“Kongremize yapılan saldırıdan dolayı tüm Amerikalılar dehşete kapıldı. Siyasi şiddet, Amerikan halkı olarak değer verdiğimiz her şeye karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu, asla hoş görülemez. Şimdi, daha önce hiç olmadığı kadar, siyasi hıncımızın üzerinde ortak değerlerimiz etrafında toplanmalı ve ortak kaderimizi oluşturmalıyız.” Artık eski Başkan diyebiliriz, Trump veda konuşmasında bunları söyledi. Daha önceki dik kafalı...
“Nerede şüphe varsa, güven getireceğiz. Ve nerede çaresizlik varsa, umut getireceğiz”[1] Margaret Thatcher, 1979’da İngiltere’nin yönetimine gelişini bu dinsel alıntıyla yorumluyordu. Sonraki yıllarda İngiliz tarihinin en önemli toplumsal hareketliliklerinden birine tanık olunacaktı. Burjuvazi, işçi sınıfının kazanımlarına onlarca yıl sabırla yaklaşmıştı ama artık büyük bir özgüvenle savaş açıyordu. İşçi sınıfının buna yanıtı görkemliydi, ’84-’85 büyük madenci...
“Kendi halkının sorumsuzluğu yüzünden bir ülkenin Komünistleşmesini neden öylece durup izlememiz gerektiğini anlamıyorum.” ― Henry Kissinger Yüzyıla yaklaşan ömrünün sonuna doğru şu güzide sözlerinin bir komünist partinin yayın organına taşındığını görseydi bunaması varsa bile kesin toparlardı. Gerçi bu sözleri sarfettiği dönemin yani “soğuk savaş”ın[1] kazananı, kendisinin de aktif militanı olduğu cepheydi ama yine de nereden baksak...
Geçtiğimiz günlerde tüm dikkatler başkanlık seçimleri için Amerika Birleşik Devletleri’ne çevrilmişken Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri de yeniden gündeme girdi. Doğu Avrupa’daki krizden Erdoğan’ın Avrupa vurgusuna kadar AB uzunca bir süredir Türkiye düzen siyasetinde yer kaplamadığı kadar başlıklarda yer aldı. Ancak 2021’nin ilk günleri aynı zamanda Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının, yani Brexit’in de nihayete erdiği...
Bu yazıyla, kamuoyunda drone olarak da bilinen insansız hava aracı (İHA) ve silahlı insansız hava aracı (SİHA) teknolojisinin perde arkasını inceleyerek önümüzdeki dönem savaş stratejilerine etkilerini değerlendireceğiz. Ayrıca dünyada ve Türkiye’de bu sanayiinin durumunu da genel olarak ele alacağız. Tanımlamalar İnsansız hava aracı ve bu yazıda esas olarak mercek altına alınacak silahlı insansız hava aracı...
Toplum olarak hikâye anlatmaya/dinlemeye okuyup yazmaktan daha büyük bir ilgimizin olduğu söylenebilir. Sözü, bizi sarıp sarmalayan büyülü hikâyeleri, abartarak anlatmayı, abartılı olduğunu bilsek de dinlemeyi seviyoruz. Edebiyat dünyasının, öykücülüğümüzün kaynaklarını Dede Korkut Hikâyeleri’ ne kadar uzatması boşuna değil. Ancak bu kadar uzak bir geçmişten beslenmesine karşın günümüz öykücülüğünün Cumhuriyetin ilk dönemlerinden 1950 kuşağı öykücülerine bu...
“Güvencesizlik”, “geleceksizlik”, “atipik istihdam”, “bacasız fabrikalar”, “esneklik” ve daha birçokları… Temelinde, neoliberalizmle değişim geçiren üretim süreçlerini ve bunların sonuçlarını anlatan bu kavramlar, günümüzde “yeni emek rejimi” tartışmalarının merkezinde yer alıyor. Söz konusu değişim ile işçi sınıfının bugünkü parçalı, dağınık ve örgütsüz görünümü arasında doğrudan bir ilişki var. Rejim, üretim sürecinin tasarımından (iş akış şemaları, mesai...
Baştan belirtelim. AKP rejimi Türk liberalizminin politik evriminin güncel bir çıktısıdır. Tanzimat sonrası dönemle başlayan Türk liberalizminin tarihsel serüvenini burada genel bir teorik çerçeve içinde değerlendirmeyeceğiz. Ancak AKP’nin ideolojik-tarihsel varoluşu ile liberalizmin bütün kesişme noktalarını ve ilişkilerini saptayacağız. Bugün liberallerin AKP’ye yönelttiği bütün eleştiriler dönemsel ve biçimsel niteliktedir. Bu nedenle liberalizm merkezli AKP eleştirilerİ esasen...
Bugün yaşı 50 civarında ya da daha fazla olanlar iyi anımsar. 1970’li yıllarda Libya lideri Muammer Kaddafi popüler bir şahsiyetti. Sık sık basında yer alır, tartışmalara, sohbetlere konu olurdu. Bunda hiç kuşkusuz sıra dışı kişiliğinin payı vardı. Ancak tek neden bu değildi. Libya’da bir “sosyalist cemahiriye” kurduğunu, adına “yeşil sosyalizm” dediği bir sosyalizm biçimi oluşturduğunu...
Geçtiğimiz yıl Yazılama Yayınları’ndan çıkan[1] ve Ernesto Che Guevara’nın çeşitli metinlerinin bir derlemesi olan Sınırsız Düşler kitabının bende karmaşık hisler uyandırdığını belirterek başlamalıyım yazıya.[2] Bir yandan, kitap çok heyecan uyandırıcı. “Nasıl olmasın, Che bu!” diyebilirsiniz, ama, daha ötesi: Kitabın kimi bölümlerinde Che’nin düştüğü notları, toplantı tutanaklarından okuduğumuz sözleri, mektuplarında dile getirdiği bazı fikirleri, üzerinden yarım...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×