Atlantik’in öte tarafındaki komedi Erdoğan’ın trajedisi olur mu?

“Kongremize yapılan saldırıdan dolayı tüm Amerikalılar dehşete kapıldı. Siyasi şiddet, Amerikan halkı olarak değer verdiğimiz her şeye karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu, asla hoş görülemez. Şimdi, daha önce hiç olmadığı kadar, siyasi hıncımızın üzerinde ortak değerlerimiz etrafında toplanmalı ve ortak kaderimizi oluşturmalıyız.” Artık eski Başkan diyebiliriz, Trump veda konuşmasında bunları söyledi. Daha önceki dik kafalı…

Devamı...

21. yüzyıl enternasyonalleri ve yeşillendirilmiş kapitalizm

Kapitalizmin krizde olduğu, sermaye cephesinin ideologlarının ve siyasetçilerinin de ayırdında oldukları bir gerçek. Bu kriz, emperyalist sistemin aktörlerinin oluşturduğu birliklere de yansıyor. Avrupa Birliği’nin yaklaşık on yıldır içinde olduğu kriz, özellikle pandemiyle birlikte birliğin geleceğinden duyulan endişeleri artırmış durumda. Bu, Avrupa solunda birtakım yan yana gelişleri ve ittifakları da beraberinde getiriyor. Sosyal demokrasinin soldan konuşması…

Devamı...

ABD emperyalizminin son 30 yılının dönemlendirilmesi: Vekâlet savaşları doğrudan savaşa dönüşecek mi?

Giriş Bu yazı teorik bir açılımdan çok emperyalizmin güncel yönelimleri üzerine yoğunlaşacak. Bir süredir emperyalist rekabetin vekâlet savaşları üzerinden gittiği biliniyor. Yanıtını aradığımız soru önümüzdeki dönemde emperyalist bloklar arasındaki rekabetin doğrudan bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceği ile ilgili. Lenin Kapitalizmin En Üst Aşaması: Emperyalizm kitabında yüz sene kadar önce bu soruyu yanıtı çok belli olacak şekilde…

Devamı...

Küba’da yeni “özel dönem”: Ekonomideki düzenleme ne anlama geliyor?

Kübalılar, akşamları dizi saatlerinde sokakların epey boşalmasına yol açacak kadar televizyon dizilerine düşkünler. Öyle ki, Eylül ayında popüler dizi “Rostro de los Días” (Günlerin Yüzü) 83’üncü bölümüyle final yapınca, Küba basını olayı “Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri ne yapacağız?” başlığıyla haberleştirdi. Ancak Ekim ayı, Kübalıların akşamları evlerinde geçirdikleri boş saatlerin nasıl doldurulacağı konusunu derhal yanıtladı:…

Devamı...

Türkiye Siyasi Tarihinde Antikomünizm

Türkiye’de antikomünizmin ve aslında aynı anlama gelmek üzere antisovyetizmin hayli köklü, neredeyse Cumhuriyetle yaşıt bir geçmişi olduğu söylenebilir. Hatta öyle ki, Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Anadolu’daki kurtuluş mücadelesine katılmak üzere Bakü’den yola çıkmalarının ardından 28-29 Ocak 1921’de Trabzon’da katledildiklerini hatırlayacak olursak, burjuva iktidarın sınıf kininin Cumhuriyetin kuruluşundan da geriye götürülebileceğini öngörmek gerekecektir. Bu tarihte Şefik…

Devamı...

Misak-ı Milli’nin tarihi ve revizyon tartışmaları: İleri ile geri olanı ayrıştırmak

Birinci Dünya Savaşı’nın bir diğer adı da Birinci Paylaşım Savaşı’dır. Burada ifade edilen paylaşım, petrolün, Akdeniz’in, Süveyş’in, ticaret yollarının anahtarını elinde tutan Osmanlı’nın paylaşımıdır. … maalesef Misak-ı Milli sınırlarımızdan daha azına razı olmak zorunda kaldık. … Maalesef, kimi çevreler, Misak-ı Milli’yi tersinden okumuş, uzun süre Türkiye’nin ve Türk milletinin ufkunu, gönül sınırlarını bu çerçevenin içine…

Devamı...

Tek parti, Fidel’in partisi*

Bir partinin varlığının, ne kadar süreceğini kimsenin öngöremeyeceği uzun bir tarihsel dönem boyunca toplumumuzun siyasi örgütlenme biçimi olması gerektiğine dair derin bir inanç taşıyorum. Fidel Castro Eski bir CIA ajanı olan Philip Agee, 1987 Martında Ground Zero dergisine verdiği bir röportajda, Alfredo Grimaldos tarafından 2006 yılında yazılan ve Küba’da 2007 yılında basılan La CIA en…

Devamı...

Lenin ve Dış Politika

Çeviri | Gözde Kök ve Lütfiye Pehlivan [1] Vladimir İlyiç’in dış politikasını tutarlı bir şekilde açıklamanın henüz zamanı gelmedi. Sovyet Cumhuriyeti’nin tutarlı bir dış politika sistemine sahip olduğu uzun zamandır herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu, Sovyet iç politikasından bile daha büyük bir yeniliktir. Ekim Devrimi’ne kadar kapitalistler tarafından sosyalist dış politikaya benzer bir program uygulama…

Devamı...

Türkiye burjuvazisinin bitmeyen Kıbrıs öyküsü

Bitmesi mümkün olmayan bir öykü de diyebiliriz. Kıbrıs, çoğumuz için, Doğu Akdeniz’de arada sırada kabaran sürtüşmelerin hatırlattığı bir toprak parçası olabilir.  Aslına bakarsanız bu görece iyi bir resimdir. Türkiye’nin geneli için Kıbrıs kumarhanedir, oteldir; vergiden muaf kalmanın yolu, tatil dönüşü içki getirmenin bahanesidir ya da susuz geçen askerlik anılarının kaynağıdır, “Allah’ın unuttuğu” yerlerden birisidir. Daha…

Devamı...

Hitler’in iktidara gelişinin yıldönümü üzerine: “Bana dört yıl verin; Almanya’yı tanıyamayacaksınız.”

30 Ocak 1933 tarihinde Hitler’in iktidara gelmesi ile insanlığa karşı birbirinden korkunç suçların işleneceği yeni bir dönem açıldı. On iki yıl içinde Naziler, kanlı bir diktatörlük inşaa etti, 70 milyon insanın ölümüne sebep olan bir dünya savaşı çıkardı ve endüstriyel boyutta bir soykırım planlayıp, hayata geçirdi. Hemen ertesi günü, 1 Şubat 1933 tarihinde yayınlanan hükümet…

Devamı...