Gelenek’in bu kitabı, Temmuz – Ağustos kitaplarını birlikte içeriyor. Bu durumda okurlarımızla yeniden, Eylül başında buluşacağız. Son aylarda, legal sol parti tartışmalarına sol’dan daha geniş bir kesim katılmaya başladı. Bilindiği gibi Gelenek‘in önceki kitabı sorunu “Gelenek Gündemi”nde genel hatlarıyla ele almıştı. Bu kitapta da “Gündem” aynı konuya ilişkin. Geçmişteki legal sol parti deneyimle rinden birkaçı...
Türkiye solu tartışıyor. Türkiye solu pek çok sorununu tartışıyor. Bu arada, ağırlığını geleneksel sol’un oluşturduğu kesimde “legal sol parti” sorunu gündemde giderek başlıca yeri alıyor. Gelenek, bir önceki kitabında, konuya yaklaşımının genel hatlarını ortaya koymuştu. Burada da sürdürmek, önemli kimi noktaları açmak istiyoruz. Türkiye solundaki çeşitli tartışmalara katılanlar, hangi düzeyi sergiliyor, ne tür bir birikimi...
Türkiye sol hareketi, 20. yüzyılın son on yıllık dilimine yaklaşırken hala işçi sınıfının bilimsel sosyalist partisinden yoksun olmasının sancısını çekiyor. Kesinlikle burjuva demokrasisinin eksikliğinden yakınmak, ya da Batı’nın geleneksel ve kitlesel işçi partisine öykünmek anlamında söylemiyorum. Burjuva demokrasisinin eksikliği, Türkiye’de siyaset alanının zenginleşme potansiyelinin var olmaması anlamına gelmiyor. Olsa olsa, egemen sınıfların, muhalefeti kanalize edebilecekleri...
Legal sol parti, 1987 yılının ikinci yarısında Türkiye solunun ağırlıklı gündem maddesini oluşturacağa benziyor. Gelenek, 8. kitabının “Gündem”inde konuya yaklaşımının genel hatlarını ortaya koymuştu. Burada, zaman zaman geçmişe de dönerek, bu genel yaklaşımı kimi görüşler doğrultusunda ayrıntılandırmaya çalışacağım. Daha yolun başındayken bir noktada açık olunması gereğine inanıyorum: Tarihsel ve sınıfsal zorunluluklar, istisnasız her koşulda kitlesel...
Sosyalist olmayanların sosyalist parti kurma çabaları bilindiği gibi “birleşik” sıfatını tümüyle yitirdi. Burjuvazinin sol görünümlü eski partisi TİKP yandaşlarınca sahiplenilmeye çalışılan ve bu çevre tarafından yönlendirilen tartışma yalnız bırakıldı; sınıf uzlaşmacı, ihbarcı eğilim sol içinde yeniden tecrit olma sürecine girdi. Hapishanelerde yatan sol siyasiler genellikle dışarıdaki gelişmeleri, siyasi havayı yeterince yakından tanıyamadıklarından rahatsızlık duyarlar. Bir...
1980’li yılların ilk bölümünde sosyalist hareket son yirmi yılı “çözümleme” gücü açısından oldukça kısır bir dönem yaşadı. Sol, kendi dinamiğindeki sorunlar ile nesnel koşullar arasında ilişki kurmakta güçlüklerle karşılaştı. Bugün bu sıkıntının yavaş yavaş ortadan kalkmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye solu belli bir aradan sonra, elindeki bilimsel çözümleme araçlarını (yavaş yavaş) siyasetin içerisine doğru çekebilir. Burada,...
1980’li yılların başı, azgelişmiş ülkelerde yükselen devrimci dalganın geri çekilmesiyle birlikte, dünya devrim sürecinin gözle görülür biçimde durağanlaşmasına tanık oldu. Belli bir canlılık düzeyini tutturan az sayıdaki ülke ve bölge söz konusu olduğundaysa görülen, buralardaki etkinliğin çok büyük oranda işçi sınıfının dışındaki marjinal kesimlerin denetimine geçmiş olduğudur. Yaşanan durgunluk kimi öznel ve nesnel etkenlerin saptanmasını...
Gelenek kitap dizisinin önceki sayılarında, başlıkta adı geçen iki konu ayrıntılı olarak ele alınmıştı. Geçtiğimiz ay içinde, başka dergi ve kitaplar içerisinde bu yazılara yönelik açık ya da imalı eleştiriler taşıyan öç çalışma yayınlandı. Biri, Türkiye Sorunları Dizisi’nde, C. Akman’ın “Bir Yanlış Tartışma” denemesi, diğerleri Saçak ‘ta, H. Berktay’ın “Türkiye’nin Özgüllüğü” başlıklı bir konuşma metni...
Okuru kadın, sevgi ve cinsellik olguları üzerinde uzun uzun düşündüren bir kitap daha yayınlandı. Duygu Asena’nın Kadının Adı Yok adlı eseri, yayınlanır yayınlanmaz liste başına yerleşen, ilk baskısı bir haftada tükenen ve şu ana dek ona yakın baskı yapacak denli tutulan bir kitap oldu. Başlarken aktaracağım ve kitabın arka yüzünde yazılı şu sözler, kanımca, Duygu...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×