gerçekleşen Nâzım Hikmet konulu bilimsel kültür-sanat konferansı etkinliklerinde yapılan üç ayrı konuşmanın metinleri. YKP’nin 2012’den itibaren...
Fyodor Gladkov’un yazmış olduğu Çimento romanı, Rusya’da iktidarın Bolşevik Partisi öncülüğünde işçiler ve köylüler tarafından ele geçirilmesinden sonra çok zorlu mücadelelere konu olan iç savaş döneminde, halkın taşrada yaşadığı kavgayı ve değişim iradesini konu almaktadır. Devrimin sarsılmaz iradesinin ve kazanımlarının toplumsal yaşamda yarattığı olumlu gelişimi ve bununla birlikte gerilimlerini de ele almaktadır. Kitabın içeriği ve...
Günümüzden dört bin yıl önce bu topraklarda Neşili[1] dilini konuşan çocuklar, annelerine “anna” diye hitap ederlermiş.[2] İnsanlık tarihinin günümüze dek ulaşan mirası, ister istemez bugün ile geçmiş arasında bir bağ kurmamıza neden oluyor. O “anna”nın bizim “anne”miz olma olasılığı hiç de düşük değil. Anneliğin tarihi yolculuğuna çıkarken sıklıkla üremenin, anneliğin, bereketin ve adaletin simgesi olan...
Bugün[1] kadına yönelik şiddet başlığı altında birikenlerin niceliği ve yoğunluğu, konuşarak tüketilebilecek düzeyi çoktan aşmış durumda. Nesnellik, iktidarı aldıktan sonra dahi uzunca bir süre, komünistleri bu konuyla meşgul edeceğe benziyor. İşte bu sebeple, bizim bu başlığa dair tüm biriktireceklerimiz, hem sosyalizmde elimizi rahatlatacak hem de iktidar mücadelemizde, uygun müdahale araçları geliştirmek için nesneyi anlamamıza yarayacak....
AKP iktidarının söylem ve uygulamaları nedeniyle sık sık tartışılan aile kurumu, salgın günlerinde[1] ev içi şiddet ve iş bölümü üzerinden de gündeme geldi. Gündem olan başlıklardan biri, yalnızca Türkiye’de değil birçok ülkede, kadına yönelik şiddetin artması oldu. “Evde kal” çağrısıyla aile bireyleri ile salgın öncesine göre daha fazla zaman geçirmek durumunda kalan kadının şiddet karşısında...
İtalyan besteci Luciano Berio (1925-2003), kadın sesi ve büyük orkestra için bestelediği Epifaniler’de 20. yüzyıl Avrupası’nın hem yeni sanat anlayışının hem de modern hayatının bir dökümünü -ve de “açık” bir yorumunu- sunan metinlerden yararlanır. Yapıtını şöyle açıklamaya başlar besteci: 1959’dan 1961’e kadar besteleyip 1965’te yeniden gözden geçirdiğim Epifaniler, yedi orkestral parçadan oluşan bir dizinin beş...
Gelenek Rasih Nuri İleri’yi ölümünün birinci yılında 1946 sendikacılığı üstüne bir yazısıyla anıyor. İleri’nin bu makalesi 1946 komünist işçi hareketi çıkışı üstüne erken değerlendirmelerden biridir ve Türkiye emek tarihi çalışmalarının vazgeçilmez kaynaklarından biri olduğu gibi işçi sınıfı mücadelemizin de temel belgelerinden biri sayılmalıdır. Emek tarihinin kaynak ve belge sorunları dramatiktir Türkiye’de. Kuşkusuz tarihçiliğin ve özel...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×