1970’li yıllarda başlayan PKK önderliğindeki Kürt hareketi, 20 yıllık zor bir savaşı bitirerek yeni bir döneme başlıyor. Mücadeleye sosyalist bloğun var olduğu koşullarda “Tam Bağımsız Özgür Kürdistan” hedefiyle başlayan PKK, bugün artık bunun ne mümkün ne de gerekli olduğunu söyleyerek “Demokratik Cumhuriyet Açılımı” ile bu işi noktalamayı ve yeni bir sayfa açmayı düşünüyor. Aslında buraya...
Solun uzun süreli mücadele başlığı : Emperyalizme karşı bağımsızlık Emperyalizme karşı mücadele Türkiye’de solun uzun süreli ideolojik gündemlerinden birini oluşturmuştur. Dolmabahçe’de 6.Filo’ya karşı düzenlenen eylemler ODTÜ’de Cromwell’in arabasının yakılması bu mücadelenin kolayca akla geliveren eylemliliklerindendir. Emperyalizme karşı yürütülen mücadelenin o günkü teorik dayanaklarından en önemlisi “ulusun egemenliği ve bağımsızlığı ilkesi idi. “Bağımsız Türkiye” sloganında da...
Yazının başlığı ve yazının sonundaki yemek tarifi okuyucuyu şaşırtabilir. Okunması zor alan bu tür yazıların daha kolay okunmasını sağlamak için başvurulan “eğlenceli bir oyun” olarak değerlendirenler de çıkabilir. Amacım ne şaşırtmak ne de eğlendirmek. Gerçekten de bazı tarih çalışmaları adeta bir yemek tarifi gibi. Okumalarımdan çıkarttığım izlenim bu. O nedenle yazının başlığı ve yazının sonundaki...
1980 öncesini, 12 Eylül’ün önce militarist, sonra liberal karanlığını, ‘90’ların gericiliğini yaşayan devrimci kuşaklar, biri diğerinden çok farklı ruh hallerine kapıldılar, yola devam diyebilmek için farklı gerekçelere sahip oldular. Kimi dönem ülkenin kaderini değiştirmenin eşiğinde olduğumuza inanarak, sonraları yalnızca insan olmanın namusu adına, bazen marksizmin açıklama gücüne ikna olarak, başka kerelerde ise siyasal öfkeye dayanarak…...
Şimdiye kadar Sosyalist İktidar Partisi’nin siyasal yayınlarında ÖDP eleştirisi kapsamına alınabilecek pek çok şey yazıldı. Kimisi, Türkiye sol hareketinin bu yeni oluşumunu doğrudan konu aldı, kimisi ise Türkiye’nin kritik siyasal gündem başlıkları üzerinden tekil siyasal tavırların eleştirisini ön plana çıkarttı. Bu partinin kuruluşunu TBKP denemesinden sonra solda ikinci likidasyon hareketi olarak nitelemiştik. Susurluk kazası ile...
“Ben bir rastlantıyla okuma olanağı bulmuştum. Açların, çıplakların, okumayanların yerini, şans bize gülmüş, biz doldurmuştuk. Peki bana bunları kim veriyor diye sorduğumda, o günlerdeki yanıtım devlet oluyordu. Daha sonra devlet kimi temsil ediyor sorusuyla asıl karşılığını buldum. Halk veriyordu, Türkiye gibi okumayanların milyonları bulduğu bir ülkede okuyabilenleri aslında halk okutuyordu… bu borç ödenmez, ama ödemeye...
Bitişinin altına imza atılmış bir imparatorluktan ulusal temelleri olan yeni bir devlet yaratma kavgasının hemen başında olan Mustafa Kemal, giriştiği işin ciddiyeti ve siyasi temelleri konusunda emperyalizme güvence vermeye çalışırken 22 Eylül 1919’da ABD’li General Harbord’a şöyle diyordu: “…bolşevizme gelince, onun bize nüfuzunu önleyen dinimiz, ananelerimiz ve sosyal bünyemiz göz önüne alınırsa, bu doktrinin memleketimizde...
Türkiye komünist hareketinin onuru Şoför İdris’e, Özelleştirmeye, paralı eğitime karşı kavgayı Ümraniye Cezaevi’nde sürdüren öğrenci yoldaşlara, Ölüm Orucu Şehitleri için yapılan eylem sonrasında Parti bayrağını aylarca Sakarya Cezaevi’nde onurla taşıyan Latif yoldaşa… 1996 yılı partimiz ve Türkiye için yılın ilk yarısı itibarıyla oldukça hareketli günlere sahne oldu. Emek, Barış, Özgürlük Bloku tüm Kürt ve Türk...
Bu yazı bir polemik. Gecikmiş bir polemik. Bundan neredeyse iki yıl önce, yurtdışında yaşayan Türkiyeli Marksist aydınların çıkarttığı “Sosyalizmin Sorunları” kitap dizisinin ikinci sayısı yayınlandı. Demir Küçükaydın’ın “Enternasyonalizmin Sonu” başlıklı çalışması, kitabı “taşıyan” yazı olarak öne çıkıyordu. Çalışmanın herhangi bir yankısına, tartışmaya ben rastlamadım. Titiz bir izlemede bulunduğumu iddia edemeyeceğim. Dolayısıyla hiçbir yankısı olmadı, diyemeyeceğim,...
Türkiye sol hareketinin örgütsel haritasını çıkarmaya çalışanlar göreceklerdir ki, birbirine yakın duranların tespiti son derece güç bir iştir. Bunun nedeni sol hareketlerin çok farklı orijinaliteler içeren ve gruplanmalarını güçleştiren farklılıkları değil gruplandırmaların hangi kriterlere göre yapılacağının belirsizliğidir. Birbirlerini ölümcül bir uzaklıkla tanımlayan birçok hareket benzer şeyleri savunmakta ya da birbirlerinden çok uzakta duran hareketler yakın...